TBMM’de insan hakları ihlallerine dikkati çeken Yeşil Sol Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisini konuşturmak istemeyen AKP’li vekillere çıkıştı: “Sus da biraz dinle, Allah’tan kork!”
Türkiye Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurul’da insan hakları ihlallerine dikkati çeken Yeşil Sol Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, AKP’li milletvekilleriyle tartıştı. Kendisine sataşan AKP’lilere, “Sus da biraz dinle, Allah’tan kork!” ifadeleriyle çıkışan Gergerlioğlu, önceki gün vefat eden kanser hastası Yusuf Kerim Sayın’la birlikte annesi ve babası tutuklanan 6 kardeşi de TBMM Kürsüsüne taşıdı: “Bu çocuklar beşiz doğdu. Birinin beyninde şant var, şantı annesi yönetiyor. Diğerinin gözlerinde sorun var. İktidardan korkan hakim vicdansızca ana babayı tutukladı. Allah’tan korkun!”
“BİR CUMHURBAŞKANI BUNU SÖYLEYEBİLİR Mİ?”
1 Ekim’de Meclis açılışına gelen Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını hatırlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:Konuşmasında mağdurlar, masum insanlar ondan çok şey bekliyordu. Anayasanın uygulanması ile ilgili bir takım şeyler söylemesi, zor durumda olan insanlara bir takım müjdeler sunması bekleniyordu. Ama aksine anayasayı çiğneyen sözler sarf etti. Sayın Cumhurbaşkanı anayasayı korumakla ve yürütmekle vazifelidir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı buraya geldi, AHİM kararları hakkında bir takım mütalaalarda bulundu. Sayın Cumhurbaşkanı yargı mensubu mu ki AHİM’in Yüksel Yalçınkaya kararının tanımayacağını söyleyebiliyor? 85 milyon içinde tek bir kişi bunu söyleyebilir mi? Yargı kararına yürütmenin başı hayır diyebilir mi? Defalarca dediniz, biliyoruz: Sayın Demirtaş kararında, Sayın Kavala kararında Cumhurbaşkanı bunu söyledi söyledi diye normal mi? Sayın Cumhurbaşkanı bu sözleri ile Anayasa’yı çiğnemiştir. Anayasa madde 9… Ayrıca Altın Portakal Film Festivali bir sanat festivali. Ya, dünyanın neresinde görülmüş bu festivaldeki Kanun Hükmü isimli filmi yasakladığını burada beyan etti. Bu film gösterilemez dedi. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar?
“CÜZDANINIZA BAKARAK DEĞİL, VİCDANINIZA DAYANARAK KONUŞUN”
“KANUN HÜKMÜ FİLMİ İLE HAKSIZLIKLARA SES ÇIKARDILAR”
Türkiye’deki haksızlıklara seslerini çıkarmışlar. Doktor Yasemin iade edilmiş miydi? Bakın iade edilmiş. Engin Hoca her hangi bir yargı kararı ile mahkum edilmemiş. Suçsuz, günahsız insanlar bunlar. Ve son derece barışçıl bir şekilde eylemler yapıyorlar. Bakın ben filmin ham halini izledim Bodrum’da. Yani yelkenlide işimi geri istiyorum afişi asıyor. Yere su dökerek. Bakın yere su dökerek adalet yazıyor. Polisler geliyor, Bakın polis tutanağını okuyayım. O kadar sivil ve barışcıl bir eylem ki. Yani burada tetikçi olarak oturup size laf yetiştireceğiz. Engin