Bu isimleri son birkaç haftadır çok sık duyuyor, videolarını ardı ardına izliyor olmalısınız… Zira dört kız kardeş ağır hasta olan tutuklu babaları Ramazan Taşkıran’ın acilen tahliye edilmesi için haftalardır çaresizce çırpınıyor.
Adaleti sosyal medyada arıyorlar; zira adliyelerde ‘kararlar’ parayla satın alınıyor artık! İnanmayan Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı ismail Uçar’ın HSK’ya gönderdiği ‘ihbar’ niteliğindeki mektubunu okusun…
✍️ HABER İNCELEME | Sizde hiç vicdan yok mu?
🔴 Günde 15 saat diyalize giren, yüzde 93 engelli 63 yaşında bir adamı tahliye etseniz ne olacak? Kaçacak mı? https://t.co/QCq3LiySgH https://t.co/0lhxJSYTRU
— Tr724 (@Tr724) November 26, 2023
Ramazan Taşkıran, bir derneğe üye olduğu gerekçesiyle yapılan yargılamalar sonrası 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Günde 15 saat diyalize girmek zorunda olan Taşkıran için ‘reviri olan bir cezaevinde kalabilir’ raporu verildi. Sonra tutuklandı…
63 yaşında, 17 yıldır böbrek hastası, yüzde 93 engelli. İki yıldır Karabük Cezaevi’nde tutuklu. Günde tam 15 saat diyalize girmek zorunda. Girmezse ne oluyor; kanı zehirleniyor. Bir kaç gün aksatması demek, onun için ‘ölüm’ demek…
Cezaevi revirinde tek başına kalıyor. Ailesi, her an kötü bir haber almaktan korkuyor. Zira an itibariyle kolunu kaldıracak takati yok. İki haftadır yemek bile yemediği belirtiliyor. 23 Kasım’daki son kapalı görüşte, telefonun ahizesini bile tutumamış. “Keşke sen burada olsan, reviri bi temizlesen!” dediği eşiyle görüşmesini yarıda kesmiş; zira ayakta bile duramıyor…
https://twitter.com/Rnsrky/status/1728481528181559380
Yalnız kaldığı için revirde ölüp gitse kimsenin haberi olmayacak. Tıpkı KHK’lı polis Mustafa Kabakçıoğlu gibi… Kabakçıoğlu’nun cenazesi bir sabah sayımında gardiyanlar tarafından bulunmuştu; plastik, beyaz bir sandalyenin üzerinde…
Kızları çırpınıyor, avukatları defalarca ‘infaz erteleme’ talebinde bulunuyor ancak rejimin hakimleri, savcıları ‘bana mısın’ demiyor.. Bırakmıyorlar adamı… Kızı Rana Taşkıran’ın en son paylaştığı bilgiye göre Adli Tıp’a göndermeye karar vermişler. Rapor alacaklar.
Yüzde 93 engelli olması, 17 yıldır ağır böbrek hastası olması yetmiyor tahliye için!
Yahu bu adamı bıraksanız ne olacak; günde 15 saat diyalize mahkum olan 63 yaşında, yüzde 93 engelli bir insan nereye kaçabilir? Kaç deseniz, kapıları açsanız yine gidemez! Ailesinin bakımına muhtaç, hayatını tek başına idame ettirmesi mümkün değil…
Sesimizi duyan yok mu, babam çok ama çok kötü durumda. Bir insana bu yapilir mi? Telefonu tutmakta güçlük çeken babam diyalizini nasıl olacak, ilacını nasıl alacak, yemeğini nasıl yiyecek? Acilen infaz ertemesini istiyoruz! @yilmaztunc @adalet_bakanlik
— Yasemin Taskiran (@YTaskirann) November 24, 2023
Ramazan Taşkıran, bir derneğe üye olduğu gerekçesiyle yapılan yargılamalar sonrası 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Günde 15 saat diyalize girmek zorunda olan Taşkıran için ‘reviri olan bir cezaevinde kalabilir’ raporu verildi. Sonra tutuklandı…
63 yaşında, 17 yıldır böbrek hastası, yüzde 93 engelli. İki yıldır Karabük Cezaevi’nde tutuklu. Günde tam 15 saat diyalize girmek zorunda. Girmezse ne oluyor; kanı zehirleniyor. Bir kaç gün aksatması demek, onun için ‘ölüm’ demek…
Cezaevi revirinde tek başına kalıyor. Ailesi, her an kötü bir haber almaktan korkuyor. Zira an itibariyle kolunu kaldıracak takati yok. İki haftadır yemek bile yemediği belirtiliyor. 23 Kasım’daki son kapalı görüşte, telefonun ahizesini bile tutumamış. “Keşke sen burada olsan, reviri bi temizlesen!” dediği eşiyle görüşmesini yarıda kesmiş; zira ayakta bile duramıyor…
Babamın durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Şu an onun için en hayati mesele olan diyalizini bile yapamayacak bir halde. Babam ölmeden bişeyler yapın lütfen. Biran evvel tedavi imkanı sağlanmasını ve infaz ertelemesi uygulanmasını talep ediyoruz. @yilmaztunc… pic.twitter.com/zazoEJ4sK7
— Seniha Taskiran (@seniha_tk) November 24, 2023
Yalnız kaldığı için revirde ölüp gitse kimsenin haberi olmayacak. Tıpkı KHK’lı polis Mustafa Kabakçıoğlu gibi… Kabakçıoğlu’nun cenazesi bir sabah sayımında gardiyanlar tarafından bulunmuştu; plastik, beyaz bir sandalyenin üzerinde…
Kızları çırpınıyor, avukatları defalarca ‘infaz erteleme’ talebinde bulunuyor ancak rejimin hakimleri, savcıları ‘bana mısın’ demiyor.. Bırakmıyorlar adamı… Kızı Rana Taşkıran’ın en son paylaştığı bilgiye göre Adli Tıp’a göndermeye karar vermişler. Rapor alacaklar.
