• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Manşet

25 Aralık operasyonunun 10’uncu yıl dönümü: Sürgündeki polisler, Türkiye’deki hırsızlık ve rüşvet çarkına ışık tuttu

Aralık 25, 2023
in Manşet, ZULÜM GÜNLÜĞÜ
12
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının 10’uncu yıl dönümünde, dönemin canlı şahidi olan sürgündeki polisler, sürece ışık tutan düşen bir belgeselle tarihe not düştü. Bugün 25 Aralık, operasyonun ikinci ayağı olan ve çikolata kutlarında AKP’li bakanlara verilen rüşvet ve ülkenin geldiği noktaya işaret eden sürgündeki polisler, görevlerini yaptıkları için maruz kaldıkları sürgün, ihraç ve hapse atılmalarına dair düşüncelerini Siren adlı belgeselde anlattı. 

Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının yapıldığı 17-25 Aralık’ın 10’uncu yıl dönümüne, ne iktidar ne muhalefet ne de medya ilgi gösterdi. İktidar cenahında unutturma çabası, muhalefette ise belki kanıksama vardı. Oysa ki unutturmak yerine, “darbe girişimi” dediği 17-25 Aralık’ın üstünde tepinmeliydi AKP iktidarı. Gerçekten bir “darbe girişimi” olsaydı, öyle yaparlardı elbette. Artık AKP’liler için 17-25 Aralık ve 15 Temmuz tarihleri, “kabus” haftaları olarak geçiyor. Zira birinde Erdoğan’ın ve çevresindekilerin hırsızlıkları, diğerinde ise masum insanlara kurdukları kumpaslar yüzlerine çarpılıyor. Onlar da “geçse de rahatlasak” modunda, sinmiş bir vaziyette, çaresizce bu haftaların geçmesini bekliyor.

SÜRGÜN POLİSLER, MÜFTERİLERE MEYDAN OKUDU

Peki darbe yapmakla suçlananlar ne yapıyor? Onlar göğüslerini gere gere, darbe değil, görevlerinin gereği olan vazifelerini yaptıklarını ilan ediyorlar tüm dünyaya ve tarihe. Adeta meydan okuyorlar müfterilere. İşte o meydan okumaların en güzel örneklerinden biri oldu Siren adlı belgesel. Siren’in yönetmenliğini Adem Seneman yaptı. Kurguda Adem Seneman’la birlikte Orhan Tavis’in, görüntü yönetmenliğinde Ümit Yüksel’in, görsel efektte yine Orhan Tavis’in ve kamerada Ali Osman Gözağaç’ın imzası var. Dört kişilik dev kadro desem, ortaya koydukları ürün itibariyle abartmış olmam zannederim. Neden? Çünkü gerçekten hem kurgusu hem de prodüksiyonu itibariyle çok başarılı bir yapım olmuş. Ben de ilk gösterim esnasında izleyen talihlilerden oldum.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Avusturya’nın Graz kentinde okulda silahlı saldırı: En az 8 ölü, çok sayıda yaralı

Manisa, Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i son yolculuğuna uğurluyor

ABD Kongresi, NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki zulümleri gündemine taşıyor

17-25 ARALIK’IN 10’UNCU YILINA YAKIŞAN BİR BELGESEL

Üzerinde hassasiyetle çalışılmış, sanatsal detaylara ciddi kafa yorulmuş, alın teri dökülmüş bir belgesel Siren. 17-25 Aralık’ın 10’uncu yıl dönümüne yakışan bir yapım ortaya konması, izleyen herkesin yüreğine su serpti. Siren’de Emniyet Müdürü İsmail Öztürk, Emniyet Müdürü Ali Çığır, Komiser Abdullah Öztürk ve Komiser Yunus Emre Uzunoğlu, görev yaptıkları döneme dair hatıralarını ve 17-25 Aralık sonrası yaşananları anlattı. Polisler için “eski” ifadesini bilhassa kullanmadım, çünkü ihraç edildikleri KHK’lar, vicdanlarda hükümsüz ve onlar da hala polis. Siren’i seyrettiyseniz fark etmişsinizdir; hala polis oldukları bilincini, vazife şuurunu ve motivasyonlarını en üst seviyede muhafaza ediyorlar. Alınları açık, başları dik, gözleri ışıl ışıl ve vicdanları alabildiğine huzur içinde.

