Prof.Dr. Greg Barton- Avustralya Deakin Üniversitesi
Fethullah Gülen Hocefendi’nin vefatı nedeniyle, dünyanın çeşitli ülkelerinden önemli akademisyenler, siyaset bilimcileri ve farklı meslek mensubu uzmanlar görüşlerini dile getirmeye devam ediyor. Hizmet Hareketi ve onun misyonu hakkında yazı kaleme alan Melbourne Deakin Üniversitesi Küresel İslami Politikalar Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Greg Barton, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin öğretilerine dikkat çekti. Fountain Dergisi için bir yazıy kaleme alan Prof.Dr. Barton,Hocaefendi’nin bilhassa şiddete karşı durşunu, nefrete sevgiyle karşılık verme tavrı ve insanlığa hizmet etme konusundaki tavsiylerine dikka çekerek, ona olan hayranlığını satırlara döktü.
Avustralyalı Profesör Barton Hocaefendi içen şunları söyledi; “Bir Protestan Hristiyan olarak, kendi inancım ve Tanrı’nın lütfuyla daha iyi bir insan olma çabam, Hocaefendi ve Hizmet Hareketi ile olan karşılaşmalarım sayesinde güçlendi. Bu, benim için bir ilham kaynağı ve insanlığa hizmet etme çabamda daha az bencil olma ve daha fazla çalışma ihtiyacını hatırlatan sürekli bir hatırlatma oldu.”dedi.
Prof.Dr. Barton’ın; “Hayal kırıklığına uğratmayan Bir kahraman” başlıklı yazısının tamamı şöyle:
“Sık sık bize “Kahramanlarınızla asla tanışmayın” denir. Ancak bu tavsiye her zaman doğru değildir; kişiye bağlı olarak değişir. Bazı olağanüstü insanlar, yakından incelendiğinde beklentileri karşılamaz ve hayal kırıklığı yaratır. Sonuçta, hepimizin insani zaafları vardır ve hiç kimse mükemmel değildir.
Fakat Hocaefendi, yani Fethullah Gülen söz konusu olduğunda, onunla yüz yüze tanışmış, birçok kez bir araya gelmiş ve son yirmi yıldır dünyanın dört bir yanındaki Hizmet Hareketi gönüllüleri ve aktivistleriyle buluşmuş biri olarak, kendisinin yakından incelendiğinde bile bir kahraman olarak dimdik ayakta durduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
HOCAFENDİ SON 10 YILDA ZULÜM YAŞADI:
Bugün gelinen noktada, yaklaşık on yıldır devam eden bir süreçte Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’nin inanılmaz bir iftira kampanyasına ve gerçek bir zulme maruz kaldığını anlamak gerekiyor. İnsanlar cezaevlerinde hayatlarını kaybetti ve korkunç şekillerde muamele gördüler. Bir bakıma, Hocaefendi’nin son 10 yılını bu zulme tanıklık ederek geçirmiş olması üzücü, çünkü açıkça hassas bir ruha sahipti ve bu durum onun kalbini kırmış olmalı. Öte yandan, onun istikrarlı, sessiz liderliği, şiddete karşı taahhüdü ve nefrete sevgiyle karşılık verme ile insanlığa hizmet etme konusundaki bağlılığı, yaşam boyu süren hizmetiyle, özellikle de son on yılda ortaya kondu.
Bunca zulüm ve iftiraya rağmen Hizmet üyelerinden şiddete dönüş olmaması dikkat çekici. Bu, Hocaefendi’nin olağanüstü karakteri ve vizyonunu yansıtıyor ki bu da 1.000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan zengin bir Sufi İslam düşüncesi geleneğini temsil ediyor. Dini liderliği ve dini düşünceyi test edeceksek, bunu pratikte nasıl yaşandığına bakarak yapmalıyız.
ELBETTE BÜYÜK SINAV ZULÜM ALTINDA GELİR
Ve elbette en büyük sınav zulüm altında gelir.
Hocaefendi’yi biraz da olsa tanımış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hizmet Hareketi’ndeki birçok gönüllüyü tanımaktan da mutluyum. Siyasi liderlik, sosyal hareketler, dini düşünce ve dini hareketler, özellikle de dini aşırılık üzerine çalışan biri olarak, dini hareketlere karşı kuşkucu olmaya hazır biri olabilirim. Ancak, insanlar gerçekten vaaz ettikleri ilkeleri yaşadıklarında bunu kabul etmeye de bir o kadar hazırım. İnsanlar söylediklerinin arkasında durduklarında bu, basit bir inançtan öteye geçer ve ilham kaynağı olur.
İYİ BİR İNSAN OLMA ÇABASINI HOCAEFENDİ SAYESİNDE GÜÇLENDİ:
Bir Protestan Hristiyan olarak, kendi inancım ve Tanrı’nın lütfuyla daha iyi bir insan olma çabam, Hocaefendi ve Hizmet Hareketi ile olan karşılaşmalarım sayesinde güçlendi. Bu, benim için bir ilham kaynağı ve insanlığa hizmet etme çabamda daha az bencil olma ve daha fazla çalışma ihtiyacını hatırlatan sürekli bir hatırlatma oldu.
Hocaefendi’yi tanımış olmaktan dolayı minnettarım. Onun vefatında birçok dostuyla ve büyük küresel ailesiyle birlikte yas tutuyorum. Ama aynı zamanda uzun bir hizmet dolu yaşam için minnettarım; hastalıklarla dolu, sürgüne zorlanmış, zulüm görmüş bir hayat, ancak bu fırsatı insanlığa ve hizmete olan sevgisini tanıtmak için bir tanıklık olarak kullanan bir hayat. Bunu tanıklık edebilmiş olmak bir ayrıcalıktır. Melbourne’deki Deakin Üniversitesi’nde Küresel İslami Politika Profesörü.”
Burak Akif CAN– ZAMAN Avustralya