Elazığ Cezaevi’nde keyfi olarak tutulan Avukat Turan Canpolat’a, geçtiğimiz yıl temmuz ayında denetimli serbestlik hakkı verilmemişti. Canpolat’ın bu yıl da şartlı tahliye hakkını kullanmasına izin verilmedi.
20 Kasım 2017’de Malatya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Avukat Turan Canpolat, yatar süresini doldurmasına rağmen Elazığ Cezaevi İdaresi’nin keyfi ve hukuksuz uygulaması nedeniyle tahliye edilmiyor.Avukat Turan Canpolat’ın kızı Leyla Canpolat, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda babasının maruz kaldığı hukuksuzluğa dikkat çekti.
Leyla Canpolat,“Babam Av. Turan Canpolat’ın şartlı tahliyesine 6 gün kala iyi halini kaldırıyorlar. Kararın içeriğindeki açıklama, kararın gerçeğe aykırı olduğunun, yani sahte olduğunun delilidir. Zira iyi hal için eşik puanının aşılması yeterli (45 puan). Babamın puanı 66 puan, kısaca 45 puanı aşan herkes infaz mevzuatı gereği iyi hallidir. Bundan dolayı kararda 66 puanına hiç değinmemişler bile, şu anda babam hukuken İYİ HALLİ. Tahliye olması gereken tarih 26 Temmuz 2023, bu tarihinden sonraki her gün HÜRRİYETİ TAHDİT SUÇU’nu oluşturur” ifadelerini kullandı.Mevzuata göre hükümlüler, hapis cezasının dörtte üçlük kısmının son senesinde denetimli serbestlikten, ardından da şartlı tahliyeden yararlanılabiliyor.Avukat Canpolat 2016 Ocak ayından beri tutuklu bulunuyor.
ÖNCE DENETİMLİ SERBESTLİK HAKKI VERİLMEDİ, ŞİMDİ DE ŞARTLI TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLİYOR
2022 senesi temmuz ayında, Elazığ Cezaevi idaresi, iyi halli olmasına rağmen “pişmanlık beyanında” bulunmaması sebebiyle Avukat Turan Canpolat’ın 1 senelik denetimli serbestlik süresinde tahliye olmasını engellemişti.2023 senesi temmuz ayında ise, şartlı tahliye gününden birkaç gün önce, Cezaevi İdaresi iyi hal kararını kaldırarak şartlı tahliyeden yararlanması kasıtlı olarak engellendi.İyi halli olmadığı belirtilen kararda; Avukat Turan Canpolat’ın esasen tüm yasal şartları sağladığı, mevzuatça aranan gelişim puanı eşiğinin üzerinde olduğu, herhangi bir disiplin cezası olmadığı, cezaevince sunulan etkinliklere katıldığı gibi hususlar açıkça ikrar edildi.Buna rağmen, tüm şartları sağlasa da, üzerine atılı suçu kabul etmediği için ve depremzede ailesinin taşınmasına yardımcı olan eski koğuş arkadaşına teşekkür ettiği için iyi hal tespiti kaldırıldı.
CEZAEVİ İDARESİ İYİ HALİN KALDIRILMASINDA BİRBİRİNDEN TUHAF GEREKÇELER ÖNE SÜRÜYOR
Cezaevi İdaresi gerekçe olarak ise Turan Canpolat’ın “işlediği suçtan pişmanlık duymadığını” ve tahliyesi halinde “tekrar suç işleme olasılığı olduğu”nu ileri sürdü. Bu kapsamda, Canpolat’ın “pişman mısın” sorusuna karşın “ben bir suç işlemedim” cevabı bahane edildi.
Cezaevi aynı zamanda, gerekçe olarak Canpolat’ın bir telefon görüşünde kullandığı ifadelerin “örgütle bağını koparmadığına” işaret ettiğini belirtti ve, dolayısıyla, serbest kalması halinde tekrar suç işleyebileceğini belirtti.Bu görüşmede Avukat Turan Canpolat, depremde ağır hasar alan evden ailesinin taşınmasına yardımcı olan iki koğuş arkadaşına teşekkür edip selam gönderiyor. Aynı zamanda Cezaevi İdaresi söz konusu konuşmanın “örgüt içi şifreli bir iletişim” olabileceğini belirtti.
“Tahliyeden birkaç gün önce iyi halin kaldırılmasının gerekçesi :
– tüm kurallara uyuyor, olumsuz bir şey yok ama ;
– üzerine atılı suçu kabul etmiyor,
– Dilekçe yazarak ve hakkını arayarak “kurumla işbiriliği” yapmıyor,
– Haklarını iyi niyetli şekilde kullanmıyor (Telefonda depremzede ailesinin taşınmasına yardımcı olan eski koğuş arkadaşlarına teşekkür ediyor).”
MESLEĞİNİ YAPTIĞI İÇİN TUTUKLANDI!
Avukat Turan Canpolat, 27 Ocak 2016’da, yani sözde darbe girişiminden yaklaşık 6 ay önce tutuklanmıştı. Tutuklanma gerekçesi ise Hizmet Hareketi soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan müvekkilini ‘savunması’ydı. Yani Canpolat, ‘mesleğini icra ettiği’ gerekçesiyle tutuklanmıştı.Hukuksuzluklar bununla sınırlı kalmadı. Cezaevinde olduğu sırada 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası hakkında ‘darbeye teşebbüs’ten de soruşturma açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘saçmalığı’ fark etmesi üzerine suçlama yeniden ‘örgüt üyeliğine’ dönüştürüldü. Malatya ve Ankara’da hakkında açılan iki dosya da birleştirilen Canpolat, silahlı terör örgütü üyeliğiyle iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.