Washington Post, Fethullah Gülen’in vefatını, “İslam’ın mistik bir biçimi olan Sufizmi, demokrasi, eğitim, bilim ve dinler arası diyaloğun sadık savunuculuğuyla harmanlayan bir felsefeyi benimsedi.” ifadeleriyle verdi.
Fethullah Gülen’in vefatını haberleştiren Amerikan Washington Post gazetesi, ‘Kendi memleketi Türkiye’de 2016’daki başarısız darbeyi planladığı suçlamalarıyla karşı karşıya kalan, küresel bir toplumsal harekete ilham veren, ABD’de yaşayan münzevi İslami din adamı Fethullah Gülen hayatını kaybetti.’ başlığıyla verdi.Haberde şu ifadeler dikkat çekti: ‘’Gülen, hayatının son yıllarını Pennsylvania’da güvenlikli bir yerleşim yerinde, milyonlarca takipçisi üzerinde etkili olarak kendi sürgününde geçirdi. İslam’ın mistik bir biçimi olan Sufizmi, demokrasi, eğitim, bilim ve dinler arası diyaloğun sadık savunuculuğuyla harmanlayan bir felsefeyi benimsedi.
‘ABD’DE HİÇBİR SUÇLA İTHAM EDİLMEDİ’
Gülen ve destekçileri, darbe girişimine karıştıkları iddiasını ve suçlamaları gülünç ve siyasi amaçlı olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde reddetti. Türkiye, Gülen’i en çok arananlar listesine koydu ve iadesini talep etti ancak ABD, daha fazla delile ihtiyacı olduğunu söyleyerek Gülen’i geri göndermeye pek yanaşmadı. Gülen, ABD’de hiçbir zaman bir suçla itham edilmedi ve sürekli olarak terörü ve darbecileri kınadı.’’
RTÜK’TEN ‘ÖVEMEZSİNİZ’ UYARISI
Washington Post haberinde, RTÜK’ün ‘hiçbir yayıncı bir ‘’teröristi’’ onurlandıramaz’ uyarsını yaptığını belirterek, ‘Gülen’i öven içeriklere karşı uyarıda bulundu. Bursa’da bir televizyoncuya terör propagandası iddiasıyla soruşturma başlattı’ denildi.
Washington Post haberinde Gülen için şu ifadeler dikkati çekti: ‘İnançlar arasında hoşgörü ve diyalogu vaaz ediyordu ve din ile bilimin el ele gidebileceğine inanıyordu. İslam’ı Batılı değerlerle ve Türk milliyetçiliğiyle birleştirmeye olan inancı, Türklerin ilgisini çekti ve ona milyonlarca takipçi kazandırdı. Gülen uzun süre herhangi bir siyasi partiyi açıkça desteklemekten kaçınmıştı, ancak ordu destekli laiklerden oluşan eski kadrolara karşı Erdoğan’la fiili bir ittifak kurdu. Gülenciler iktidar partisinin birden fazla seçim kazanmasına yardımcı oldu. Ancak Erdoğan-Gülen ittifakı, hareketin hükümet politikasını eleştirmesi ve Erdoğan’ın yakın çevresindeki yolsuzluk iddialarını ortaya çıkarması sonrasında çöktü.’