Yüzde 93 engelli olması, 17 yıldır ağır böbrek hastası olması yetmiyor tahliye için!
Yahu bu adamı bıraksanız ne olacak; günde 15 saat diyalize mahkum olan 63 yaşında, yüzde 93 engelli bir insan nereye kaçabilir? Kaç deseniz, kapıları açsanız yine gidemez! Ailesinin bakımına muhtaç, hayatını tek başına idame ettirmesi mümkün değil…
Peki Ramazan Taşkıran’ın suçu ne?
Dosyasında aynen şu suçlamalar var; 1995 ve 1999 yılları arasında Zaman Gazetesi’nde çalışmış olması… Zaman’ın Adana bölge müdürlüğü ve yan şirketlerinde SGK kaydı varmış. Ayrıca, 1995 ve 2002 yılları arasında farklı zamanlarda Zaman’ın Kahramanmaraş ve Denizli il temsilciliğini yapmış.
Ne büyük suç!
Peki başka ne var dosyasında?
İşadamları Derneği üyeliği… Şöyle yazıyor iddianamesinde: “Sanığın örgütün sivil toplum yapılanma unsurlarından olan Tokat Aktif Sanayici ve İş Adamları Derneği ve Karabük Safranbolu İş Adamları Derneği Üyesi olduğu anlaşılmıştır.”
Kanaate varmışlar!
Aşağıda aktarılan görsel de iddianameden… Şöyle diyor; “Sanığın kollukta örgüt liderine yönelik sözleri nedeniyle verdiği ifadesi okunarak kendisine sorulması üzerine, 22 Şubat 2018 tarihli duruşmada örgüt lideri Fethullah Gülen’i ‘vaiz’ olarak tanıdığını beyanla, örgütsel bağlılığını da devam ettirdiği kanaatine varılmıştır.”
Babamın tedaviye ihtiyacı var @saglikbakanligi @drfahrettinkoca Babamı acil tahliye edin @adalet_bakanlik @yilmaztunc @ramazancan0071 pic.twitter.com/AQlZvt6p5t
— Meryem Taşkıran (@TMeryemK) November 24, 2023
Kanaatle, varsayımlarla ceza veriyorlar insanlara… Bunun gibi yüzlerce hatta binlerce hiç bir hukuki temeli olmayan karar var.Bir insana, SGK kaydı ya da iş adamları derneklerine üyeliği gerekçe gösterilerek ‘terör’ suçundan ceza verilir mi? Bir insan hakkında, ‘kanaatle, varsayımlarla, vehimlerle’ 9 yıl hüküm kurulur mu?
Türkiye’de kurulur ve kuruluyor…
Yasal bir kurumda çalışmak ya da legal bir sendikaya üye olmak gibi anayasal haklar nasıl ‘terör’ gibi ağır bir suça delil olarak gösterilir?
Türkiye’de gösterilir ve gösteriliyor…
Sonra ne oluyor; AİHM, Hammurabi Kanunları’nda bile olan ‘suç ve cezada kanunilik’ ilkesini hatırlatıp, “Suç uyduramazsın. İnsanları varsayımlarla cezalandıramazsın. Yasal faaliyetleri suç gibi gösteremez ve bunun üzerine hukum kurumazsın!” diyerek mahkum ediyor…
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı konuşmada, kiralara fahiş zam yapan ev sahiplerine, “Sende hiç vicdan yok mu!” diye soruyor. Biz de şimdi kendisine soralım; “Yahu bir insan cezaevinde göz göre göre ölüyor! Kızları haftalardır çırpınıyor. Bu adam yüzde 93 engelli. Günde 15 saat diyalize girmek zorunda. Bu insanı bıraksanız kıyamet mi kopar? Sizde hiç vicdan yok mu?” İlker Doğan-TR724.com