Türkiye’de mal varlığı AKP rejimi tarafından önce gasp, sonra hukuksuzca müsadere edilerek satışa çıkarılan Koza İpek’in Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, son dönemde yaşadıkları hukuksuzluğu ‘Herkese helal, Müslümana haram çeşmesi’ menkıbesiyle anlattı.
Herkese helal, Müslümana haram çeşmesi.
Geçmiş zaman, bir adam köydeki caminin önüne bir çeşme yaptırmış, üstüne de “Herkese helal, Müslümana haram” yazdırmış…
Cami çıkışında çeşmeyi gören muhteremler çok alınmışlar bu işe, konu büyümüş padişahın kulağına kadar gitmiş.…
— Akın İpek (@akinipek01) May 4, 2024
Hiç bir delil olmaksızın, ‘terörün finansmanı’ gerekçesiyle mahkum edildiklerini hatırlatan Akın İpek, “Mahkeme hiç bir delil bulamadı. MASAK, hiç bir şüpheli işlem olmadığını rapor etti. Daha beteri, Yargıtay önüne gelen dosyada olmayan, incelenmiş aksi ispat edilmiş, hatta iddia dahi edilmemiş suçlar üretti…” ifadelerini kullandı.
Akın İpek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı şöyle bitirdi:”YARGITAY KARARI GEREKÇESİ: “Raporlarda şirketlerin işleyişine ilişkin birçok şüpheli işlem ve eylemin tespit edilmesi” Fakat, MASAK RAPORU diyor ki: “Şirketlerin işleyişine ilişkin yasal olmayan veya herhangi bir şüpheli işlem tespit edilmemiştir” (Masak, Nihai Rapor No:1) Biz de, bir gün bir çeşme yaptırırız…”
Akın İpek’in X’ten yaptığı paylaşımın tamamı şöyle:
Geçmiş zaman, bir adam köydeki caminin önüne bir çeşme yaptırmış, üstüne de “Herkese helal, Müslümana haram” yazdırmış…
Cami çıkışında çeşmeyi gören muhteremler çok alınmışlar bu işe, konu büyümüş padişahın kulağına kadar gitmiş. Sonunda padişah çağırtmış adamı, ağır ceza verecek, fakat merak etmiş ne diye böyle bir şey yaptığını; sormuş…
Adam demiş ki; padişahım, ben bu köyde doğdum büyüdüm, kimseye hayır hasenattan başka bir şey yapmadım, camide de yıllardır birlikte namaz kıldığım insanlar var, tanırlar beni…
Geçenlerde, köyde bir Hristiyan arkadaşa iftira atıldı, haksızlığa uğradı, bütün Hristiyanlar bir araya geldiler, tanıyoruz dediler, arkasında durdular, adam adalete kavuştu.
Sonra bir Yahudi arkadaşa iftira atıldı, bütün Yahudiler ayağa kalktılar, başka şehirlerden gelenler oldu, o da kendini savundu iftiradan kurtuldu.
Padişahım, sonra bana da iftira attılar, fakat ne kadar “Müslüman” varsa köyde, aslını astarını araştırmadan;
Yahu görüyor musunuz, yıllardır kardeş diye bir hainle namaz kılıyormuşuz, vay alçak diye malımı mülkümü yağmaladılar, çoluğumu çocuğumu perişan ettiler;
Ben de böyle yaptım, deyince, padişah adil adam, hakperest, bakmış bir iki dakika, sonra demiş ki,
yav, bu ahaliye sadece çeşme değil, yedikleri içtikleri de haram…
Adamı bıraktırmış.
Samimi Müslümanları tenzih ederim,
Fıkra böyle…
Bizim, insanlarımız ve ülkemiz için karşılık beklemeden kendi imkanlarımız ile yaptıklarımızın zerresini yapmamış, yapın deseler, kaçacak delik arayan insanlardan bahsediyorum…
Anlatayım…
2015 yılının sonunda, şüphelendim deyip kayyım atayan “mahkeme”, soruşturmasının sonunda hiçbir suç bulamamış, hatta şüpheli bir durum dahi tespit edememiş iken;
26 Eylül 2016 da, darbenin yakıcı etkisine rağmen, MASAK ın savcıya İpek üniversitesinin grup dışından bağış almadığını, tüm harcamaların incelendiğini, hiçbir şüpheli durumunda olmadığını bildirmiş olmasına rağmen (Masak 11 no lu rapor) …
2016 yılında KHK ile, İpek Üniversitesi (bugüne kadar hiçbir gerekçe gösterilmedi) müsadere edildi, Koza İpek grubunun İpek Üniversitesine geçmişte yapmış olduğu bağışlar teröre finansman sayıldı. Bu sebeple önce yarısı, daha sonra Yargıtay tarafından grup şirketlerinin tamamı müsadere edildi.
Daha beteri şu;
Yargıtay önüne gelen dosyada olmayan, incelenmiş aksi ispat edilmiş, hatta iddia dahi edilmemiş suçlar üretti…
YARGITAY KARARI GEREKÇESİ: “Şirket satın alma ve mevcut şirketlerin sermayesini artırma sürecinde şirketlere kaynağı bilinmeyen büyük meblağlar aktarıldı”.
Fakat, MASAK RAPORU diyor ki: Şirketlerde kaynağı ticari işlemlerle açıklanamayan herhangi bir nakit girişine rastlanmamıştır. (Masak, Nihai Rapor No: 1). Şirketlerin sermaye artışlarının net karları ile finanse edildiği, kaynağı şüpheli bir varlık, gelir veya nakit aktarımına rastlanmadığı tespit edilmiştir. (Masak, nihai rapor No. 1).
YARGITAY KARARI GEREKÇESİ: “Şirketlerin özkaynaklarının belirli bir kısmının açıklanamaması, dış kaynaklar… Şirketlerin sermaye büyümesinde “Hayırseverlik” parasının da kullanıldığı değerlendirilmiştir”.
Fakat, MASAK RAPORU diyor ki: “Şirketlere ticari işlemlerle kaynağı açıklanmayan nakit girişi bulunmadığı, sermaye artırımı yapan şirketlerin sermaye artışlarını kendi yasal kaynaklarıyla yaptıkları tespit edilmiştir” (Masak, Nihai Rapor No:1). “2003 yılından bu yana tüm banka hesap işlemleri incelenmiş olup, yatırılan veya aktarılan tutarların kişisel veya kurumsal yasal kazançlarina ait olduğu tespit edilmiştir” (Masak, Nihai Rapor No.1).
YARGITAY KARARI GEREKÇESİ: “yurt dışına sermaye kaçırmak amacıyla da örtülü kazanç transferlerinin yapıldığı tespit edilmiştir”.
Fakat, MASAK RAPORU diyor ki: “MASAK 4 No’lu Nihai Raporu: Yurtdışına tranfer işlemlerinin kısa vadeli mevduat hesapları olduğu ve tamamının vade sonunda yurtiçi hesaplara döndüğü tespit edilmiştir. Transfer işlemlerinde takip edilemeyen, yasal olmayan veya şüpheli bir hesap hareketi tespit edilmemiştir” (Masak, nihai rapor No. 5).
YARGITAY KARARI GEREKÇESİ: “Raporlarda şirketlerin işleyişine ilişkin birçok şüpheli işlem ve eylemin tespit edilmesi”
Fakat, MASAK RAPORU diyor ki: Şirketlerin işleyişine ilişkin yasal olmayan veya herhangi bir şüpheli işlem tespit edilmemiştir” (Masak, Nihai Rapor No:1)
Biz de, bir gün bir çeşme yaptırırız…