MHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu hakkında siyasi yasak istemiyle açtığı dava 3 gün konuşulup unutuldu fakat Özgür Özel’in tepkisi mühimdi. CHP Genel Başkanı, selefi için kendini ortaya koydu: “Önceki genel başkanımızı hapse atmak için mevcut genel başkanın cesedini çiğnemeniz lazım.”
Olması gereken bir tepkiydi bu. İlkesel bir tepkiydi. Hoş, Özgür Özel anca laf üretiyor, icraatını görmedik lakin o kadar konuşacağınıza haftada bir, böyle bir laf edin daha çok konuşulursunuz.
Mühim olan konuşmak değil ‘konuşulmaktır’ çünkü. ‘Konuşulmak’ için de eylem gerekir.
***
Rivayet muhtelif: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak da içeren “seçim yetkililerine ahmak diyerek hakaret ettiği” iddiasıyla açılan dava, istinafta sırasını bekliyor. İmamoğlu artık dayanamadı ve bunu hatırlatmak zorunda kaldı.
Çünkü yalnız. Çünkü rahatsız. Cumhurbaşkanlığı seçiminin açık ara 1 numaralı adayı olduğu halde bu tellere basan yok.
2019-2023 arasındaki benzer bir süreç işletiliyor. Zaman akıyor, millet paletler altında eziliyor, siyaset sonuçsuz tartışmalarla haftalarını, aylarını kaybediyor ve seçim günü gelip çattığında artık ne propaganda imkanı kalıyor ne de sandık güvenliğini sağlamak mümkün.
***
Özgür Özel, daha önce “Kasım 2025” olarak telafuz ettiği erken seçim tarihini enteresan biçimde 2026 ilkbaharına kaydırdı ve ekledi: “Türk siyasi tarihine bunu bırakmak istemem: Erdoğan 23 yıl sonra aday olamadığı için gitti.”
***
İşi gücü bırakmış, Erdoğan’ın adaylığına kafa yoruyor. Birkaç hafta önce kulislerde Erdoğan’ın “CHP’yi karıştırma” planı yaptığı konuşuluyordu. Valla böyle bir genel başkanla bunun için çaba harcamasına lüzum yok! Kaldı ki, CHP fena halde karışık zaten:
- Ekrem İmamoğlu parti politikalarından, normalleşme siyasetinden, Özgür Özel’in tutamadığı basit vaatlerinden, 31 Mart’ta yakalanan rüzgarın değerlendirilememiş olmasından fena halde rahatsız. Özgür Özel yanında konuşurken İmamoğlu’nun yüzüne bakın, anlarsınız. Ayrıca perde arkasına ihtiyaç yok.
- Kemal Kılıçdaroğlu, “önceki başkan” diye geçiyor ama eski başkanlar liginde değil. Özgür Özel, eski başkanlarla (Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın) ayrı, Kılıçdaroğlu ile ayrı görüşüyor. Kılıçdaroğlu’nun ofisi bile geçen bir programda özel yayın konusu oldu, “Kılıçdaroğlu ofisinin kapılarını ilk kez açtı.”
- Mansur Yavaş, “sessiz güç” olarak geçirdiği 2019-2023 döneminden çıkardığı derslerle, bu defa daha aktif olacak fakat nereden başlayacağını henüz kestirebilmiş değil. Bir iletişim ve kampanya ekibi var mı, bilmiyoruz. Varsa da etkisiz. Belediye başka iş, cumhurbaşkanı adaylığı başka. Adaylığıyla ilgili spekülasyonlardan rahatsızlığını saklamıyor fakat “Aday değilim!” demiyor. Yaşı ilerliyor, önümüzdeki mayıs ayında 70 olacak.
- Özgür Özel’e gelince: 1 Haziran’da Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret edeceğini söyledi, AKP’li Tuğrul Türkeş gitti görüştü, o hala gidecek. Bundan 9 gün sonra ücret artışları için halkı “her akşam 9’da ışıkları açma-kapama” eylemine çağırdı. Eylem o gün başladı ve bitti. CHP Genel Merkezi bile arkasını getirmedi.
Böyle başlayıp bitiremediği veya söz verip tutmadığı nice konu var. Özgür Özel liderlik sınavından kalmıştır. Olmaz, olmayacak. Bunu CHP seçmeni, CHP’li vekiller, genel merkez de görüyor, ne çare “kral çıplak” diyen yok.
***
Ekrem İmamoğlu’nun geçen seçimden bu tarafa arasının limoni olduğu Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşması geçiştirilmemeli. Her ikisi de gidişattan hoşnut değil ve benim bu yazdıklarımdan çok daha fazlasına vakıflar.
Mansur Yavaş, şimdilik, “Beni bu tartışmalara meze yapmayın!” diyerek mesafe koymuş görünüyor. O da sahaya inerse Özgür Özel, CHP Genel Müdürü olur. Bu sıfatı zamanında Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na takmıştı. Özel’e daha çok yakışıyor.