Özlem Zengin ve Adalet Bakanlığı yetkilileri çıplak arama yerine ‘detaylı arama’ ifadesini bilerek kullanıyor. Çıplak arama ifadesi ‘başörtüsü’ diye diye iktidara gelenlerin maskesini düşürüyor çünkü.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in çıplak aramalarla ilgili son açıklamasını gördünüz mü?
Hem de TBMM Genel Kurulu 2025 bütçe görüşmeleri sırasında.
Onurlu, ahlaklı bir kadın bu açıklamayı yapmak için 3 sene beklemez.
Zengin konuşmasını sosyal medya hesabından, “Detaylı arama… Bu aramaların kadın, erkek, başı açık, başı örtülü ayrımı olmaksızın, usulüne uygun yapılmaması tabii ki insanlık açısından çok büyük bir sorundur.” notuyla da paylaştı.
Bu “detaylı arama” ifadesini neden kullandıklarını, bununla aslında neyi amaçladıklarını aşağıda yazacağım ama önce açıklamasına bakalım:
“Kamuoyunda çıplak arama olarak söylenen ama adı detaylı arama olarak geçen konuya binaen bu aramaların kadın, erkek, başı açık, başı örtülü ayrımı olmaksızın usulüne uygun yapılmaması tabii ki insanlık açısından çok büyük bir sorundur. Ayrım yapmaksızın bunu söylüyorum. Detaylı arama olması için mevzuata göre makul şüphe olması gerekir. Sayın bakana çağrımdır; bu aramaların muhakkak suretle makul şüphe çerçevesinde yapılması lazım. Bu aramaların rutin bir şey olmaktan çıkması, hakikaten yapılması gerekiyorsa yapılması ve yine mevzuata göre insan onuruna uygun bir biçimde yapılması ve bu işlemin bir cezaya dönüşmemesi gerekiyor.
En son yaşanan hadisede, tabi bunun daha evveliyatı var. Onu ayrıca konuşacağız, Uşak meselesi, hala gündeme geliyor ama bunu şimdi konuşmak istemiyorum, fakat aklımda, bunu da konuşacağız. Son hadiseyle ilgili olarak bakanlığımızın zaten devam eden idari soruşturması var. Açığa alınan üç görevli var. Ben eminim Adalet Bakanlığı bu konuyu hassasiyetle takip edecektir. Bu konuyla ilgili idari soruşturma hassasiyetle tamamlanacaktır hem de bu konuda mağdur olduğunu söyleyenlerin savcılıklarda ilgili şikayetleri var. Yargı makamlarının bu konuyla ilgili hassasiyetle karar vereceğine inanıyorum. Burada önemli olan şey, bu işi siyasetin bir malzemesi yapmadan, enstrümanına dönüştürmeden öncelikle insanların hakkını, onurunu önceleyerek yapmak gerektiğinin altını çizmek istiyorum.”
Şimdi neden bu açıklamayı yaptı? Türkiye’de çıplak arama yapıldığını nihayet kabul mü etti?
Bence kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü bu kez çıplak arananlar kendi cenahından kadınlardı.
İsrail ile ticaret ilişkileri devam ettiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren 9 kadın gözaltına alındı ve bu kadınlar hem gözaltı merkezinde, hem de cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldı.
İşte bu kadınların ‘çıplak arandık’ feryadı Zengin’in açıklamayı yapmasına neden oldu.
Eğer KHK’lı kadınlar olsaydı kılını bile kıpırdatmazdı.
Yoksa onurlu bir kadın, onurlu bir siyasetçi ve tabi ki onurlu bir hukukçu, kimliği ne olursa olsun bir insan haksızlığa uğradığında ses çıkarır değil mi?
Her şeye rağmen Zengin’in bu noktaya gelmesini ‘ümit’ verici buluyorum.
Evet kendisi haklı. Çıplak arama rutin bir uygulama olmaktan kesinlikle çıkmalı.
Rutin yapılan çıplak aramanın işkence olduğuna hükmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı var. Demokrasi, insan hakları, hukuk filan diyorsanız bunları gözetmeniz gerekiyor.
UŞAK MESELESİ
Bu arada gözlerden kaçmasın Zengin açıklamasında, “Tabi bunun daha evveliyatı var. Onu ayrıca konuşacağız, Uşak meselesi, hala gündeme geliyor ama bunu şimdi konuşmak istemiyorum, fakat aklımda, bunu da konuşacağız.” diyor. Belli ki Zengin’in bu konuda epey canı sıkılmış.
Zengin’in Uşak meselesi dediği konuyu biliyorsunuz.
Uşak Emniyet Müdürlüğü, Gülen cemaati soruşturmaları kapsamında 1 Eylül 2020’de Uşak Üniversitesi’nde okuyan 23’ü kız öğrenci olmak üzere toplam 26 kişiyi gözaltına aldı. Yaşları 18-20 arasında değişen öğrencilere Uşak Emniyeti’nin nezarethanelerinde çıplak arama yapıldı.
Gencecik kızlara yapılan rezil bir uygulamaydı.
Ortada çıplak aramayı gerektiren makul bir şüphe de asla yoktu. Sabahın köründe evleri basılan gençlerin üzerinde ne olabilirdi ki böyle utanç verici bir muameleye maruz kalsınlar.
Ve buna rağmen AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, Türkiye’de çıplak aramanın olmadığını, özellikle “mütedeyyin kadınlara” kesinlikle böyle bir şey yapılmadığını savundu.
İddiaları reddetti ve “Bu kurgusal bir harekettir. Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder” diyerek küçücük kızları onursuzlukla suçladı.
Zengin’in son açıklamasından anlıyoruz ki, Uşak meselesiyle ilgili bir açıklama daha yapacak.
Ne diyecek acaba?
Umarım kadın hakları konusunda hassas bir portre çizmeye çalıştığı dönemlerdeki çizgisine geri döner.
DETAYLI ARAMA MI ÇIPLAK ARAMA MI?
Detaylı arama meselesine gelirsek…
Uşak’taki kız öğrencilere yapılan çıplak arama tartışmaları gündemden hiç düşmediği, hatta hala sıcaklığını koruduğu için 2021’de çıkarılan bir kanunla ‘çıplak arama’nın adı, ‘detaylı arama’ olarak değiştirildi. Yani detaylı arama demek, zaten çıplak arama demek. Eskiden mevzuatta zaten böyle geçiyordu. Zengin’in dediği gibi sadece kamuoyunda böyle bilinmiyordu.
Zengin ve Adalet Bakanlığı yetkilileri bu ifadeyi bilerek kullanıyorlar.
Çıplak arama ifadesi ‘başörtüsü’ diye diye iktidara gelenlerin maskesini düşürüyor çünkü.