O gün bir gün gelecekti; demek ki o gün bugünmüş. Neden bahsettiğim açık; Hocaefendi’nin vefatı. Allah’ın beyanı ile “Her nefis ölümü tadacaktır.” Hocaefendi işte bu ölümü tattı. Şimdi berzah aleminde Rabbisi ile başbaşa. 86 yıllık ömründe heybesine doldurduğu amellerinin kendisini götürdüğü yerde. Allah mekanını cennet eylesin, makamını âlî kılsın.
Evet, ruhunu Rahman’a teslim etmesi bağlamında, ‘o gün bugün’ dedim ama konuşulacak ve yazılacak şeyler ekseninde aynı kanaatte değilim. Tam aksine o günün bugün olmadığına eminim. Daha cesedi geçici istirahatgahına tevdi edilmemiş bir insan ve onun geride bıraktığı manevi miras hakkında konuşmak için çok erken.
Hocaefendi’nin seveni kadar sevmeyeni olduğunu biliyorum. Hele şu 15 yıllık süreçte kendi ana vatanında şeytanlaştırılan bir figür olduğunun da farkındayım. Nitekim havuz medyasının gün boyu yaptıkları yayınlarında bunu gördük. “İnsaf!” demekten kendimi alamadım. Yine aynı şeyi diyorum; insaf!
Bırakın kendisini seven insanlar üzüntülerini yaşasınlar. Göz yaşlarını akıtsınlar. Sağlıklı bir vedada bulunsunlar. Sağlığında zaten rahat vermediniz, vefatından sonra da rahat vermeyeceksiniz. Bunu biliyoruz ama insanlığınız ölmediyse hiç olmazsa iki gün-üç gün ara verin. Verin ki insanlığınızı görelim. Ama Müslümanlığı geçtik, insanlığınız öldüyse diyecek bir şeyimiz de yok ve olamaz. Allah iz’an versin.
Ve bir başka o günden daha bahsedip bitireyim bu kısa yazıyı; ahiret. O gün bir gün muhakkak gelecek. Mizan’da ameller tartılacak. Allah mutlak adaleti ile insanlar arasında hakim olacak. ‘Boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını alacak.’ Ve Kur’an’ın ifadesiyle kişinin anne-babasından, oğlundan kızından kaçtığı o günde gerçek hesaplaşma olacak.
Bitirirken; Allah Hocaefendi’ye rahmet, geride bıraktığı eş-dost-akraba ve arkadaşlarına sağlık sıhhat ve afiyet versin.TR724.COM