Hoca ne yapmış Allah aşkına. Çok tarihi bir eylem yapmış, çok barışçıl bir eylem. Suyu, suyu yere dökerek adalet yazmış. Polisler gelmiş. Tutanağı okuyorum. Polislerin tutanağı ya insanın yüzü kızarır ya bu filme çekilirken engellemeye çalışmışlar. Daha sonra Anayasa Mahkemesi bu engelleme ihlal verdi. Bu film Altın Portakal’da geldi ve ilk kez gösterimden engellenmeye çalışıldı. Ne anlatıyor bu film? Niye korkuyorsunuz bu filmden? Film bir halk direnişini anlatıyor. KHK’lıların en doğal olan halk direnişi anlatıyor. Bugün polis tutanağından okuyacağım, dinleyin. Diyor ki polis, “İhbar üzerine gittiğimizde beton zemin üzerine suyla yere yazılmış olduğu, kurumaya başladığı, adalet yazısının görüldüğü tespit edilmiş.” Ve bundan dolayı Kanun Hükmü filmi engellenmeye çalışmış. Ben izledim. Son derece barışçıl eylemler. Arkadaşlar kimseye zarar vermiyor. Engin Hoca bakın ne yapıyor biliyor musunuz? Okulun kapısına geliyor. Bir tane uçurtması var. Öğrencilerine uçurtma uçuruyor. Öğrenciler, Engin Hoca neredesin, gel Engin Hoca diyor. Hatta Doktor Yasemin o kadar dürüst, o kadar ilkeli, idealist bir kardiyolog kendisi. Kendisi işten ihraç edildiğinde 200 tane yaşlı hastası onun için yürüyüş yapıyor.”
“CUMHURBAŞKANINDAN KORKMAYIN, ALLAH’TAN KORKUN”
AKP’lilerin TBMM Kürsüsü’nden sataşmaları üzerine konuşmasını yüksek ses tonuyla sürdürmeye çalışan Gergerlioğlu, şunları söyledi:
“Kültür Bakanı telefon açmış. Festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu hemen, o FETÖ propagandası yapan filmi kaldırın diyor. Ya bu cemaat meselelerinden ihraç edilmiş birileri dediği, KESK üyesi, TTB üyesi bu insanlar. Adalet Bakanı yine aynı şekilde FETÖ propagandası yapılan bu filmi gösteremeyiz diyor. Cumhurbaşkanı buraya geliyor FETÖ prapogandası, baştan sona hepsi yalan. Ya arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun diyorum. Filmin yani böyle bir şeyle zerre alakası yok. Nasıl bu yalana teslim oluyorsunuz? Kral çıplak diyecek tek bir kişi yok mu aranızda? Ya Allah’tan korkun ya… Cumhurbaşkanından korkmayın, Allah’tan korkun, Vicdanınız dan korkun. Allah’tan korkun. Bakın daha sonra daha sonra ne yapıldı? Bakın AHİM kararı var, Yüksel Yalçınkaya kararı var. Türkiye çok ağır bir karar verdi. Dedi ki, sen dedi Türkiye yargısı olarak kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini çiğnedi. Bylock’tur, Bank Asya’dır, çocuğunu cemaat okuluna göndermektir, bir derneğe üye olmaktır. Bunlar delil olarak sayılamaz. Tekrar değerlendiriyor, ihlal yapmışsın dedi ve sonra Cumhurbaşkanı burada kalkmış diyor ki ben bu kararı tanımam… Böyle bir şey mi olur ya Anayasa madde 90 yok mu senin bunu tanıman gerekmiyor mu? Nasıl böyle diyebilirsin? Ama bunu söyleyebiliyor arkadaşlar. Çok net söylüyorum. Bir ülkede bir cumhurbaşkanı anayasayı çiğneyemez.
