İngiltere’de tartışmalara sebep olan Bibby Stockholm gemisine ilk mülteci grubunun yerleştirildiği açıklandı. Hak örgütleri mültecilerin bu koşullarda tutulmasının hak ihlali olduğuna dikkat çekti.
Ancak hükümet, bu şekilde günde 6 milyon sterlini bulduğu söylenilen otel masraflarının azalacağını ileri sürüyor.İngiltere’ye Manş Denizi üzerinden gelerek iltica başvurusunda bulunanların yerleştirilmesi için ‘yüzer kamp’ ayarlandı. İçinde değişiklikler yapılan ve kamuoyunda tartışmalara neden olan Bibby Stockholm adlı dev gemiye ilk mülteci grubunun gönderildiği açıklandı.
Bir dizi güvenlik kaygısı nedeniyle gecikmeye uğrayan tartışmalı uygulama sonucu, Dorset bölgesinde demirli gemide 500 kadar mülteci, iltica başvuruları sonuçlanana dek kalacak.Bazı insan hakları grupları, insan hakları kuruluşları, mültecileri böyle bir gemide tutmanın ‘insanlık dışı’ olduğunu söyleyip itiraz etmişti. Ancak hükümet, geminin güvenli olduğunu ve mültecileri otellerde barındırmaktan daha ucuz olduğunu söyledi.
500 KİŞİNİN YERLEŞTİRİLMESİ BEKLENİYOR
İngiltere İçişleri Bakan Yardımcısı Sarah Dines, geminin ‘basit ama düzgün bir barınma’ sağlayacağını iddia ederek olası mültecilere kendilerini ‘düzgün ama lüks olmayan bir barınma ortamının olacağı yönünde güçlü bir mesaj vereceğini’ belirtti.
GÜNDE 6 MİLYON STERLİN
En nihayetinde 500 kişinin barınması beklenen üç katlı ve 222 odalı gemi, üç hafta önce limana demirlemişti. Hükümet bu şekilde günde 6 milyon sterlini bulduğu söylenilen otel masraflarını azalacağını ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı tekneye ilk 50 mültecinin daha önce yerleştirilmesini planlıyordu. Fakat Times gazetesi teknede yangın güvenliği konusunda ciddi kaygılar olduğunu ve hâlâ itfaiyenin onayının beklendiğini bildirmişti.
‘SIĞINMACILARIN BU KOŞULLARDA TUTULMASI İNSAN HAKLARINA AYKIRI’
‘Yüzer kamp’a ilk mülteci grubunun yerleştirilmesiyle birlikte İngiltere’de demirlenmiş bir gemiye ilk kez mülteci yerleştirilmiş oldu. Mülteci haklarıyla ilgili kuruluş ve gruplar, gemi projesine başından beri sert bir şekilde karşı çıkarak, sığınmacıların cezaevine benzeyen koşullarda tutulmasının insan haklarına aykırı olduğunu belirtti.