Sanatçı Bedirhan Gökçe; “Gördüklerim, duyduklarım, şahit olduklarım bana bu şiiri yazdırdı. Eğer bu gün bu KHK kötülüğüne ve bu adaletsizliğe bir nebze de olsa sanatımla ses olabilirsem, seneler sonra sizlerin ve dahi çocuklarınızın yüzlerine bakmaya yüzüm olacaktır ”dedi.
Şair ve Sanatçı Bedirhan Gökçe’nin, kendi özel Youtube kanalında mağdur insanların son 10 yıldır yaşadığı süreci şiirleştirdi. Yaşanan zulümleri bir şiirde dile getiren Gökçe’nin yaptığı yayın iki günde 130 bin kişi izledi.
BIÇKIN NECATİ VE CEZAEVİNDEKİ ZULÜMLER:
Gökçe, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan rejiminin, bilhassa Hizmet Hareketi ve Kürt halkına yönelik soykırım uygulamasını, cezaevlerinde yaşanan dramları dile getirdi. Cemaat mensubu mağdur bir aileye yardım ettiği için cezaevine düşen ‘Bıçkın Necati’ isimlemesiyle, mahpuslarla ilgili diyalogu şiir diliyle anlatan Bedrettin Gökçe, tek adam rejiminde yaşatılan sürecin tüm detaylarını kelimelere döktü. Sözkonusu süreçte kansere yakalanan, tedavileri engellenen ve vefat eden Ahmet Burhan Ataç (Kara Efem), Yusuf Kerim ve cezaevinde plastik sandalyede vefat eden KHK’lı Komiser Mustafa Kabakçıoğlu’nun yaşadığı zulmü dile getiren Gökçe, cezaevindeki bebekli annelere ve Meriç’te yaşanan trajedilere dikkat çekiyor.
‘KARUN HÜKMÜNDEKİ KARARNAME’:
Kanun Hükmündeki Kararname ile işinden ve mesleğinden mağdur edilen KHK zulmünü ise; ‘Karun Hükmündeki Kararname’ şeklinde ifade eden Sanatçı Bedirhan Gökçe, bu şiirin birilerini çok mutlu birilerinin de çok rahatsız olacağına işaret etti.
KHK KÖTÜLÜĞÜNE BİR NEBZE DE OLSA SES OLABİLRSEM
Gökçe yayınla ilgili duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “Sevgili Canlar; Bu şiirle birilerinin çok mutlu birilerinin de çok kızgın olacağını biliyorum ama bir sanatçı olarak yaşanan bu “saf kötülükleri” anlatmak durumundayım.
Bugün kızanların, kısa bir zaman sonra her şey ortaya döküldüğünde pişman olacaklarını bildiğim için onlara kızamıyorum. Gördüklerim, duyduklarım, şahit olduklarım bana bu şiiri yazdırdı. Gerçek adı Necati olmasa da bu delikanlı ve anlatılanlar tamamen gerçektir ve bu tarihe not düşülmelidir. Bu şiirle beraber çevreye verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür de dilemiyor bilakis vicdanımın sesi ile mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Yaftalanmak, yargılanmak, şucu bucu ilan edilmek umurumda değil, olmadı da.
32 yıllık sanat hayatımda beni yakından takip edenler bilirler ki haksızlığa gücüm yettiğince sessiz kalmamış, hiçbir dönem, hiçbir kesimin sesi, insanı olmamışımdır. Eğer bu gün bu KHK kötülüğüne ve bu adaletsizliğe bir nebze de olsa sanatımla ses olabilirsem, seneler sonra sizlerin ve dahi çocuklarınızın yüzlerine bakmaya yüzüm olacaktır. Dileğim ve temennim odur ki tez zamanda bu kötülükler silsilesi bitsin ve herkes tüm çıplaklığı ile gerçekleri görsün.” dedi. ZAMAN Avustralya