FAİL-İ MEÇHUL CİNAYETLER BİTMİŞTİ, MAFYA CEZAEVİNDEYDİ

Genele ve kendilerine dair, öyle hatıralar anlattılar, öyle yaşanmışlıklardan bahsettiler ki, hayret etmemek mümkün değil. Komiser Abdullah Öztürk’ün “Ben mesaim akşam saat 6’da bittikten sonra, gece 12’ye, 1’e, sabahlara kadar çalıştığım dönemlerde evime gitmek için, o saatte otobüs de olmadığı için devletin aracını kullanıyordum. Ama buna rağmen biz o aracın yakıtını dahi koyuyorduk” şeklindeki sözleri, hassasiyetlerini ortaya koyuyor. Öztürk’ün 2013 öncesi Emniyet’in ve Türkiye’nin durumuna dair şu sözleri de hayli dikkat çekici:
“2007 yılından sonra Anadolu’nun değişik yerlerinden, Hakkari’sinden Kars’ından, Ankara’sından, Çorum’undan, Muğla’sından bu ülkenin ekmeğini yiyen Anadolu insanı dediğimiz insanların çocukları okudular, bir yerlere geldiler. Fail-i meçhul cinayetler bitti, ülkede yolsuzluklar bitti. Bugün ülkenin tamamında serbest gezen o mafya liderlerinin hepsi bu dönemde cezaevlerindeydi.”

ONLAR GİTTİ, TÜRKİYE MAFYA CEHENNEMİNE DÖNDÜ

Evet, 2013 öncesinde mafya, uyuşturucu çeteleri ve fail-i meçhul suikastlar bitirilmiş, kalantor “baronlar” cezaevlerine gönderilmişti. Ancak tablo, 17-25 Aralık’tan sonra değişti. Erdoğan, yolsuzluklarla ilgili yargıya hesap vermekten kurtulmak için devletin altını üstüne getirdi; derin devletin eski söz sahipleriyle ve mafyayla ittifak kurdu. Söz konusu kirli ittifak nedeniyle de Türkiye, mafya cehennemine döndü. Komiser Yunus Emre Uzunoğlu da bu duruma işaret etti ve şunları söyledi Siren’de: “Bizim çalıştığımız dönemdeki suç oranlarına, istatistiklerine bakalım. O dönemde mafyalar cezaevindeydi. Kriminal ve insanların uzak durmak istediği tiplerdi. Şimdi ise yıldızı parlatılan, siyasiler tarafından ön plana çıkarılan, aslında katil olan, tetikçi olan, aslında gençleri uyuşturucu batağına sürükleyen namussuzlar bunlar.” Uzunoğlu, kendileriyle ilgili iddialar hakkında ise “Eğer ben bu vatana ihanet etmişsem, ben bu millete ihanet etmişsem, millet benim onlara nasıl ihanet ettiğimi canlı yayında görsün” ifadelerini kullandı.

“MAFYANIN PARASI PULU BİZE SÖKMEZDİ”

Emniyet Müdürü İsmail Öztürk ise yüzden fazla yolsuzluk ve mafya operasyonu yaptığını ve mafyanın en büyüğünden en ufağına kadar hiçbirinin kendi kapılarından giremediğini belirtti. “Onların parası pulu, hiçbir şeyi bize sökmezdi” diyen Öztürk, şunları kaydetti: “Ankara’da 2000 ve 2001 yıllarında yaklaşık 45 – 50 tane büyük mafya grupları cezaevine tıkıldı. Bu süreçte şunu gördü mafya ve mafyayla bağlı siyasetçiler; ‘Ankara Organize Suçlar Şubesi’nin içine biz sızamıyoruz. Selam dahi gönderemiyoruz. Oradaki hiç kimseyi dışarı çıkaramıyoruz, oradaki hiç kimseyi satın alamıyoruz.’”

