Bülent Arınç, on bir gün sonra 78 yaşındaki Melek İpek’in tutuklanmasıyla ilgili sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yayınlamış. Demek ki, aklı ancak başına gelebilmiş.
O açıklamada; ‘Melek İpek Hanımefendiyi yakinen tanıdığını, tüm maddi imkanlarını ondan yardım talep eden herkes için kullandığını ve kapısının herkese açık ve cömert biri olduğunu’ ifade ettikten sonra kamuoyunun ‘vefasızlık’ tepkisine ise -buna cevap denirse- şöyle cevap vermiş:
“Yargı kararlarını eleştirebilirsiniz hatta yok sayabilirsiniz ama mevcut ceza hukukumuza göre kesin hükümler yargı yoluyla infaz edilir. Konu hukukidir.”
Sayın Arınç, siz, bu cümlenizle ‘memlekette hala hukuk var’ diyorsunuz sanırım. Siz bir hukukçu olarak benden daha iyi hatırlıyor olmalısınız. Doğu Perinçek bir TV programında (2017) açık ve aleni olarak, ‘hukuk siyasetin köpeğidir’ demişti. Pardon hukukçu kimliğinizle siz o gün buna tepki göstermiş miydiniz ki şimdi, “Konu hukukidir” diyerek meseleyi üzerinize almıyorsunuz?
Yaptığınız yazılı açıklamanın devamında, “Ben, Melek Hanımefendiyi ve ailesini yakinen tanıyan biri olarak kendilerine karşı vefalı olma hasletini yerine getirdim” demişsiniz.
Efendim siz, ‘vefa’ deyince İstanbul’da bulunan Vefa semtiyle karıştırıyor olmayasınız. Senin de yakinen tanıdığını zannettiğin bir Zat, vefayı şöyle tarif ediyor:
“Vefa, dost ikliminde yetişen güllerden olup vefanın da sadakat ve emniyet gibi kendine göre belli kriterleri vardır. Nedir onlar? Vefa, Allah’a verilen söze bağlı kalma, insanlara verilen ahde riayet etme, dostluğun hakkını verme, Hak’tan halka kadar iyilik gördüğü herkese samimiyet ve sadakat içinde bulunmadır.”
Siz bu tarifin neresinde yer alıyorsunuz? Üstünde mi altında mı yoksa hiçbir yerinde mi?
Bir hukukçu olarak, ‘mesele hukukidir’ diyorsunuz. O zaman siz, 78 yaşında melek gibi bir annenin terör suçlusu olduğunu kabul ediyorsunuz. Eğer kabul etmiyorsanız, niye o gün sosyal medyayı ayağa kaldırmadınız da on bir gün sonra ‘mesele hukukidir’ diyerek mıy mıy konuşuyorsunuz.
Efendimizin o hadisinde geçen : “… Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin…” ifadesine dayanarak ‘Ben ikincisini yapmaya çalışıyorum’ diyorsun. Bunu Melek Anne’nin tutuklandığı gün sosyal medya aracılığıyla niye yapmadınız peki?
Açıklamanıza, “Bir süre önce Melek İpek Hanımefendinin 80 yaşına yaklaştığı günlerde evinden alınarak cezaevine konulması hepimizi ziyadesiyle üzmüştü.” ifadesiyle başlamışsınız. Çok üzülmüş olmalısınız! Bu yüzden olsa gerek o günün şokunu! 11 gün sonra atlatarak bir şeyler söyleme ihtiyacı duydunuz.
Malum açıklamanızda, “Her yıl Mayıs ayında Vakıflar Haftası yapılır ve en çok hayır işleyen Melek Hanım’a “Vakıf Annesi” unvanı verilirdi.” demişsiniz. Şimdi Efendimiz (sav)’in zina etmek isteyen bir gence sorduğu soruya benzer, ben de; “Peki aynı muamelenin sizin annenize yapılmasını ister miydiniz?” desem ne derdiniz? Elbette o gencin dediği gibi vicdanınız, “Hayır” derdi. Peki Melek Anne’ye gelince niye ‘mesele hukukidir’ diyerek vicdanını rahatlatmaya çalışıyorsun?
Bir de, “Yaptıklarımdan vicdanım müsterihtir.” demişsin. Ben müsterih olduğuna inanmak istemiyorum. Eğer gerçekten müsterih isen bu sizin “…bozulmuş tabiatınızdan, tefessüh etmiş fıtratınızdan, taaffün etmiş vicdanınızdan neş’et ve intişar etmiştir.” (Bediüzzaman)
Yaptığınız açıklamanın sonunda sabrı tavsiye etmişsin. Ne zamana kadar diye soranlara da, Bahaettin Karakoç’un, “Ne olur kesin bir takvim sorma bana, ıhlamurlar çiçek açtığı zaman.” mısrasıyla alay etmişsin. Tabi senin gibi çifte kavrulmuş maaşla birlikte, saraya benzer malikânede oturan birisinin bu tavsiyesi aç ve açık durumdaki insanlara ‘ekmek bulamadılar ise pasta yesinler’ diyerek alaya almaya benziyor ki yazıklar olsun size ve avenelerinize.
İnsanlar, daha iki gün önce kimin yaptığı meçhul bir darbe bahane edilerek masum kızlarının ve eşlerinin tutuklanmasıyla sabaha uyandılar. Peki Efendimiz (sav)’in o hadisinde geçen, ‘Ben ikincisini yapmaya çalışıyorum’ dediğin kısmıyla alakalı söyleyecek bir sözün olacak mı? Yoksa hep yaptığın gibi ‘Hakikat karşısında susan dilsiz şeytan” rolü mü üstleneceksin?