Alevi toplumunda, Yezit denince, Muaviye’nin oğlunun geldiğine dikkat çeken Haydardedeoğlu;” Yezit, insanlığa kötülük edenlere denir. Ehl-i Beyt ailesine en büyük kötülük eden ve acıyı yaşatanlara Yezit diyoruz ve lanet okuyoruz.”dedi.
Avustralya Alevi Kültür Merkezi, ‘Matem-i Muharrem’ ayı nedeniyle bir anma programını düzenleyerek, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi aşure ikramında bulundu. Sydney Alevi Kültür Merkezinde biraraya gelen Alevi toplum üyeleri, önce günün anlam ve önemi hakkında bilgi edindikten sonra, okunan duadan ikram edilen aşureyi yediler. Program nedeniyle konuşan Alevi Dedesi Zeynel Abidin Haydardedeoğlu, Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’i bu mevsimde katleden Yezid’e lanet okuyarak konuşmasını başladı. Zeyneldedeoğlu, Muharrem orucunu Kurban bayramından sonra 12 imam için 12 gün, üç gün de masum yavrular olmak üzere toplum 15 gün oruç tutulduğuna dikkat çekti.
HZ.HÜSEYİN VE EHL-İ BEYTİNE KARŞI EN BÜYÜK VAHŞET
Kerbela’da Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin’e ve Ehl-i Beyte karşı insanlık tarihinin en büyük vahşetinin yaşatılarak şehit edildiklerine dikkat çeken Dede Zeynel Abidin Haydardedeoğlu;“ Bu nedenle Muharrem ayı denilince yas, veya matem ayı akla gelir. Bugüne kadar inancında, felsefesinde, itikadında, sevgisinde, Hazreti Peygamber ve onun El-i Beytine, canı-ı gönülden, aşk-u muhabbetle bağlı olan Aleviler, onların sevgisiyle sevinirler, kederleriyle kederlenirler. Acılarına ağlarlar, görülen zulümlere de yas tutarlar. Zulüm edenlere de yüz bin defa lanet okurlar.”dedi. Alevi toplumunda Yezit denince, Muaviye’nin oğlunun akla geldiğine dikkat çeken Haydardedeoğlu;” Yezit, insanlığa kötülük edenlere denir. Ehl-i Beyt ailesine en büyük kötülük eden ve acıyı yaşatanlara Yezit diyoruz ve lanet okuyoruz.” şeklinde konuştu.
KERBELA, İSLAM’I SAVUNMA MÜCADELESİNİN ADIDIR
Hz Hüseyin ve yol arkadaşlarının, İslam’ı savunmak için ve Kerbela’ya yürüdüklerini,, bu nedenle Allah yolunda şehadet şerbetini içtiklerini söyleyen Zeyneldedoğlu; bu nedenle Kerbela’nın, Yezid’e ve Yezid’in zulmüne karşı Hz Muhammed (sav) ve İslam’ı savunma mücadelesinin adı olduğunu belirtti. Zeynel Abidin Zeyneldedoğlu, Yezid’in halife olduğu dönemde Hz Hüseyin’in şu sözünü hatırlattı: Ümmete Yezit gibi biri Halife oluyorsa, ve halk da ona biat ediyorsa o zaman İslam’la vedalaşmak gerekir.” Konuşmadan sonra Dedeoğlu, okuduğu aşure duasından sonra ikram edilen lokmaları yediler.
AŞURE GÜNÜ’NÜN ÖNEMİ NEDİR?
Arapçada “on” anlamına gelen “aşara” kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor. Kaynaklarına göre, Hazreti Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa’nın Kızıldeniz’den geçerek İsrailoğulları’nı Firavun’dan kurtarması hadiseleri de bugünde gerçekleşti. Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Adem’in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahim’in ateşte yanmaması, Hazreti Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması, Hazreti Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunus’un balığın karnından çıkması ve Hazreti İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı rivayet ediliyor. Aynı zamanda Emevi Devleti’nin ikinci Halifesi Yezid bin Muaviye tarafından hicri takvime göre 10 Muharrem 61’de (10 Ekim 680) Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit düştüğü “Kerbela olayı” da bugün yaşandı. Hazreti Nuh ve onun çağrısına uyarak gemiye binenlerin aşure aşı tüketmeleri dolayısıyla aşure yaparak paylaşma geleneği de bugün yaşatılıyor. Burak Akif CAN-Sydney