Kayyımların Kürt seçmenlerin iradesini çaldığını söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ”AKP belli ki bu seçimlerde zora düşmüş ve şimdi ‘JİTEM ittifakını nasıl güçlendiririz’ diye bakıyor. JİTEM ittifakında olan Mehmet Ağar’lar, Tansu Çiller’ler şimdi gelip AKP saflarında AKP belediyeleri için çalışıyorlar.” dedi.
Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, seçim çalışmaları kapsamında Van’ın Erciş ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı.Konuşmasında Çanakkale’de 21 göçmenin hayatını kaybettiği tekne faciasına değinen Hatimoğulları, “Yaşamını kaybedenler göçmendi. Umudu sınırın öte yanında arayanlardı. Bizler de DEM Parti olarak ekonomik yıkımın yarattığı göçlere karşı her daim barışı savunduk, her daim adil bir ekonomik dağılımı savunduk. İşte suların altında kalan çocuklar, kadınlar, aileler sınırlar olduğu için öldüler. Bizlerse sınırsız bir dünyanın hayali için çalışmalarımızı dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz. Yaşamını yitiren canlarımızın ailelerine Erciş’ten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
“ARKADAŞLARIMIZIN KANI JİTEM İTTİFAKININ PARMAKLARINDADIR”
AKP’nin JİTEM ile ittifak yaptığına dikkat çeken Hatimoğulları, şöyle devam etti: “AKP belli ki bu seçimlerde zora düşmüş ve şimdi ‘JİTEM ittifakını nasıl güçlendiririz’ diye bakıyor. JİTEM ittifakında olan Mehmet Ağar’ların, Tansu Çiller’lerin şimdi gelip AKP saflarında AKP Belediyeleri için çalışıyorlar. JİTEM ittifakı kendilerinden olmayanları, siyaseten halkın yanında olanları düşman gördükleri için insanları domuz bağıyla öldürenlerdir. JİTEM ittifakı cinayetlere, katliamlara imza atanlardır. JİTEM ittifakı, Türkiye ve Kürdistan’daki aydınları, siyasetçileri, devrimcileri, yazarları, gazetecileri ve 12 partimizde emek veren ve yargısız infazlarla katledilen arkadaşlarımızın kanı JİTEM ittifakının parmaklarındadır, ellerindedir. İşte JİTEM ittifakını bizlerin önüne çıkarıyorlar. Kürdistan’da da JİTEM ittifakının diğer versiyonu Hizbul Kontra. Hüda Par’ı AKP bilerek ve isteyerek Meclis’e taşıdı. Bunun sebebini Kürt halkı çok iyi biliyor. Bunun sebebi Kürtlerin bugüne kadar bedel ödeyerek demokrasiyi şiar edinen, halkların kardeşliğini şiar edinen, mücadeleyi bugüne kadar taşıyan değerli Kürt halkımızın içinde kurulmuş bir zehirdir bu. Bizler bunu asla kabul etmeyeceğiz. Onların Kürdi değerleri kullanarak sözüm ona Kürtçe diline ve kültürüne sahip çıkarak siyaset yapmalarını asla onaylamamalıyız. Onlar bizim içimize özel olarak gönderildiler. Bunu en iyi şekilde Süleyman Soylu itiraf etti. Biz asla Hizbulkontra’ya izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, Erdoğan’ın yürüttüğü politikaya tepki gösteren Hatimoğulları, “Erdoğan demiş ki ‘kimin eli kimin cebinde belli değil.’ Biz kimin eli kimin cebinde gayet iyi biliyoruz. Senin elin JİTEM ittifakının, Hizbul kontranın, savaş baronlarının, ittifaklarının cebinde. Senin elin halkın cebinde sen halkın parasını çalıyorsun 5’li çeteye peşkeş çekiyorsun. Halkımız aç susuz ve ekmeksiz işte senin elin halkın cebini aşırmakla meşgul. Senin elin yoksulun, işçinin, ülkedeki gençlerin, kadınların cebinde. Sen elini Türkiye ve Kürdistan’dan çek başka ihsan istemez” diye konuştu.
”KAYYIMLAR KÜRT HALKININ İRADESİNİ ÇALDILAR”
Hatimoğulları, şunları söyledi: “Kayyımlar bizim belediyemizin kaynaklarını, halkın parasını, sizin paranızı çaldılar. Kayyımlar Kürt’ün iradesini çaldılar. Kayyım siyasi irademizin de hırsızıdır. Hırsızlara geçit vermeyeceğiz! Kayyımcı anlayış, zihniyet şu sokakta artık dolaşamaz bir hale gelmiştir. Halkın iradesi oldukça hiç kimse hiçbir şeyimizi çalmayacak, çalamayacak. Bunun dönemi bitmiştir. Onlar da kayyım atarken kendilerine ne kadar zarar verdiklerinin farkındalar. Onun için önümüzdeki yerel seçimlerde başka taktiklere başvuruyorlar. Başka yerden asker, polis seçmenleri bizim kazandığımız belediyelere kaydırarak onlara oralarda oy kullandırarak yine kayyımcı anlayışın başka bir versiyonunu Kürdistan’da hayata geçirmeye çalışıyorlar. İki isteğimiz var. Birincisi bugüne kadar bize oy vermemiş ailelere gitmek ve onlara neden AKP’ye oy vermemeleri gerektiğini anlatmaktır. Kürt’ün kanını döken, Rojava’da kardeşlerimize saldıran, onları katleden ve iki gün önce Irak’ta adeta bir savaş zümresi operasyon zirvesi gerçekleştirdiler, yeni savaş kararları aldılar. İşte bunları değerli halkımıza tek tek anlatmalıyız.”