–
13 Nisan 2025
Annesi tutuklandığı dönemde bir kanser türü olan Ewing Sarkomu hastalığıyla mücadele eden ve 2 Ekim 2023’te İstanbul’da hayatını kaybeden Yusuf Kerim’in (7) babası Süleyman Sayın, vefatıyla farklı kesimleri derinden etkileyen Sümeyra Gelir‘in (15) ölümünden sonra bir baba olarak yaşadıkları hukuksuzlukları KHK TV‘ye anlattı.
Bank Asya’ya 1034 TL para yatırmak ve bir öğrenci yurdunda idarecilik gerekçesiyle için 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Gülten Sayın ile 6 yıl 10 ay ceza verilen Sümeyra Gelir’in annesi Melek Gelir, Sakarya Ferizli Cezaevinde aynı koğuşta kalıyor.
Sümeyra’nın vefatıyla evlat acısı tekrar tazelenen Süleyman Sayın, oğlunu toprağa verdikten 1 hafta sonra polisin kendilerini takip ettiğini ve eşinin daha evladının yasını tutamadan tutuklandığını belirtti.
‘İnancımız olmasa bunları kabul etmek biraz zor olur. Allah kimseyi evladıyla imtihan etmesin” diyen Süleyman Sayın’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
YUSUF KERİM DAHA 45 GÜNLÜKKEN ANNESİ GÖZALTINA ALINDI
Yusuf Kerim daha 45 günlükken annesi gözaltına alındı. Yusuf 6 yaşına gelen kadar eşimin süreci devam etti. 6 yaşındaki Yusuf Kerim bir kanser türü olan Ewing Sarkomu hastalığına yakalanmıştı. Yargıtay’daki dosya onaylandı. Yusuf Kerim’e tam o süreçte hastalık teşhisi konuldu. Biyopsi yaptılar, bir ay hastanede kaldı. O süreçte tutuklaması çıktı. Bu halde eşimi almazlar diyordum, en azından infaz erteleme verirler diyordum, dilekçelerimizi reddettiler ve tutukladılar.
YUSUF KERİM YASASI ÇIKTI AMA OĞLUM ÇOK ACI ÇEKTİ
Kamuoyunun baskısıyla Yusuf Kerim Yasası çıktı ve eşimi tahliye ettiler ama o süreçte oğlumuz çok acılar çekiyordu. Eşimin yanında jandarmalar oluyordu, çocuk bir anlama verememişti. Oğlum bazen geceleri çığlık atarak uyanıyordu. ‘Anne neredesin’ diyip. Annesinin fotoğraflarına bakıp gözleri doluyordu. Saatlerce duvara bakıp ağlıyordu. Bir gün bana ‘Baba sen burada bana bakıyorsun, anneme kim bakıyor? Annemi görüntülü ara konuşayım’ diyordu. ‘Baba bu hayatta acı çekmeyi mi geldim’ diye soruyordu. Eşim üç kere hastaneye ziyarete getirdiler. Artık hakkı bitmişti, göndermediler. Yusuf Kerim ‘Ben annemi istiyorum’ diye ağlıyordu, elimden bir şey gelmiyordu.
“YUSUF KERİM’İN YAPTIĞI RESMİ ANNESİNE VERMEDİLER”
Eşimi bir gün kelepçeli getirdiler hastaneye. Eşim o şekilde oğlumun yanına girmek istemedi. Bir doktor kelepçeyi çıkarttırdı. İçeriye gelince sadece kapıda 5 dakika annesiyle görüştü. İçeriye bir infaz koruma memuru, kapıda iki kişi, koridorun sonunda da 3 jandarma vardı. Çocuk bunları görünce, annesi hapiste olduğunu mecburen anlatmış. Birkaç gün orada birlikteydiler ama zindan ettiler çocuğa. Normalde annesini görünce sevinmesi gerekirken o süreç içinde çok üzdüler. Bir gün Yusuf Kerim annesine resim yaptı, infaz koruma memuru ‘Bunu annene veremeyiz, yasak’ dedi. Oğlum bunu duyunca hıçkıra hıçkıra ağladı.
“YOLDA ÖNÜMÜZÜ KESİP EŞİMİ TEKRAR TUTUKLADILAR”
Yusuf Kerim’i defnettikten sonra bir-iki gün evde kaldık. Odasına giriyorum, sanki oradan bana sesleniyor. Evde nereye gitsem bir türlü aklımdan çıkmıyor. Annesini de daha yasını yaşayamadan bir yere kaçacakmış gibi önümüzü kesip alıp götürdüler. ‘Arabada silah var mı’ diye sordular. Bir telefon etselerdi gideceğimiz yer belliydi. Yusuf kerim’i götürdüğümüz parka gitmiştik, yolda gelirken polis sienleri yaktı ve eşimi götürdüler. Şu anda evde yalnız kaldım. Gece dışarı çıkıyorum, evde çok kalamıyorum. Şahsi olarak affeder miyiz bilmiyorum ama ben Allah’a havale ediyorum, bile bile oğluma çektirdiler.”