Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak’ın ablasının cenazesine katılmak üzere Kandıra’dan Elazığ’a gidişi ve dönüşü sırasında işkence ve yıldırmaya uğradığını duyurdu.
HEM İNSANLIK DIŞI HEM DE HUKUKSUZ
Ablası Zeynep Özer’in 9 Ağustos’ta Elazığ’da düzenlenen cenaze törenine katılan Gültan Kışanak’ın, taziye sonrası Kandıra’ya götürülmek yerine önce Elazığ Cezaevi’nde tutulduğunu ertesi gün de Sivas’a götürüldüğü belirten Sevda Karaca, ‘‘Bu korkunç muamele hiçbir mahkuma reva görülemez. Hele ki taziyesi olan, acısı büyük olan seçilmiş bir siyasetçiye, adeta işkence etmek için böyle bir eziyetin uygulanması hem insanlık dışı hem de hukuksuz.’’ dedi.Gültan Kışanak’a baş sağlığı ziyareti için Kandıra Cezaevi’ne gittiğini belirten Sevda Karaca, Kışanak’ın yaşadıklarını kamuoyuyla paylaşarak Adalet Bakanlığı’ndan derhal soruşturma açmasını talep etti.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Karaca şu ifadeleri kullandı:
‘‘Dün Kandıra Cezaevi’nde Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ve Nurhayat Altun’u ziyaret ettim. Sevgili Gültan Kışanak kısa zaman önce ablasını kaybetmişti, bu ziyaret aynı zamanda bir başsağlığı ziyareti idi. Gültan Kışanak, ablasının cenazesinden Kandıra’ya dönüşü sırasında apaçık bir işkence ve yıldırmaya uğramış. Yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
NE İLAÇLARI NE DE EŞYALARI KIŞANAK’A VERİLMEMİŞ
Ablası henüz defnedilmişken mezar başından atar topar götürülen Kışanak, Elazığ Havaalanı’ndan uçağa binerek İstanbul ve ardından Kandıra’ya döneceğini düşünürken, kendisine hiçbir bilgi verilmeden Elazığ Cezaevi’ne götürülmüş. Nedenini sorduğunda “Size cenaze için 4 saat verilmiş, süre doldu, o nedenle cezaevine gidiyorsunuz” cevabını almış. Yanında ne ilaçları ne de gecelemek için ihtiyaç duyacağı eşyaları olan Kışanak’ı, cenazeye gittiği haliyle cezaevine götürmüşler.
KIŞANAK ISRAR EDİNCE AİLESİNE TELEFONLA ELAZIĞ CEZAEVİ’NDE OLDUĞU BİLGİSİ İLETİLEBİLMİŞ
Elazığ Cezaevinde arkadaşlarıyla kalmak için başvuru yapmasına rağmen depo gibi, oldukça kirli bir yerde geceyi geçirmeye zorlanmış. Sabah bir yetkiliyle görüşme talebine saatlerce yanıt verilmemiş. Nöbetçi müdüre “Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz, telefon hakkımı kullanacağım, avukatla görüşmek istiyorum” dediğinde, kendisine “Sorumlu biz değiliz sizi getiren jandarmalar, birazdan gelir zaten onlar” cevabı verilmiş. Kışanak ısrar edince ailesine telefonla Elazığ Cezaevi’nde olduğu bilgisi iletilebilmiş ancak.
Ailesinin yönlendirmesi ile cezaevine giden avukatlar “Kışanak hükümlü, hükümlüler öğle arasında ziyaret kabul edemez” denilerek 1,5 saat bekletilmiş. Oysa Kışanak hükümlü değil, tam 7 yıldır adaletsiz, hukuksuz, haksız bir biçimde tutuklu yargılanıyor.Avukatlarla görüşme başlar başlamaz jandarmaların gelip kendisini aldığını, yola çıkarken de eline bir yemek poşeti tutuşturulup, “Akşam yemeği verilmiştir” içerikli bir belge imza attırılmak istendiğini aktardı Gültan Hanım.
YOLCULUK ADETA İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ
Yine Elazığ Havaalanı’na gideceğini düşünürken eline tutuşturulan yemek poşeti vesilesiyle öğrenmiş Sivas’a götürüldüğünü. Sivas’a götürülmesinin nedeni ise “uçak bulunamaması”! Önceden tüm masrafların idareye yatırıldığı yolculuk, adeta bir işkenceye dönüştürülmüş, Sivas’a kadar 7 saat ring aracında eziyetli bir yolculuk sonrası gece 3.00’ü bulan bir saatte ancak Kandıra Cezaevi’ne varabilmiş Gültan Hanım.
İŞKENCE ETMEK İÇİN BÖYLE BİR EZİYETİN UYGULANMASI HEM İNSANLIK DIŞI HEM DE HUKUKSUZ
Bu korkunç muamele hiçbir mahkuma reva görülemez. Hele ki taziyesi olan, acısı büyük olan seçilmiş bir siyasetçiye, adeta işkence etmek için böyle bir eziyetin uygulanması hem insanlık dışı hem de hukuksuz. Acısına saygısızlık edilen, sağlığı konusunda riskler yaratılan, taziye ortamında Gültan hanımdan iki gün boyunca haber alamayan ailesini derin endişeye sürüklenmesine neden olan bu tutum, izaha muhtaçtır. Sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı’ndan bir açıklama bekliyoruz.’’