Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana İstanbul Taksim’deki Galatasaray Meydanı’nda eylem yapan Cumartesi Anneleri, 983’üncü hafta açıklamasında Cemal Akar için adalet talep etti. “31 yıl önce gözaltında kaybedilen Cemal Akar’ı unutmadık” denilen basın açıklamasında, “Galatasaray’daki varlığımızla, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, onların nasıl kaybedildiğini hatırlatıldığımızı ve kayıplarımızın akıbetini karanlıkta bırakan hukuksuzluk ikliminin kaderimiz olmadığını haykırıyoruz” ifadelerine yer verildi.İnsan hakları savunucusu avukat Eren Keskin tarafından okunan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“983’ncü haftamızda Galatasaray’dayız. Galatasaray’daki varlığımızla, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, onların nasıl kaybedildiğini hatırlatılığımızı ve kayıplarımızın akıbetini karanlıkta bırakan hukuksuzluk ikliminin kaderimiz olmadığını haykırıyoruz. Gözaltında kaybedilenlerin yakınları ve insan hakları savunucuları olarak Galatasaray’dan, gözaltında tutulduğumuz polis merkezlerden, yargılandığımız mahkeme salonlarından haykırıyoruz: Kayıplarımızdan da onlara ve adalete ulaşmamızı mümkün kılacak hak ve özgürlüklerimizi kullanmaktan da vazgeçmeyeceğiz.
983’ncü haftamızda 31 yıl önce gözaltında kaybedilen ve dosyası cezasızlık zincirinin bir halkası haline getirilen Cemal Akar’ı unutmadık diyerek buluştuk. 30 yaşındaki Cemal Akar Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Erzincan İl Sekreteri ve aynı zamanda İnsan Hakları Derneği üyesiydi. 25 Ocak 1993 tarihinde, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken, görgü tanıklarının ifadelerine göre, davranışlarından istihbarat görevlileri olduğu anlaşılan kişilerce sivil plakalı bir araçla kaçırıldı. Kaçırılma olayının ardından, MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da kaçıranlar arasında olduğu belirlendi.
“AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ”
Daha önce de defalarca gözaltına alınıp işkence gören Cemal’in ailesi, Erzincan ve Tunceli Emniyet Müdürlüklerine başvurarak oğullarının nerede tutulduğunu sordu. Ancak her seferinde kendilerine Cemal’in gözaltına alınmadığı cevabı verildi. İnsan Hakları Derneği hükümet nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak devlet otoriteleri, Cemal Akar’ın yaşam hakkını korumak ve gözaltında kaybedilmesini önlemek için etkin bir çaba göstermedi.
Kaçırılmasından bir ay sonra, 23 Şubat 1993 tarihinde, Cemal Akar’ın ağır işkence görmüş ve başından kurşunlanmış haldeki cansız bedeni, Erzincan-Dersim yolunda Nazımiye’ye bağlı Doğançık Köyü yakınlarında bulundu. Erzincan’dan kaçırılan Akar, 130 kilometrelik karayolu üzerindeki dört güvenlik kontrol noktasından geçirilerek buraya getirilmişti. Normal koşullarda bu kontrol noktalarını rahatça geçmek imkansızdı ve bu durum, araçta resmi kimliği bulunan kişilerin olduğu iddiasını desteklemekteydi.”