CHP’nin Düzce’de düzenlediği ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinginde Özgür Özel “Darbe bu kez postalla, tankla değil savcı cübbesiyle geldi.” demiş. Yerinde bir söz. Doğru demiş. Fakat, atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra söylenen sözün bir kıymeti harbiyesi yok.
Adam boğazın öbür tarafına geçmiş, halkın oylarıyla seçilen Belediye başkanını bile Silivri’ye tıkmış. Ama sen hala boğazın bu tarafından “Darbe bu kez postalla, tankla değil savcı cübbesiyle geldi.” şeklinde bağırıyorsun.
Sayın Özel, Adam ‘savcı cübbesiyle’ gün doğmadan kaç defa postalsız, tanksız darbe yaptı. Fakat siz ve ekibiniz akşamdan kaldığınız için zalimin zulmünü bir ney gibi dinliyorsunuz.
17-25 Aralık’ta adam suçüstü yakalandı. Polislerin topladığı deliller, Amerika Birleşik Devletleri mahkemelerinde delil olarak kullanıldı. O günün yöneticilerini rüşvete boğan Reza Zarrab ABD Manhattan Bölge Mahkemesi’nde polislerin topladığı delillerin aynısını birebir anlattı.
O delilleri toplayan polisler neredeyse 12 yıldır Silivri zindanlarında. Onlar oraya ‘savcı cübbesiyle’ sokuldu. Fakat, İBB’ye yönelik 5. dalga operasyonu yapılınca ‘postalsız, tanksız savcı cübbesiyle’ darbe yapıldığını fark ettiniz. O zaman size hayırlı sabahlar!…
4 Mart 2016 tarihinde İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın talebi üzerine Zaman gazetesine kayyum atadı. Sahi siz o gün neredeydiniz? Başka bir gezegende olduğunuzu sakın söylemeyin, ayıp olur.
Bir siyasi partinin eş başkanı olan Selahaddin Demirtaş, 17 Mart 2015 tarihinde “Erdoğan, HDP var oldukça HDP’liler bu topraklarda nefes aldığı müddetçe sen Başkan olmayacaksın, seni başkan yaptırmayacağız” dediği için neredeyse 10 yıldır Edirne zindanında. Onu oraya ‘savcı cübbesiyle’ tıktılar. Ancak, sosyal demokrat olduğunu iddi eden sizler, bir günden bir güne Demirtaş’ın ‘postalsız, tanksız savcı cübbesiyle’ içeride tutulduğundan bahsettiniz mi?
“Bana dokunmayan (sokmayan) yılan bin yaşasın” diyerek 2013 yılından bu yana ‘savcı cübbesiyle’ yapılan darbeleri hep görmezden geldiniz. Adam değil Üsküdar’ı geçmeyi İstanbul’a ikinci boğaz inşa ediyor. Sen hala Üsküdar’dan ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ şeklinde bağırmaya devam et.
KHK ile bu ülkede 200 binden faza insan ağaç kabuğu yemeye mahkûm edildi. Siz İBB Başkanınız tutuklandığı günden bu yana olsun KHK’lıların adını andınız mı? Aile fertleriyle beraber neredeyse bir milyonu aşkın bunca insan ‘savcı cübbesiyle’ işsiz kaldı. Bunlardan bazıları çalıştıkları ağır işlerde kaza geçirip öldüler. Anadolu insanına postalsız, tanksız savcı eliyle yapılan bu darbe sizin mahalleye yapılmadığı için piriniz İsmet İnönü gibi duymazdan geldiniz.
KHK ile mahkûm edilen binlerce insan, haksız yere yargılanıp işinden atıldığını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ispat etti. Ama siz hem şahsınız hem de parti teşkilatınız olarak bu kararların uygulanması için Meclis’e soru önergesi verdiniz mi?
AİHM Osman Kavala gibi birçok insanın suçsuz yere mahkûm edildiğini defaatle Türk devletine ifade etti. Siz bunları bir günden bir güne dile getirdiniz mi? Ateş düştüğü yeri yakar deyip kendi başkanınız tutuklanınca paçalarınız tutuştu ve şimdi, “Darbe bu kez postalla, tankla değil savcı cübbesiyle geldi.” diyorsun. Bunu demek için biraz geç değil mi?
DEM partiye ait milletvekilleri ve belediye başkanları ‘postalla, tankla yapılan darbeyle’ mi hapse atıldılar? Dem partinin t belediyelerine ‘savcı cübbesiyle’ değil de postalla, tankla mı kayyum atandı?
Sayın Özel, Düzce’de yaptığınız o konuşmada; “Masumiyet karinesi diye bir şey vardır. Yargıtay kişinin cezasını onaylayana kadar herkes kanun nazarında masumdur. Tutukluluk istisnadır. Şimdi öyle değil. Daha savcılıkta suç örgütü lideri ediliyor insanlar.”
Sayın Özel, bu ‘masumiyet karinesi’ Ekrem İmamoğlu tutuklanınca mı aklınıza geldi? Başkan adayınız tutuklanmadan da ‘savcılar cübbeleriyle’ yüzbinlerce insanı “masumiyet karinesine’ bakmaksızın tutukladı ve sonra da delil üretti.
Şimdi de belki şöyle diyeceksin. “Ya, doğru diyorsun da o gün ben partinin başında değildim.” Peki partinin başına geldiğin günden beri hangisini dile getirdin ki?
Meydanlarda, ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ sloganıyla mitingler yapıyorsunuz. Peki millet iradesine sahip çıkıyor da acaba başta partinin başkanı olarak siz ve partiniz millete sahip çıkmayı düşünüyor mu? Hiç sanmam. Nalıncı keseri gibi sadece hep kendinize yontuyorsunuz.
Sayın Özel, bu hamur çok su götürür. Son bir şey daha deyip bitireyim. Kuran’i Kerim’in mealinde şöyle diyor: “Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar.” (Hûd Suresi, 113)
Ateş sizin mahalleye sıçrayalı aslında çok oldu.