BİR MÜDÜR GELDİ, SAUNALAR JANDARMA BÖLGESİNE GİTTİ

Kendi hatıra ve tecrübelerinin yanı sıra, meslektaşı olan emniyet müdürlerine dair yaşanmışlıkları da dile getirdi İsmail Öztürk. Aktardığı bir hadise, hayli dikkat çekici idi: “Bir arkadaşım, Ankara’da Asayiş Şube Müdürü oldu. O’nun müdür olduğu hafta, Ankara’da bazı saunaların yeri değişti. Polis bölgesinden jandarma bölgesine taşındılar. Büyük kumar oynatan bir yer vardı, polis bölgesinden çıktı, jandarma bölgesine gitti. Niye? Bir tane dürüst adam orada göreve geldi diye. Çünkü biliyorlar, o adam orada onlara o parayı yedirmez.” İsmail Öztürk, “Çakıcı’nın ülkenin en büyük söz sahibi olması, Türk milletine hayırlı olsun” şeklindeki ifadeleriyle de Türkiye’deki mevcut durumun fotoğrafını çekmiş oldu.

“TÜM HAYATIMIZ, MİLLETİMİZE OLAN BORCUMUZU ÖDEME GAYRETİYLE GEÇTİ”

Emniyet Müdürü Ali Çığır, ise sürgün edilen, ihraç edilen ve hatta hapse atılan polislerin hislerini ve duruşlarını gözler önüne seren gayet veciz ifadeler kullandı. Şunları söyledi Çığır: “Bu devlet ve millet bizi vergisiyle, desteğiyle, duasıyla, sevgisiyle, selamıyla herşeyiyle destek oldu, okuttu. Biz de mezun olduktan sonraki tüm hayatımızı ülkemize ve milletimize en iyi şekilde hizmet ederek bu borcu, bir vefanın gereği olarak ödemeye gayret ettik.” Vefasızlıktan, gadredilmişlikten, zulümlerden dem vurmak yerine, millete olan borçlarından bahsetti Ali Çığır. Onbinlerce arkadaşının, meslektaşının hislerine tercüman oldu.

“DEVLETİMİZDEN ALDIĞIMIZ MAAŞ VE ŞEREFİMİZDEN BAŞKA BİR ŞEYİMİZ YOKTU”

Görev yaptığı Kırşehir’deki çalışmalarını da şöyle anlattı Emniyet Müdürü Ali Çığır: “2013 yılında Kırşehir gibi 120 bin nüfuslu sakin bir şehirde biz 2 tona yakın esrar yakaladık. Uyuşturucu tüccarları, kadın tüccarları, tefeciler, kaçakçılar korkardı. Bizimle aynı kareye girmeyi bırakın, kapımıza yanaşamazlardı. Niye? Bizim devletten aldığımız maaş, göğsümüzü gere gere koruduğumuz şerefimiz dışında bir beklentimiz yoktu.”

TÜRKİYE’DE HUKUKUN, VİCDANIN VE İNSANLIĞIN BİTİŞİNİN MİLADI: 17 ARALIK

Siren’de söz alan polisler, 17-25 Aralık sürecine dair önemli tespitlerde bulundu. Komiser Abdullah Öztürk, “AKP iktidarının dört büyük bakanı Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar ile 3 bakanın çocuklarının karışmış olduğu bir yolsuzluk süreci var. 17-25 Aralık sürecinin ülkenin karanlık yeni bir döneme girişinin başlangıcını oluşturdu. Bizim gibi insanlar da bu sürecin kurbanı ve harcananı oldular” dedi. Komiser Yunus Emre Uzunoğlu da şunları söyledi: “17-25 Aralık sonrasında emniyette görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışan dürüst polisler maalesef sürgüne gönderildi. Görevden el çektirildiler ve yerlerine biat eden, vatanına, milletine, devletine hizmet etmekten ziyade, muktedirlere hizmet etmeyi önceliği haline getiren kullanışlı aparatlar görevlere getirildi.” Emniyet Müdürü Ali Çığır ise noktayı şöyle koydu: “Türkiye’de hukukun, vicdanın, insanlığın bittiği tarihin miladı 17 Aralık 2013’tür.ERSOY ÇELİK I BOLD 

