Covid 19’dan sonra dünya genelinde büyük bir ekonomik kriz var. Dinamik ekonomiye sahip Avustralya da, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi; bu daralmanın etkisinde.
Malum, Türkiye’yi soyup soğana çeviren iktidar ve onun aparatı havuz medyası, gelişmiş ülkelerdeki bu tür olumsuzlukları, çok iyi değerlendiriyor.
Yandaş medya, bilhassa dünyadaki bu ekonomik olumsuzlukları büyük puntolarla ve haber seferberliğiyle günlerce üzerinde tepinerek veriyor.
Maksat, AKP’nin yolsuzluk ve hırsızlıkla ülkeyi getirdiği durumu perdelemek. Bu nedenle, iştihanı kabartacak bu türden haberleri, sıkça duyar olduk.
Ancak yazının devamında okuyacağınız haberler, halen yandaş medyanın gündemine düşmedi.
Ya bu haberleri gözden kaçırdılar, ya da onlara göre daha önemli başka gündemlerle uğraşıyorlar.
Aslında burada yazmak onların ekmeğine yağ sürmek gibi olacak ama ne yapalım, en azından bahsettiğimiz haberler, ciddi medya kuruluşlarının web sayfalarında ve gazetelerinde yayınlandı.
Mortgage borcu olanların neredeyse her ay artan faiz ödemeleri Avustralya’da insanların geçim standartlarını olumsuz etkiliyor.
Özellikle son bir yılda bu oran, yüzde 63 artmış durumda.
Ülke medyası, her gün bu haberlerle bültenlerini nerdeyse açıp kapatıyor.
Yandaş medyaya atıfta bulunduğumuz haberlerin bir kısmı, özellikle pandemi dönemi ve sonrası ile Ukrayna-Rusya arasındaki savaş nedeniyle Avrupa ve İngiltere’de yaşanan bir takım tedarik zorluklarını, yayınlarında konu ederek, bu ülkeleri yaşanmaz ve acınacak ülkeler algısı uyandırmasıyla ilgiliydi.
Saray medyasında ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi ağzından şu tür haber ve ifadeleri hatırlayacaksınız; “Benim ülkemde marketlerde raflar boş değil. Ama Amerika’da bile raflar boş, Fransa ve Almanya’da raflar boş.”
AKP’li Cumhurbaşkanı’nın bu ifadeleri ekonomi yazarlarınca alay konusu bile olmuş ve şu soruları sormuştu: “Rafların boş olması, yoksulluktan mı, yoksa varlıktan mı?
Asıl mesele budur…
Peki bizde raflar boş mu?
Hayır…
Hatta raflarımızda bebek maması bile şifreli kilitlerle satılıyor. Vatandaşın imkansızlıktan alamadığı ürünler ancak rafları süslüyor. Bizde raflar boş değil ama mesela fakirlikten dolayı çöpçülükten gıda ürünleri toplayanlar yüzünden, çöplerimiz boş…Hatta Avrupa’nın bile çöplerini biz alıyoruz’’ şeklinde çıktı bu alaylı yazılar.
Avrupa, Amerika ve İngiltere’de geçici olarak yaşanan krizleri işlerine geldiği gibi yazan, yandaş medya, Türk parasının değerinin düşmesini, yükselen enflasyonu, yoksulluğu ve geçim sıkıntısını dile getirmemekte. Vatandaşın haline ısrarla kör gözle bakmaya devam ediyor.
İngiltere’de yakıt olduğu halde tır ve kamyon şoförü açığı nedeniyle yaşanan tedarik sorununu günlerce ve bazen de yeri geldikçe akaryakıtı tükenmiş, batmış, bitmiş, yaşanmaz bir ülke gibi yansıtmaktan hiç çekinmediler.
Gelelim, Havuz Medyasının, adeta haberdar olsa günlerce gündem yapacağ üstünde tepine tepine vereceği, Avustralya’daki habere.
Daily Mail Australia’da yayınlanan ‘Yaşam maliyeti krizi’ başlıklı haberde, Melbournelü genç bir kadının, sosyal medya paylaşımında full-time bir işi olmasına rağmen, taze meyve ve sebze alamadığı, müzik koleksiyonuna yenilerini ekleyemediği, yeni kıyafet satın alamadığı ve en önemlisi de mutluluğu bulamadığını konu etti. Avustralyalı Ebonie’nin, bazı öğünleri atlamak zorunda kaldığı ve başkalarının artan maliyetlerle nasıl başa çıktığını ‘bilemediği’ yazılmıştı.
Evet, ekonomi uzmanlarının da uyardığı gibi, Avustralya’da yaşam maliyetlerinden dolayı oluşan kriz, ana sorun olmaya devam ediyor.
Bazı insanlar iyi durumda, bazıları değil.
Ev borcu olanlar ve kiracılar ise en zor durumda olan kesim.
Her ne kadar Avustralya İstatistik Bürosu, enflasyonun geçen yılın başından bu yana en düşük seviyesinde olduğunu açıklasa da, Anglicare Avustralya tarafından yayınlanan ‘The Poverty Premium’ raporu oldukça düşündürücü.
Yardım kuruluşları, hayat pahalılığı nedeniyle temel gıda malzemelerine ihtiyaç duyanlar arasında sadece evsizler veya işsizler değil, çalışanlar, öğrenciler hatta hemşire ve öğretmenlerin bulunmasının endişe verici olduğuna dikkat çekiyorlar.
Düşük gelirli insanlar üzerindeki yaşam maliyeti baskısının hafifletilmesi yönünde çağrıda bulunuyorlar. Veriler, sadece NSW Eyaleti’nde yaklaşık 35 bin kişinin evsiz olduğunu, bunların yaklaşık 10 binin bir tür işte çalıştığını gösteriyor.
Neyseki, tavsiyeleri önemseyen, boş vaatlerle ve ertelemelerle değil, problemlere zamanında çözüm bulan veya en azından sıkıntıları azaltmaya yönelik çaba gösteren iktidardaki hükümetin çalışmaları var.
Bu da, bir nebze olsun ümit veriyor.
Önce yaşanan kira krizi konusuna el atan İşçi Partili Albanese’i Hükümeti, Yeşiller Partisi’nin de desteğini alarak, 10 milyar dolarlık yasa tasarısını parlamentodan geçirdi.
20 Eylül’den itibaren ise işsizlik ve emekli maaşları enflasyon oranlarına göre artırıldı. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au