Senaryosunu Sefa Önal’ın yazdığı bir Yeşilçam filmine jön mü arıyoruz yoksa sosyal demokrat bir partiye (CHP’nin iddiası bu) lider mi? Genel Başkan olur olmaz saç şeklini değiştirip akları kapattıran, gözünü çizdirip gözlüğü atan Özgür Özel’in Bülent Ecevit’i değil Deniz Baykal’ı modellediği ilk günden ortaya çıktı. Seçmene genç ve yakışıklı lider dışında hiç bir şey vaat etmeyen Baykal, bir kurultaya sisler içinde ve Ricky Martin şarkısıyla inmişti. Özel’in tercihini şimdiden merak ediyorum.
Özel’in Deniz ‘Baykallaşma’ süreci bununla sınırlı kalmadı. Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidara taşıyıp ihtiyaç duyduğu her anında desteğini esirgemeyen eski genel başkanı aratmayacağı anlaşılıyor. ‘Soluğu Saray’da aldı’ diyeceğim ama lütfen düzeltmeyin; AKP Genel Merkezi’nde görüştüklerini elbette biliyorum. Özel’in karşısına boş koltuk koyarak, ‘Sarayların ve koltukların efendisi benim’ diskuru çekti.
O haddini bildirme seremonisi dışında her şey yolunda görünüyor. Yandaş medya ilk defa bir muhalif lidere hakaret etmeden haber yapıyor. Erdoğan, yüce gönüllülük pozlarıyla siyasette yumuşamanın gerekliliğini vurguluyor. Aynı saatlerde Erdoğan rejiminin polisleri, 1 Mayıs göstericilerinin evine, kapıları kırarak baskın yapıyor.
‘Yumuşamış hali bu mu’ diye şaşıranlar var mı bilmiyorum; lakin yumuşama şansı olmadığına eminim. Erdoğan, korku duvarlarını yüksek tutmak zorunda ki rejimini sürdürebilsin.
Özgür Özel, Gezi tutukluların salıverilmesini talep etmiş, Erdoğan da ‘Ben talimat vermiştim ne oldu bi bakayım!’ ayağına yatmış. Bu gerçekleştiğinde Gezi Ruhuna en büyük ihanet yaşanacak. Adalet, muktedirin iki dudağı arasında bir şey olmasın, ülkeyi çiftliği gibi yönetmesin diye çıkılmamış mıydı Gezi’ye? Özel, protesto ve toplanma hakkını savunmak yerine Gezi tutuklularına imtiyaz istiyor. Aslında talebi yerine geldiğinde kendisi ‘Saray’da kredisi olan’ birine dönüşecek ve bunu iyi bir şey sanıyor.
Gezi tutukluları ya da 28 Şubatçı paşalar tahliye edildiğinde ‘Saray’dan icazetli lider beratı’ eline tutuşturulmuş olacak. Farkında mı değil yoksa zaten istediği mi bu?
CHP’de otoritesini pekiştirmek için Erdoğan’ın jestleri sonrasında takınacağı kahramanlık pozlarına ihtiyacı var. Çünkü her ne kadar Ali Mahir Başarır gibi müritler onu uçurmaya çalışsa da Kurultay’ı Ekrem İmamoğlu sayesinde kazandığını herkes biliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı desteklemese CHP lideri olabilir miydi? Soruyu bir de şu şekilde soralım: İnsanlar 31 Mart’ta Erdoğan’ın karşısında Özgür Özel’i görerek mi oy kullandı yoksa İmamoğlu’nun silüetini mi?
Bağırarak konuşmayı hitabet sanma yanılgısı konusunda da Baykal’ı hatırlatıyor Özel. Daha önemlisi etrafında Savcı Sayan ve Mehmet Sevigenlerin oluşmaya başlaması.
“Erdoğan’ın yerinde olsam Özel’in karşısına çıkmam. Diğer iki adaydan (İmamoğlu ve Mansur Yavaş) daha fazla zorlanır.” açıklamasıyla şeyhin uçuş roketlerini ateşleyen Ali Mahir Başarır onlardan biri. Ama asıl Özel’e yüzündeki estetik düzeltmeleri önereni merak ediyorum. O, Özel’i her şeye ikna edebilir, uçtuğuna bile…