İHD Diyarbakır Şubesi, Elazığ Hapishanesi’ndeki hak ihlallerini raporladı. Raporda, ihlallerinin sona erdirilmesi ve mağdurların haklarının korunması için adımların atılmasının önemine dikkat çekildi.
Yılmaz, “Son dönemdeki başvuruları incelemek üzere Elazığ’a gittik. Hapishaneye gitmeden önce savcılıktan görüşme talebimiz oldu ancak ‘Başsavcının programının yoğun olması ve diğer savcıların izinli olması’ nedeniyle görüşme talebimiz reddedildi” dedi.
‘KADINLAR ERKEKLERLE AYNI HAPİSHANEDE TUTULUYOR’
Yılmaz’ın konuşmasının ardından İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyesi Jiyan Ormanlı, 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslarla yapılan görüşmeler sonucunda oluşturulan tespit ve önerileri paylaştı.:
“Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde; 7 Ağustos 2023 saat 03.00 sıralarında 2 adli mahpus tarafından TMK kapsamındaki dosyalardan tutuklu ve hükümlü olarak bulunan diğer mahpusların odalarına girilerek yaralama, alıkonulma, tehdit ve hakaret fiilleri gerçekleştirilmiştir. Mağdurlar ve olaya tanık olan mahpusların beyanlarının tutarlı olması ile oluşan kanaate göre; olayın faillerinin, infaz koruma memurları tarafından kullanılan/muhafaza edilen kapı kolları ile saldırıya maruz bırakılan mahpusların kaldığı odaların kapılarını açtıkları, bu süre içerisinde herhangi bir şekilde hapishanede mahpusların güvenliğinden sorumlu personeller tarafından engellenmedikleri; bu durumun hapishane içerisinde mahpusların can güvenliğinin olmadığı ve genel olarak güvenlik zafiyetinin olduğunu göstermektedir.
– Yine söz konusu saldırı olayının üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen ilgili kurumlar ile soruşturmayı yürüten makamlar tarafından kamuoyunu bilgilendirici ve mahpuslar ile ailelerin kaygılarını giderici bir açıklama yapılmadığı tespit edilmiştir.
– Mahpusların saldırı olayı sonrası anlatımları dikkate alındığında; saldırı sonrası yaralama ve diğer fiillerin gerçekleştirilmesi akabinde hastaneye sevklerinin geciktirildiği ve hastane sevklerinin ambulans yerine ring araçları ile gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
– Mahpuslarla yapılan görüşmelerde mahpusların sosyal aktivite hakkının süre bakımından sınırlandırıldığı; belli yayınlar dışında kitap, gazete ve dergi gibi basılı yayınlara erişimlerinin Anayasa Mahkemesi ve AİHM’nin mahpuslar lehine vermiş olduğu kararlara rağmen engellendiği tespit edilmiştir.
– Mahpusların özellikle diş tedavileri ile ilgili hastane sevklerinin geciktirildiği, hapishane idaresi tarafından mahpuslara verilen yemeklerin besin değerinin düşük olduğu ve kantinde satılan ürünlerin hapishane dışındaki fiyatlar ile kıyaslandığında daha yüksek olduğu heyetimizce tespit edilmiştir.
– Hapishane idareleri tarafından sık sık koğuş araması adı altında mahpusların bulunduğu alanlara girildiği ve oda aramalarının özel hayata saygı ilkesine aykırı bir şekilde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
– TMK kapsamında tutuklu yargılanan veya hükümlü statüsünde olan kadın mahpusların Elazığ Kampüs Hapishanesinde bulunan ve farklı suç tiplerinden yargılanan erkek mahpusların yoğunluklu tutulduğu T Tipi hapishanede tutuldukları, bu durumun kadın mahpuslar açısından güvenli olmayan bir hapishane ortamı yarattığı heyetimizce tespit edilmiştir.”
‘İNFAZ REJİMİ MAHPUSLARIN LEHİNE REVİZE EDİLMELİ’
İHD Diyarbakır Şubesi’nin hazırladığı raporda öneriler ise şöyle sıralandı:
– Mahpusların insan onuruna yaraşır, güvenliklerini esas alan ve ayrımsız bir şekilde infazlarını bitirmeleri için Türkiye’deki mevcut infaz rejiminin mahpuslar lehine revize edilmesi gerekmektedir.
– İvedi bir şekilde ilgili hapishanede meydana gelen saldırı ve diğer fiillere ilişkin kamuoyu ve ilgililer bilgilendirilmelidir.
– Olayda şüpheli olarak yer alan mahpuslar ile olayın gerçekleşmesinde kastı veya ihmali olan kamu görevlilerinin tespit edilerek haklarında etkin bir soruşturma yürütülmesi gerekmektedir.
– Farklı suç tiplerinden mahpusların aynı hapishane içerisinde veya aynı koridorda bulunan odalarda tutulmaları güvenlik açısından risk oluşturmakta; idarelerin bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak bu uygulamaya son vermesi gerekmektedir.
– Özellikle İdari Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi tarafından mahpusların “iyi halli” olup olmadıkları yönünde hazırlanan raporlarının genellikle hukuki dayanaktan yoksun; soyut gerekçelere dayandırıldığı derneğimiz tarafından birçok kez tespit edilen hususlardan olup; bu nedenle birçok mahpusun infazının belli bir kısmını hapishanede geçirdikten sonra denetimli serbestlik hakkından yararlanması gerekirken infazlarının uzatıldığı (yakıldığı), ayrıca mahpuslar hakkında düzenlenen iyi halli olmama değerlendirmesi nedeniyle başka hapishaneye sevk taleplerinin yerine getirilmediği görülmemektedir. Bu hususta idari gözlem ve sınıflandırma merkezinin yeniden yapılandırılarak; objektif kriterlere göre karar vermesi gerekmektedir.