DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de AKP’lilere seslenerek, “Öylesine bir haksızlık, hukuksuzluk düzeni kurdunuz ki, üçüncü kez kayyum atıyorsunuz.
Yüz binlerce kişiyi KHK’larla ihraç ediyorsunuz. İnsanları darbeci ilan ediyorsunuz. Ve bir rant düzeni devam ediyor” dedi.alkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hakkâri’ye kayyım atanmasını eleştirdi. Yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurul konuşmasında, kurulan yağma ve talan düzenini anlatacağını belirten Gergerlioğlu, kürsüden kayyım göreviyle atanan Hakkâri Valisi Ali Çelik’in fotoğrafını gösterdi şöyle konuştu:
“Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, bu kim? Hakkâri Valisi, kayyumunuz. Bakın, iyi dinleyin, onun marifetlerini anlatacağım. Nasıl bir yağma ve talan düzeni kurduğunuzu anlatacağım: Kütahya Belediye Başkanlığı’na bir memur alınır. Adı, Sümeyra Ordu. Eski bir AK Partili vekil olan Hüsnü Ordu’nun kızıdır. İşe gitmez, Ankara’da oturur, cins kedi ticareti yapar. Ve bu dikkat çeker, şikayet edilir. Bu arada memurluk hakkı kazanır Sümeyra Ordu. Ve ardından İller İdaresi Genel Müdür’ün önüne gider dosya. Genel Müdür dosyayı kapatır, örter. Örtbas eder. Ardından adli süreç devam eder. Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu 6 ay ceza alır. Suçu ortaya çıkan Sümeyra Ordu, maaşlarını geri verir. Ve en sonunda ne olur? Hakkari valisi kayyum olur, Kütahya valisi olur ilk önce. Daha sonra da Hakkari Valiliğine atanır. Şimdi de hem vali hem belediye başkanı olur. İşte kurduğunuz yağma ve talan düzeni bu. İyi bakın. Tamam mı? Şimdi bunun hesabını biz soruyoruz burada, halk adına soruyoruz. Mahkeme kararıyla ispat edilmiş bir suç var ortada ve örtbas etmeye çalışmışsınız, devamı da böyle gelmiş. Bitmedi. Siz bir kayyum ve KHK rejimi kurmuş durumdasınız.”
SİNAN ATEŞ’İN LİSTESİNİ SORDU
Konuşmasının devamında başka bir fotoğraf gösteren Gergerlioğlu, Genel Kurul’da milletvekillerine hitaben sordu: “Bakın bu kişi kim?” Yanıtı da kendisi veren Gergerlioğlu, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Artık herkes tanıyor değil mi? Bir televizyon kanalında Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş. Neler anlattı? Çok vahim şeyler anlattı. Ve o anlattığı vahim hadiseler, KHK’larla ilgili vahim hadiseleri ben burada defalarca, haftalarca Sayın Abdülhamit Gül’e soruyorum. Cevap vermiyor. Veremiyor. Bakın, neden veremiyor? Şurada okuyayım: Ayşe Ateş ne demiş? Diyor ki, Sinan Ateş’e isimler geliyordu. Yaklaşık 10 bin kişilik bir isim listesi toplamda. Bunlar ülkücü olduğunu söyleyen, ‘FETÖ’ ile irtibatımız yok, bizim bir suçumuz yok diye gelen insanların bilgilerini, belgelerini topluyordu, arıyordu birilerini, bulundukları yerlerde onlardan referanslar alıyordu. Bakın ne işler dönüyor. Ondan sonra bu listeyi de AKP’deki darbe komisyonuna götürüyordu.”
