Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde gerçekleşen 4. Strazburg Adalet Buluşması, Türkiye’deki hukuksuzluklara dikkat çekmek ve AİHM’yi daha etkili kararlar almaya çağırmak amacıyla düzenlendi. Etkinliğe Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden parlamenterler ve insan hakları savunucuları katılarak önemli mesajlar verdi.
AVRUPA’DAN GÜÇLÜ DAYANIŞMA MESAJLARI
Avrupa Parlamentosu Üyesi Kathleen Van Brevent, Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları mücadelesine açık destek vererek, “Sizi Türkiye’de görüyor ve duyuyoruz. Yanınızdayız” dedi. Aynı zamanda Avrupa Sosyal Demokratlar Başkan Yardımcısı olan Van Brevent’in sözleri, katılımcılar tarafından uzun süre alkışlandı.
İspanyol Parlamenter Laura Castel, etkinlikte yaptığı konuşmada cezaevinde annesinin yerine küçük kardeşine bakmak zorunda kalan ve hayatını kaybeden Sümeyye’nin hikâyesini hatırlatarak, “Geciken adalet, adalet değildir” vurgusunda bulundu.Fransız Parlamenter Emanuel Fernandez ise Türkiye’de özellikle son yıllarda artan hak ihlallerine dikkat çekerek, “Biz sizinle olmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM KRİZ NOKTASINDA
Avukatlara Yönelik Saldırıları İzleme Komitesi Eş Başkanı Stuart Russel, Türkiye’nin insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirtti: “Artık bu durum bir kriz noktasıdır. Türk hükümeti, avukatlara ve hukukçulara yönelik baskılara derhal son vermelidir.”
Paris Barosu İnsan Hakları Avukatı Anais Lefort ve Hollandalı gazeteci Ewout Klei de etkinliği yerinde takip etti. KHK mağdurlarına destek olmak için Strazburg’a gelen ikili, Avrupa kamuoyunun bu mücadeleye sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
SESSİZLERİN SESİ: MAĞDURLAR STRAZBURG’DAYDI
İnsan hakları ihlallerine doğrudan maruz kalmış birçok kişi de AİHM önündeydi. Tanıklıkları, Türkiye’deki adaletsizliğin kişisel hikâyelere nasıl dönüştüğünü bir kez daha gösterdi.KHK’lı Hâkim Sevda Güven, cezaevinde hayatını kaybeden eski Emniyet Müdürü Zeki Güven’in eşi olarak söz aldı:
“Sesi olmayanların sesi olmak, hak ve hukuk mücadelesinde saf tutmak için buradayım.”
Demet Oğuz, gazeteci eşi Mehmet Kamil Oğuz’un cezaevinde gördüğü baskılar sonucu kansere yakalandığını ve hayatını kaybettiğini söyledi: “Bu acıların artık son bulması için buradayım.”
Bekir Berk Görmez, ihraç edilen eşi Fatma Görmez’in sağlık sorunları, oğlunun vefatı ve kendi cezaevi sürecini anlattı. Oğlunun cenazesine kelepçeli katıldığını belirten Görmez, “Adalet sadece bir kavram değil, yaşama hakkımızın da teminatıdır” dedi.Zeynep Şakrak, hamileyken tutuklandığını ve 4 ay cezaevinde kaldığını ifade etti: “Yıllar geçti ama zulüm bitmedi. Bugün adalet için buradayım.”
İlahiyat öğrencisi Müleyke, 5 yıl önce cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldı. Bugün İzmir’de gözaltına alınan öğrenciler için Strazburg’a geldiğini söyledi: “O gün ben susmuştum, bugün onlar için buradayım.”
ÇOCUKLAR CEZAEVİNDE BÜYÜMESİN
Etkinlikte çocukların yaşadığı travmalar da unutulmadı. Henüz 3 aylıkken annesiyle cezaevine giren Bahar gibi birçok çocuk, hayatının ilk yıllarını parmaklıklar ardında geçirdi. Katılımcılar, “Çocuklar cezaevinde büyümesin!” çağrısını yineledi.
“Ben, sizin ‘Kara Efe’ diye tanıdığınız Ahmet Burhan Ataç’ın babasıyım,” diyerek söz alan baba, oğlunu kaybettiğini, ama mücadeleyi sürdürmek için Strazburg’da olduğunu söyledi: “O gün siz benim yanımdaydınız. Şimdi sıra bende. Binlerce insan için AİHM’deyim.”
ADALET DUVARI KONUŞTU
Etkinlik alanında oluşturulan “Adalet Duvarı”, yüzlerce mağdurun yaşadıklarını yazdığı bir sembole dönüştü. Her kelime, bir acıyı, bir umudu, bir direnişi temsil etti.“Duvarların dili olsa, burada yazılan her şeyin arkasındaki kararlılığı anlatırdı,” diyen katılımcılar, susturulan adaletin yerine duvarları konuşturdu.