Özgür Özel, Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmek istediğini belirtip “Çok faydalı bir ziyaret olarak, sembolik değil de adeta bir çalışma toplantısı olarak” dedi. Özel, MHP’nin ‘Sinan Ateş cinayeti’nde sınıfta kaldığını da ekledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel; siyasette normalleşme süreci, Sinan Ateş cinayeti ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşan Özgür Özel, Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edeceğini aktardı, tarihin henüz belirlenmediğini söyledi. Özel, görüşmeye ilişkin “Çok faydalı bir ziyaret olarak, sembolik değil de adeta bir çalışma toplantısı olarak Sayın Demirtaş’la bunu yapmak istiyorum” dedi.
‘MHP SINIFTA KALDI’
Sinan Ateş cinayeti hakkında da açıklamalarda bulunan Özel, “MHP sınıfta kaldı” yorumunda bulunup şunları söyledi:
“Hani diyelim ki olmaz da her partinin başına şu gelebilir, bir suç işlenebilir. O suçun mağduru kendi partinden biri olabilir. Failleri de kendi partinden olabilir. Bu suç yönetim kademelerine de uzanabilir. Burada eğer gerçekten kanunlara saygılı bir siyasi partiyseniz ve hukuku savunuyorsanız, yaşam hakkını savunuyorsanız nereye giderse gitsin kimseye bir koruma kalkanını almaksızın, bu işin ucu kime giderse gitsin dersiniz suçlular bedelini öder. Belki partiniz de başta bir bedel öder ama sonra kamuoyu ve vicdan sizin hakkınızı teslim eder. MHP bence bu konuda şu ana kadar hiç iyi bir sınav vermedi ve Ayşe Ateş’in isyanı da ona.” Özel’in, ‘normalleşme’ ile ilgili soruya yanıtı ise şöyle oldu:
‘GERGİRLİKTEN, KAVGADAN BESLENENLER VAR’
“O da şu; şekli işlerin dışında bir iletişim içinde olmak ve ülke için iktidarıyla muhalefetiyle belli konularda birlikte çalışabilmek, belli konularda anlaşamadığın konularda muhalefet etmek, muhalefetin de önce yol gösterici, yapıcı, yıkıcı değil ama gerektiğinde de son derece dirençli olması. Bunu sağlayabilmek istiyoruz, isterim ama bu o kadar kolay olmuyor.
Çünkü hatlar çok keskin, mahalleler çok keskin, yankı odaları var. Her türlü adıma karşı bunun içeriden muhalifleri var. Bizim tarafta mesela buna itiraz edenleri ikiye ayırıyorum ve bir tarafını son derece anlıyorum. Onlar endişeli insanlar. ‘Aman bizi kandırmasınlar’ ya da ‘Bu sefer de bunlara biz nefes olmayalım’ diye düşünenler.
Bu endişeyi anlıyorum ve buna dikkat kesiliyorum ama bir de iki tarafta da anormal vaziyetten, anormal popülarite devşiren birtakım isimler var, yapılar var. “Normalleşme olduğunda biz ne yapacağız?” diyor. O kişilerin normal siyasi düzlemde söyleyecek sözü yok. Gerginlikten besleniyor, kavgadan besleniyor. O itirazları da görüyorum ama onlara hak veriyor değilim tabii. Tabii karşı tarafta da bir ittifak var. Orada da mesela Milliyetçi Hareket Partisi’nin sayın Genel Başkanı’yla randevu aldım.”