‘VAY VAY VAY, MEMLEKETTE NE İŞLER DÖNÜYOR’
O zaman da başında Abdülhamit Gül vardı. Kendisine iletiyordu. Onlar da artık kendi araştırmalarına göre son kararı verip ‘FETÖ’cü ya da değil cezaevinde ise çıkacak ya da göreve iade edecek, onun kararını onlar veriyordu. Vay vay vay. Memlekette ne işler dönüyor. Kayyumun marifetlerini az önce öğrendik. Suçları örtbas ediyormuş Ardından neler dönüyormuş MHP kulislerinde, oradan AK Parti’ye pas ediliyormuş. Sayın Abdülhamit Gül Komisyonun başkanıymış. Kendisine sorduğumuz zaman Adalet Bakanı iken kendisini ziyaret etmiştim. Ya niye bu usulsüzlükler, haksızlıklar var, Yargı niye böyle dediğinde, “Ömer Bey yargı bağımsız, biz karışamayız ya ne bilelim biz yargı bağımsız’ diyordu kendisi. Ama kimin cezaevine girmeyeceği, kimin iade edilip edilmeyeceğine bir komisyon karar veriyormuş. Başında da Sayın Abdülhamit Gül varmış. Bir aydır kendisine soru soruyorum cevap vermiyor. Nasıl bir skandaldır bu ya? Nasıl bir skandaldır? Yani bir hukuk devletinde Adalet Bakanlığı yapmış birisi yargı bağımsızdır diyen birisi, bu kadar vahim ifadelerden sonra çıtı çıkmıyor. Buyurun Sayın Abdülhamit Gül. Açıklama yapın. Buyurun, sizi açıklamaya davet ediyorum. Ama kurduğunuz düzen buna müsaade etmiyor. Öylesine bir haksızlık, hukuksuzluk düzeni kurdunuz ki. Üçüncü kez kayyum atıyorsunuz. Yüz binlerce kişiyi KHK’larla ihraç ediyorsunuz. İnsanları darbeci ilan ediyorsunuz. Ve bir rant düzeni devam ediyor. Ayhan Bora Kaplanlar, Sinan Ateş’in öldürülmeleri, usulsüz krediler, gırla 550 milyon lira Halkbank’ta maşallah krediler veriliyor. Ve bakın en sonunda ne oluyor? Yani insanları şucu bucu diye ilan ediyorsunuz.”
ANNE, ‘OĞLUMA ÖZGÜRLÜK İSTİYORUM’ DİYOR
15 Temmuz sonrası gözaltına alınan erler ve kursiyer teğmenlerle ilgili de konuşan Gergerlioğlu, şöyle dedi:
“Bakın sözleşmeli erleri, gariban erleri, kursiyer teğmenleri, darbeci ilan ediyorsunuz ya… Eline silah almamış, sıkmamış, darbe olduğunu anladığı anda bırakmış gitmiş insanlara müebbet veriyorsunuz. Sayın Abdülhamid Gül, sizin bakanlığını yaptığınız Adalet Bakanlığının önünde günlerdir nöbet bekliyor çocuğu çok başarılı bir kursiyer teymenin annesi. Haksız yere müebbete mahkum ediliyor. Kadın ne diyor? “15 Temmuz’u kim yaptıysa müebbeti o yatsın. Oğluma özgürlük istiyorum.
‘MÜEBBET CEZALARLA ÇÜRÜTÜYORSUNUZ’
Adalet Bakanlığı’nın kapısında Emine Şen Yaşar anne ile beraber bekliyor. Ne diyor? Kursiyer teğmenlerin emir verme yetkisi yoktur. Onlar yeni mezun. Asıl görevlerine atanmadan önce kurs alan öğrencilerdir. Ama sizin düzeniniz bu gariban erleri, sözleşmeli er ya, cezaevinde ziyaret ediyorum Cüneyt Öztürk, Kocaeli Darıca’da oturuyor. Bak depresyon hastası olmuş eşiyle birlikte perişan bir aile, gariban fakir bir ailenin çocuğu ama siz onları o zindanlarda çürütüyorsunuz. Müebbet cezalarla çürütüyorsunuz. Çünkü siz bir yağma ve talan düzeni kurdunuz. Suçsuz günahsız insanları müebbet cezalara çarptırdınız. Ağırlaştırılmış müebbetlerde o kuyuların dibine atıp seslerinin soluğunun çıkmamasını sağlamaya çalıştınız.”