Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’yi güncel yargılamalar üzerinden bir kez daha mahkum etti.
AİHM, 15 Temmuz sonrasında cezaevine gönderilen 314 kişinin tutuklanmasının ‘makul şüphe’ oluşturabilecek gerekçelerden yoksun olduğuna karar verdi. AİHM’nin kararı, 15 Temmuz sonrası verilen tutuklama kararlarının ‘keyfi’ olduğunu biz kez daha ortaya koymuş oldu.
AİHM, Duymaz ve diğerleri – Türkiye davasına ilişkin kararını Salı günü açıkladı. Mahkeme, konularının benzer olması nedeniyle 314 kişinin yaptığı başvuruların tek kararda birleştirilmesine hükmetmişti. Başvurucular, 15 Temmuz’da yaşanan sözde darbe girişimi sonrası haklarında hiçbir somut delil olmaksızın işlerinden olmuş ve tutuklanmıştı.
AİHM, başvuruyu karara bağladı ve tutukluluk gerekçelerinin “makul şüphe” teşkil edecek “nitelikte” olmadığını belirtti. Türkiye’nin 299 başvurucuya 5 bin Euro manevi tazminat ve masraf ve gider ödemesine karar verdi. Geriye kalan 15 başvurucu ise tazminat talebinde bulunmadı. Başvurucular arasında TRT Haber’in yöneticisi Ahmet Böken ve akademisyen Prof. Dr. Vedat Demir de bulunuyor.
Ahmet Böken, 2018 yılının nisan ayında Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu iddiasıyla terör suçlamasıyla hüküm giymiş ve yaklaşık 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Böken yatarını tamamlayın tahliye edildi. Vedat Demir de iktidarın ‘tetikçi’ gazetecilerinden Cem Küçük tarafından hedef gösterilmiş ve tutuklanmıştı.
Mahkeme, tutuklamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesini ihlal ettiğini ve mahkemenin bu maddeyi uyguladığını belirtti: “Başvuranların ilk duruşma öncesi tutukluluğu sırasında bir suç işlediklerine dair makul şüphe bulunmaması nedeniyle…”
15 Temmuz sonrası yaklaşık 130 bin kamu görevlisi haklarında hiç bir somut delil olmaksızın ihraç edilmişlerdi. Çoğu da kanunda suç olmayan eylemleri nedeniyle tutuklandı, mahkum edildi. Yasal bir sendikaya üye olmak, yasal bir bankada hesabının bulunması ya da para yatırılmış olması veya çocuğunu MEB’e bağlı bir özel okula göndermek suç sayıldı. Şifreli haberleşme programı kullanmak bile ‘terör örgütü üyeliğinin en önemli delili’ olarak gösterildi.
AİHM, son kararında da bütün bu yasal faaliyetlerin ‘suç’ olamayacağını ve bunlara dayanarak insanların ‘terör örgütü üyesi olmakla’ suçlanamayacağını belirtiyor. AİHM bu tür faaliyetlerin bir kişinin suç işlediğini kanıtlamak için yeterli olmadığını daha önceki kararlarında da ortaya koymuştu.
AİHM, bugün açıkladığı Duymaz ve diğerleri kararında başta ByLock olmak üzere çeşitli iddialarla tutuklanan Prof. Dr. Vedat Demir’in de aralarında olduğu 314 başvurucu ile 15 Temmuz sonrasında tutuklanan 26 eski hakim ve savcı hakkında özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğine karar verdi. AİHM, bu kişilerin her birine 5.000’er euro tazminat ödenmesine hükmetti.