Tags: 17 25 AralıkAKPCezaevierdoganHİZMET HAREKETİPolislerrüşvetSürgündeki PolislerTürkiyeyolsuzlukzulüm
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Ali Mahir Başarır’dan ‘bildiri’ açıklaması: CHP, AKP’nin kirli siyasetine ortak imza atmak zorunda değil

SONRAKİ HABER

Kadıköy’de, Fenerbahçe ve Galatasaray nefes nefese: Büyük derbi golsüz bitti

BENZER HABERLER

Avusturya’nın Graz kentinde okulda silahlı saldırı: En az 8 ölü, çok sayıda yaralı
Gündem

Avusturya’nın Graz kentinde okulda silahlı saldırı: En az 8 ölü, çok sayıda yaralı

Haziran 10, 2025
Manisa, Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i son yolculuğuna uğurluyor
Gündem

Manisa, Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i son yolculuğuna uğurluyor

Haziran 10, 2025
BM’de AKP’lilere  ‘sosyal medya’ sansürü soruldu: ‘Hocaefendi için taziye mesajlarına gözaltı’ya tepki
Manşet

ABD Kongresi, NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki zulümleri gündemine taşıyor

Haziran 10, 2025
İsrail, Gazze’ye giden yardım gemisini kaçırdı: 12 aktivist geri gönderilecek
Gündem

İsrail, Gazze’ye giden yardım gemisini kaçırdı: 12 aktivist geri gönderilecek

Haziran 10, 2025
İsrail’in Filistin soykırımı devam ediyor: Gazze’de can kaybı 51 bine yükseldi
Dış Haberler

Gazze yanarken Türkiye limanından İsrail ordusuna malzeme sevkiyatı: ‘Bu suça ortak olmayın’

Haziran 10, 2025
Avustralya bilim insanlarından, HIV tedavisinde tarihi adım: Virüs hücre içinde görünür hâle getirildi
AİLEM

Avustralya bilim insanlarından, HIV tedavisinde tarihi adım: Virüs hücre içinde görünür hâle getirildi

Haziran 10, 2025
  • All
  • Manşet
Avusturya’nın Graz kentinde okulda silahlı saldırı: En az 8 ölü, çok sayıda yaralı
Gündem

Avusturya’nın Graz kentinde okulda silahlı saldırı: En az 8 ölü, çok sayıda yaralı

by zmnaus
Haziran 10, 2025
0

Avusturya’nın Graz kentinde bir lisede silahlı saldırı düzenlendi. En az 5 kişinin hayatını kaybettiği olayda çok sayıda öğrenci ve öğretmen...

Manisa, Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i son yolculuğuna uğurluyor

Manisa, Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i son yolculuğuna uğurluyor

Haziran 10, 2025
BM’de AKP’lilere  ‘sosyal medya’ sansürü soruldu: ‘Hocaefendi için taziye mesajlarına gözaltı’ya tepki

ABD Kongresi, NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki zulümleri gündemine taşıyor

Haziran 10, 2025
İsrail, Gazze’ye giden yardım gemisini kaçırdı: 12 aktivist geri gönderilecek

İsrail, Gazze’ye giden yardım gemisini kaçırdı: 12 aktivist geri gönderilecek

Haziran 10, 2025
İsrail’in Filistin soykırımı devam ediyor: Gazze’de can kaybı 51 bine yükseldi

Gazze yanarken Türkiye limanından İsrail ordusuna malzeme sevkiyatı: ‘Bu suça ortak olmayın’

Haziran 10, 2025
Avustralya bilim insanlarından, HIV tedavisinde tarihi adım: Virüs hücre içinde görünür hâle getirildi

Avustralya bilim insanlarından, HIV tedavisinde tarihi adım: Virüs hücre içinde görünür hâle getirildi

Haziran 10, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM