CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Gündeminde Türkiye için sıradan hale gelen hukuksuz tutuklamalar var. Adaletsizlikten, çifte standarttan bahsediyor. İktidar yargısının AİHM’nin kararlarını bile ‘takmadığını’ anlatıyor.
Gezi Parkı eylemlerinin organizatörü olmakla suçlanarak tutuklanan iş insanı Osman Kavala’yı örnek gösteriyor. “Osman Kavala 2 bin 72 gündür özgürlüğünden mahrum bırakılıyor. Türkiye’de 2 ayrı mahkeme tahliye edilmesi için karar verdi, beraati için karar verdi. Ama kararları takan kim? Vicdan sahibi herkese sormak istiyorum, neden içeride? diyor.
Son derece makul ve haklı sorular…
Ardından geçtiğimiz günlerde bir televizyon programındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı anlatıyor: “Niçin içeride, hangi gerekçe ile içeride? O da 7 gündür tutuklu. Bir gazeteciyi tutuklamak, bir televizyoncu tutuklamak hangi aklın işidir. Tutuklanmaması gereken bir konuda tutuklama kararı veriliyor. Akıl alacak bir şey değil!”
Can Atalay’ın da milletvekili seçilmesine rağmen halen tahliye edilmediğini hatırlatıyor, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrıda bulunuyor.
Sonrasında ise şunları söylüyor: “İnsanda biraz vicdan, ahlak, adalet duygusu kırıntısı olmalı. Adalete çifte standart olmaz.”
Kemal Kılıçdaroğlu yukarıdaki açıklamalarında sonuna kadar haklı! Adı geçen insanların hiç biri tutuklanmamalıydı. Türkiye’de ‘tutuklama’ müessesesi maalesef AKP yargısının elinde ‘cezalandırmaya’ dönüştü.
İyi güzel de; sorun ne?
Sorun başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefet temsilcilerinin ikiyüzlülüğü ve gerçeklerin ‘arkasından dolanma’ uyanıklığından yıllardır vazgeçmemeleri…
HİDAYET KARACA, MUSTAFA ÜNAL NEDEN İÇERİDE?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Osman Kavala, Merdan Yanardağ neden tutuklu?” sorusuna basit bir cevap vermek mümkün; gazeteciler Hidayet Karaca ve Mustafa Ünal neden tutukluysa Kavala ve Yanardağ da o yüzden tutuklu; siyasi nedenlerle… ‘Tek adam’ öyle istiyor…
Osman Kavala için defalarca açıklama yapan, tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen; Merdan Yanardağ için 1 haftada 3-4 kez çağrı yapan CHP lideri, bir dizi senaryosu nedeniyle tutuklanan Hidayet Karaca için ne yaptı?
Karaca, 19 Aralık 2014’ten bu yana, tam 3 bin 107 gündür esir!
“İnsanda biraz vicdan, ahlak, adalet duygusu kırıntısı olmalı. Adalete çifte standart olmaz.” diyor. Vicdan ve ahlak sadece yargıda mı olmalı? Bugünün Türkiye’sinde çifte standart sadece yargının sorunu mu?
Bizzat kendisinin de tanıdığı gasp edilen Zaman gazetesinin eski Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, yatarını doldurmasına rağmen tahliye edilmiyor. Denetimli serbestlik hakkı yok sayılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar Mustafa Ünal’ın adını ağzına aldı mı?
“Mustafa Ünal’ın suçu ne? Eline silah alıp darbe yapmaya mı kalkışmış? Hangi terör eyleminden sorumlu?” diye sordu mu? Yazdığı bir kaç siyasi yazı nedeniyle 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı, 7 yıldır tutuklu. Yoksa Kılıçdaroğlu Mustafa Ünal ya da Hidayet Karaca’yı ‘gazeteci’ olarak kabul etmiyor mu?
Türkiye ‘ikiyüzlülük’ bataklığına saplanmış durumda. Muhalefet, son 10 yıldır yaşanan hukuksuzlukları meşrulaştırmaktan başka hiç bir işe yaramadı/yaramıyor. Sadece iktidar değil; muhalefet de ülkeye hukukun gelmesini istemiyor ve istemeyecek.
Tek dertleri kendi mahalleleri! Rejim onlara dokunmadığı sürece hiç bir sorun yok…
Osman Kavala, Merdan Yanardağ, Can Atalay ya da Selahattin Demirtaş için ‘adalet’ isteyenler; bu isimlerin yanına Hidayet Karaca’yı, Mustafa Ünal’ı ve hukuksuzca tutuklanan daha onlarcasını eklemediği sürece bu düzen değişmez…
Sadece ‘kendi mahallenin’ mensupları için ‘adalet’ istersen; varacağın nokta hezimet olur ve oluyor! İLKER DOĞAN | TR724.COM/HABER YORUM