Merhum Türk Senatör Mehmet Tillem ve Yeşiller Partisi Başkan Yardımcısı Avustralya tarihindeki ilk kadın Müslüman senatör Dr.Mehreen Faruqi’den sonra Federal Senato’nun üçüncü Müslüman ve ilk başörtülü Senatörü olan Fatıma Payman, Filistin’in bağımsızlığı ile ilgili yaptığı açıklamalar ve desteğinden dolayı günlerdir gündemde. Senatör Payman, Batı Avustralya’da İşçi Partisi sıralarından 2022’de, 6 yıllık bir dönem için seçildi Federal Temsilciler Meclisi’ne.
Ancak Payman, bu uzun dönemi ALP ile aynı saflarda birlikte götüremeyecek gibi gözüküyor. Şimdilerde yoluna, bağımsız olarak devam eden Senatör Fatima Payman, Gazze’de yaşanan yıkımın, Avustralya’daki yaşayan Müslümanları derinden etkilediğini dile getirerek, partisinin görüş ve kurallarına ters düştü. Yeşiller Partisi’nin, Filistin’in bağımsızlığının tanınması konusunda sunduğu yasa teklifini desteklemek üzere karşı saflara geçince, Partisinin grup toplantılarına girmesi yasaklanarak, cezalandırıldı. Bu şekilde görevinden istifa etmeye zorlanan Payman, karşı hamle ile partiden istifa ederek, Batı Avustralya’yı Canberra’da bağımsız temsil etme kararı aldı. “İnsanların hâlâ beni desteklemesi ve benimle konuşmak istemesi oldukça gurur verici. Artık ben geleceğe odaklanmış durumdayım. Onların bağımsız senatörü olarak, Batı Avustralyalı’ların çıkarlarını en iyi şekilde korumaya ve hizmet etmeye odaklandım’ diyor.
İşçi Partisi kurallarına göre başka bir partinin sunacağı önerge ile ilgili oy kullanmak yasak. Senato da bu durum, desteklenilen partinin sıralarına geçmek olarak da anlaşılabilir. Fatima, onun için Filistin’in bağımsızlığı ile ilgili yasa teklifini desteklemek üzere, Yeşiller’in sıralarına doğru yürürken attığım her adım, bana 1 kilometre gibi geldi demişti.
29 yaşındaki genç siyasetçi, aynı zamanda Avustralya Parlementosu’nun ilk başörtülü üyesi. Payman’ın, Hükümetin Filistin devletini tanıma konusundaki isteksizliği nedeniyle partisinden istifası, İşçi Partisi (ALP)’nin 130 yıllık katı kurallarını tekrar gözden geçirmesine vesile oldu şeklinde yorumlar yapılıyor. Her defasında ‘İşçi Partisi’ne üye olmuşsanız, kurallarına da uymaya söz vermişsinizdir’ hatırlatması ile karşı karşıya kalan partililerin, hür iradesi ve vicdanının sesini dinleyerek eğer istiyorsa başka bir partinin yasa teklifini desteklemesinin yolunun, bu şekilde açılacağı kanaati var.
Aslında, Başbakan Anthony Albanese’nin yaptığı açıklamalara bakınca, Fatima’nın istifaya zorlanmasının nedeninin sadece Yeşiller’in önerisini desteklemek olmadığı, Müslüman Oyu (The Muslim Vote) adlı siyasi hareket ile görüşmesinin de etkili olduğu anlaşılıyor. Payman ise bu grupla görüşmesini gizlemiyerek onlarla buluştuğunu itiraf etti. Ancak Başbakan ve parti içinden gelen bazı suçlamaları ise reddetti. “Müslüman bir grupla tanıştım diye hemen gidip bir Müslüman parti kuracağımı varsayıyorlar. Avustralya Yahudi Konseyi ile de görüştüm, Hıristiyan gruplarla da görüştüm… diye cevap verdi.
Bu hareket, önümüzdeki federal seçimlerde İşçi Partisi’nin hakim olduğu bazı güvenli koltukları tehdit ediyor. NSW’de en az üç güvenli İşçi Partisi koltuğu için adayları desteklemeyi hatta Victoria, Queensland, Batı Avustralya ve ACT’deki seçenekleri de araştırdıklarını belirtiyorlar. Victoria İşçi Partisi eski stratejisti Kos Samaras, Federal Eğitim Bakanı Jason Clare’in koltuğu Blaxland’deki seçmenlerin yaklaşık üçte birini, Çalışma Bakanı Tony Burke’ün de Watson koltuğundaki seçmenlerin dörtte birini Müslümanların oluşturduğu göz önüne alındığında, ciddi ve güçlü bir kampanya ile ALP’nin bu koltukları, kaybetme riski ile karşı karşı kalacağını öngörüyor.
Bu arada istifaya zorlanarak, bağımsız olan genç senatör, bu defa da vatandaşlığının sorgulanması tehdidi ile eski partisinden bir darbe daha aldı. Payman’ın istifasının ardından İşçi Partisi’nden bazı üst düzey isimlerin, eski mültecinin Afgan vatandaşlığı konusunda endişelerini dile getirdiği ve senatör olarak uygunluğunun Yüksek Mahkeme’de test edilmesi gerektiği şeklinde haberler yayınlandı. Anayasanın 44. maddesine göre Federal Parlamenterler, çifte vatandaşlığa sahip olamıyor. Ancak Senatör Payman, daha önce Afganistan vatandaşlığından vazgeçmek istediğini söylemiş.
Çok kültürlülük ve sosyal uyum konusundaki başarısı ile dünyada örnek ülke olarak gösterilen Avustralya’da, 7 Ekim 2023’den bu yana toplumda çeşitli huzursuzluklar yaşanmaya başladı. Yahudi Avustralyalılar, artan antisemitizm gerginliği yüzünden güvenliklerinden endişe ederken, Müslümanlar ise İsrail’in acımasızlığı karşısında öldürülen binlerce masum Filistinli için acı ve üzüntü içerisinde. Orta Doğu’da yaşanan insani kriz, binlerce kilometre uzağa taşındı. Üniversite kampüslerine, siyasetçilerin ofislerine, parlamentoya, savaş anıtlarına varan yazılarla bu sorun yumağının getirileri, zamanla sandığa da yansıyacak gibi duruyor.
Maalesef bu yazı yayına hazırlandığı sırada bile İsrail’in acımasız saldırıları devam ediyordu. İsrail 276 gündür Gazze’ye saldırıyor. Can kaybı 38 bin 193’e çıktı. İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 40 kişi öldü, 75 kişi yaralandı. Bu insanlık krizi karşısında maalesef ülkenin iktidarı, parti kurallarına ters düştüğü için genç bir siyasetçiyi partiden uzaklaştırarak cezalandırmakla, muhalefeti ise ALP’nin düştüğü bu duruma sevinerek, bir sonraki seçimlerde tek başına iktidara gelemeyeceğini söylemekle meşgul. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au