“BEŞİZ BU ÇOCUKLAR BEŞİZ”
Bakın o kadar mağdur var ki bu ülkede. Şu resmi görüyor musunuz? 7 yıl önce Türkiye’de medyaya çıktı şu aile biliyor musunuz? Bakın bir sünnet merasimi sonrası çekilmiş bir film. Beşiz bu çocuklar, beşiz. Türkiye’de gazetelere haber oldu. Annesi babası bu cemaat kurumlarında çalıştığı için ihraç edilmiş çocuk doğdu. Bu 5 tane çocuk doğduğu zaman işinden atılmış. Baba düşünür bilirsiniz anne babasınınızdır. Bir çocuğu bile büyütmek ne kadar masraflıdır, işinden atılmış olduğu halde 5 çocuğu büyüten bir anne babayı düşünün, bir de bir büyük 13 yaşında çocuk var. Bu anne baba üç gün önce tutuklandı. Biliyor musunuz bu çocuklar şu gördüğünüz çocuklar 850 gram doğmuştu, 850 gram. Allah’ın lütfu, o çocuklar yaşadı. Siz, siz o çocuklar için gerçekten büyük bir mutluluk duymanız gerekirken o çocukların annesini babasını tutup duruyorsunuz. (Meclis sıralarından sataşmalar oluyor…) Sus biraz dinle ya, sus! Burada hasta çocukları anlatıyorum, Allah’tan kork ya! Beyninde şant olan çocuğu anlatıyorum. Hasta bu çocuklar hasta, annesini babasına tutuklamışsınız görmüyor musun? Sus şurdan, bakın bu 5 tane çocuk. Birisinin beyninde şant var. Şantı annesi yönetiyor bu anneyi, bu babayı tutuklamışsınız. Bakın bu çocuklar ölür arkadaşlar. 850 gram doğdular. Birinin beyninde şant var, diğerlerinin gözlerinde ve organlarında sıkıntı var ve siz bu anneyi cezaevine atıyorsunuz. Avukat bana dedi ki, hakime yalvardım, ne olur hakim bey yani bu çocuk ölür etmeyin, en azından anneyi serbest bırakın acımasızca diyor. Anneyi de babayı da tutukladı. Çünkü o hakim de Allah’tan korkmuyor, iktidardan korkuyor, tercih edilmemekten korkuyor.
“YUSUF KERİM ALTI YAŞINDAYDI”
Konuşmasında önceki gün hayatını kaybeden kanser hastası Yusuf Kerim Sayın’dan da söz eden Gergerlioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Allah’tan korkun, ayıptır ayıp… Bakın size başka bir çocuk göstereceğim. Bu Yusuf Kerim, 6 yaşında. Defalarca bu çocuğun gündeme getirdim. O da bir KHK mağdurunun çocuğu. Annesi o 6 yaşında kanser hastalığından yatarken cezaevine kondu. Dün vefat etti bu çocuk, haberin yok, vicdansız adam… Vicdansız adamsın sen. O çocuk dün vefat etti. Annesi dedi ki, beni evladımdan 4 ay boyunca mahrum ettiler, zindanda tuttular. En sonunda bu mecliste bir yasa çıktı da o çocuğun başına bu anne geldi. Çok vicdansızsın, oradan bağırıp duruyorsun Bu çocuk hasta bir şekilde yatıyordu. Zavallı, şu çocuğu görmüyor musun? Vicdanın hiç yok mu senin? Şu haldeki çocuğun anasını nasıl cezaevinde tutabilirsin yahu? Allah’tan kork. Bizim bir sürü baskılarımız sonrasında bu mecliste Yusuf Kerim yasası çıktı ve bu çocuk en sonunda cezaevinden annesi geldi. O çocuğa sarıldı. Hepimiz ağladık ya, senin gözünde göz yaşı yok tabii ağlamazsın. Başka şeylere bakarsın. Vicdanlı insanlar hüngür hüngür ağladı. Vallahi billahi senin çocuğun yok mu ya! Allah’tan korkmuyor musun sen? Şu çocuğu gösterirken nasıl bana laf yetiştirmeye çalışıyorsun. Allah’tan korkmuyor musun sen? Ne biçim adamsın? Yuh sana diyorum. Yuh sana diyorum, tamam mı? Sen kaç kaç kuruş alıyorsun böyle tetikçilik yapmak için, kaç kuruş alıyorsun? Allah’ın ayeti var. Diyor ki, az bir paha karşılığında satmayın inancınızı.”