Elazığ Cezaevi’nde keyfi olarak tutulan Avukat Turan Canpolat’ın şartlı tahliye talepleri geçtiğimiz yıldan bu yana keyfi olarak reddediliyor. 2016’nın ocak ayından bu yana tutuklu bulunan tecrübeli avukata, 2022 yılının temmuz ayında denetimli serbestlik hakkı da verilmemişti.
20 Kasım 2017’de Malatya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mesleğini yaptığı için “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Avukat Turan Canpolat, yatar süresini doldurmasına rağmen Elazığ Cezaevi İdaresi’nin keyfi ve hukuksuz uygulaması nedeniyle tahliye edilmiyor.Elazığ Cezaevi İdaresi, Avukat Turan Canpolat’a kanunlarda öngörülen haklarını vermemek için keyfi bahaneler üreterek tahliye olmasına engel oluyor.
İYİ HALE RAĞMEN KEYFİ SEBEPLERLE TAHLİYE EDİLMİYOR
Canpolat’ın 67 ay hapiste kaldıktan sonra 2021 temmuz ayında Koronavirüs döneminde Açık Cezaevi’ne geçme talebi “iyi halli” olmasına rağmen “pişmanlık göstermediği” gerekçesiyle reddedilmişti.Ardından tecrübeli avukatın temmuz 2022’de denetimli serbestlik süresi gelmiş; ancak cezaevi idaresi yine aynı gerekçelerle Canpolat’ı serbest bırakmamıştı.Turan Canpolat, objektif kriterlere göre 66 puan ile iyi hal eşik puanı olan 45 puanın üstünde bulunarak gerekli hukuki şartları sağlıyordu. Ancak cezaevi idaresi, hücrede tutulan Canpolat’ın “tarafsız koğuşa geçme” dilekçesini samimi bulmadığını ve bu sebeple örgütten ayrılmadığını iddia ederek tahliye etmemişti.
ŞARTLI TAHLİYE OLMASIN DİYE İYİ HALİ KALDIRILDI!
Aradan geçen bir yılın ardından Avukat Turan Canpolat’ın bu kez şartlı tahliye (koşullu salıverilme) zamanı geldi. Açık cezaevine geçme ve denetimli serbestlik hakları gasp edilen Canpolat için, şartlı tahliyenin sorunsuz gerçekleşmesi gerekiyordu.Şartlı tahliyenin uygulanması için mevzuata göre tek kriter “iyi halli olmak”. Daha önceki incelemelerde Turan Canpolat’ın “iyi halli” olduğuna ancak “örgütten ayrılmadığına” kanaat getiren cezaevi idaresi, geriye sadece “iyi halli olmak” kriteri kalınca farklı hukuksuzluklara başvurdu.
2023 senesi temmuz ayında, şartlı tahliye gününden birkaç gün önce, Cezaevi İdaresi iyi hal kararını kaldırarak şartlı tahliyeden yararlanmasını kasıtlı olarak engelledi.İyi halli olmadığı belirtilen kararda; Avukat Turan Canpolat’ın esasen tüm yasal şartları sağladığı, mevzuatça aranan gelişim puanı eşiğinin üzerinde olduğu, herhangi bir disiplin cezası olmadığı, cezaevince sunulan etkinliklere katıldığı gibi hususlar açıkça ikrar edildi.
Cezaevi İdaresi’nin iyi hali bozduğunu iddia ettiği gerekçeler ise hukuksuzluğun ve keyfiliğin boyutunu gözler önüne serdi. İdare, Canpolat’ın depremzede ailesine yardım eden eski koğuş arkadaşına teşekkür etmesini ve “ben avukatlık yaptım, suç işlemedim” demesini iyi hali kaldırmak için bahane olarak gösterdi.Canpolat, geçtiğimiz yıl temmuz ayından bu yana 3 kez şartlı tahliye talebinde bulundu. Her seferinde aynı keyfi ret gerekçeleri öne sürüldü. Avukat Turan Canpolat’ın dördüncü şartlı tahliye talebi yakın zaman içerisinde görüşülecek.
ULUSLARARASI DESTEK MEKTUPLARI GELİYOR
Avukat Turan Canpolat’ın içerisinde bulunduğu hukuksuzluktan rahatsız olan farklı ülkelerdeki barolar, sivil toplum kuruluşları ve meslektaşları Elazığ Cezaevi İdaresi’ne mektuplar yolluyor.Son olarak, Fransa Lyon Barosu Başkanı Turan Canpolat’a destek mektubu gönderdi ve cezaevi idaresinden avukatın derhal serbest bırakılmasını istedi.Association Défense Sans Frontières – Avocats Solidaires, Observatoire International des Avocats (OIAD), Caisse nationale des barreaux français (CNBF) ve pek çok baro da Avukat Canpolat için özgürlük istedi.Avrupa Barolar Konseyi (CCBE) de 2020 ve 2021 yıllarında Canpolat için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Anayasa Mahkemesi’ne iki mektup göndermişti.
MESLEĞİNİ YAPTIĞI İÇİN TUTUKLANDI!
Avukat Turan Canpolat, 27 Ocak 2016’da, yani sözde darbe girişiminden yaklaşık 6 ay önce tutuklanmıştı. Tutuklanma gerekçesi ise Hizmet Hareketi soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan müvekkilini “savunması” olmuştu. Yani Canpolat, “mesleğini icra ettiği” gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Hukuksuzluklar bununla sınırlı kalmadı. Cezaevinde olduğu sırada 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası hakkında “darbeye teşebbüs” suçlamasından da soruşturma açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “saçmalığı” fark etmesi üzerine suçlama yeniden “örgüt üyeliğine” dönüştürüldü. Malatya ve Ankara’da hakkında açılan iki dosya birleştirilen Canpolat, silahlı terör örgütü üyeliğiyle iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.