Almanya’da iç istihbarat biriminin raporunda, Türk istihbarat teşkilatının Almanya’daki PKK ve Gülen cemaati mensuplarını hedef aldığı vurgulandı.
Raporda iktidara yakın kurumların Türk kökenli kişiler üzerinde nüfuz oluşturmaya çalıştığına da yer verildi.Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın raporuna göre, aşırı sağcı, aşırı solcu ve İslamcı tehdit arttı.Raporda, Türkiye’nin aralarında olduğu ülkelerin casusluk faaliyetleri de yer aldı. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcısı Sinan Selen ve İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt düzenenen basın toplantısında yıllık raporu tanıttı.Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) 2024 yılı raporu bugün yayımlandı.
DW Türkçe’de yer alan habere göre, raporda, aşırı sağcılığın yanı sıra aşırı solculuk ve İslamcılık dahil anayasa karşıtı aşırılık yanlılarının sayısında artış olduğuna dikkat çekildi. Raporun açıklandığı basın toplantısında konuşan Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, “Almanya’nın anayasal düzeni neredeyse her gün saldırılara maruz kalıyor” dedi. Şiddet eylemlerinin yanı sıra tehditler ve yabancı istihbarat servislerinin sabotaj, casusluk ve dezenformasyon faaliyetleri bu saldırılar arasında yer alıyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı, raporda anayasa karşıtı gelişmelerin yanı sıra aşırıcı gruplara ilişkin değerlendirmelere, bu gruplardaki üyelerin sayılarına yer veriyor.
AŞIRI SAĞCILARDA ARTIŞ VAR
Rapora göre, aşırı sağ ve aşırı sağ terörizm alanında aktif potansiyel kişi sayısı 2024’te 50 bin 250’ye yükseldi. Bir önceki yıl bu sayı 40 bin 600 olarak kaydedilmişti. İçişleri Bakanı Dobrindt, bu artışı “endişe verici” olarak nitelendirdi. Rapordaki tahminlere göre, şiddet eğilimli aşırı sağcıların sayısı 15 bin 300. Bu sayının 2023’te 14 bin 500 olduğu tahmin ediliyordu.
Anayasayı Koruma Teşkilatı raporda, “şüpheli vaka” olarak nitelendirdiği aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine de yer verdi. Partinin üye sayısının artması ve anayasa karşıtı söylem ve tutumun devam etmesi nedeniyle aşırıcılık potansiyelinin arttığına dikkat çekilen 2024 raporunda, aşırı sağcılık potansiyeli bulunan 50 bin 250 bin kişinin 20 binden fazlasının AfD yanlısı olduğunu belirtildi. Bu sayı son iki yıl içinde iki kat arttı. Anayasayı Koruma Teşkilatı, Mayıs 2025’te AfD’yi “aşırı sağcı bir oluşum” olarak sınıflandırmıştı.
İSLAMCI TERÖR TEHDİDİ
İç istihbarat teşkilatının yıllık raporunda, İslamcılık ve İslamcı terörizm ile ilgili gelişme ve değerlendirmelere yer verildi. İslamcılık ve İslamcı terörizm alanında aktif potansiyel kişi sayısı 28 bin 280 olarak belirtildi. Bir önceki yıl bu sayı 27 bin 200 olarak kaydedilmişti. Bunların 9 bin 540’ının şiddet yanlısı olduğu tahmin ediliyor. IŞİD ve El Kaide bağlantılı örgütler, Hamas ve Hizbullah İslamcı terör tehdidi altında değerlendiriliyor.
Rapora göre, aşırı solculuk alanında aktif potansiyel kişi sayısı ise geçen yıl 38 bin olarak kaydedildi. Bir önceki yıl bu sayı 37 bin olarak belirtilmişti. Bu alanda şiddet eğilimli olanların sayısı ise 2023 yılında olduğu gibi 11 bin 200 olarak tahmin ediliyor.
Raporda, 2024 yılında aşırıcı arka planı olarak suçların rekor düzeyde artarak 57 bin 701’e ulaştığı belirtildi. Bir önceki yıl bu sayı 39 bin 433’tü. 2024 yılında kaydedilen aşırıcı arka planı olan suçların 2 bin 976’sının şiddet suçu olduğu, bir önceki yıl bu sayının 2 bin 761 olarak belirlendiğine de dikkat çekildi.
TÜRKİYE’NİN İSTİHBARAT FAALİYETLERİ
Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın yıllık raporunda, yabancı istihbarat servislerinin casusluk faaliyetlerine de geniş verildi. Daha önceki yıllarda olduğu gibi Almanya’da casusluk faaliyetlerinde bulunan ülkeler arasında Rusya’nın yanı sıra Çin, İran ve Türkiye sayıldı.
Raporda Türkiye’nin casusluk faaliyetlerinin muhaliflere odaklandığı belirtilerek, Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelendirdiği, Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin de terör örgütleri listesinde yer alan PKK ve “Türkiye’de FETÖ olarak da bilinen Gülen veya Hizmet Hareketini” hedef aldığı ifade edildi. İstihbarat faaliyetlerinin ayrıca Türk hükümetine muhalif olan ve “vatan haini” olarak nitelendirilen kişi ve grupları da kapsadığı belirtildi.
Bunun yanı sıra Türk hükümetine yakınlığı ile bilinen örgütlerin Almanya’daki Türkiye kökenliler üzerinde nüfuz oluşturma faaliyetlerinde bulunduğu ve bunun “Almanya’daki siyasi kararları oluşturma ve karar alma sürecini etkileyebileceği” ifade edildi. Raporda Türk istihbarat birimlerinin muhaliflere yönelik faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceği tahminine yer verildi.
Rapora göre, Rus istihbarat servisleri Almanya’da “uzun yıllardır üst düzeyde” faaliyet gösteriyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcısı Sinan Selen, Rus istihbarat servislerinin faaliyetlerinin “espiyonaj, sabotaj ve nüfuz yaratma” alanında olduğunu dile getirdi.
Raporda, 2023 yılı sonundan beri Almanya’da alt düzey casusların faaliyetlerinin de arttığı ifade edildi. Rus istihbarat servislerinin çalışanı olmayan bu kişilere çoğunlukla internet üzerinden ulaşılıyor ve kısa süreli görevler üstleniyorlar.
