İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden verdiği röportajda yargıdaki çöküşü anlattı: “Savcı, yarın siz cumhurbaşkanı olursunuz, bizi yargılarsınız dedi.”
Paylaş Cezaevindeki sürecini “hukuksuzluğa karşı demokratik direniş” olarak tanımlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Medyascope’ta yer alan haberde yargı bağımsızlığına, toplumsal barışa ve “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” hedefinin gerekliliğine dikkat çekti.
YARGININ İÇLER ACISI HALİNİ BİR SAVCI İTİRAF ETTİ
İmamoğlu, cezaevindeki ifade sürecinde yaşadıklarını aktarırken, yargı sisteminin siyasete ne kadar bağımlı hale geldiğini çarpıcı bir örnekle gözler önüne serdi. Savcının odasında “Beyaz Toros” fotoğrafı olduğunu ve kendisine dönüp, “Yarın cumhurbaşkanı olursunuz, o zaman siz bizi yargılarsınız,” dediğini anlatan İmamoğlu, “Yargı mensupları kendilerini savunma refleksiyle konuşuyorsa, sistem çökmüştür.” dedi.
İfade sırasında savcının cümlesine anlam veremediğini belirten İmamoğlu, bunun sadece bir bireysel korkunun değil, tüm yargı sisteminin siyaset karşısında içine düştüğü teslimiyetin ifadesi olduğunu söyledi.
YARGI, BAĞIMSIZLIĞINI KAYBETTİ; TALİMATLA KARAR VERİYOR
İmamoğlu, mevcut yargı pratiğinin evrensel hukuk normlarından uzaklaştığını, savcıların ve hâkimlerin adeta birer memur gibi hareket ettiğini belirtti. “Bu ülkede artık savcılar soruşturma değil, talimat yazıyor. Hâkimler karar değil, emir yerine getiriyor,” diyen İmamoğlu, bu durumun hem bireysel haklar hem de ülke demokrasisi açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
TERÖRSÜZ VE DEMOKRATİK TÜRKİYE” MÜMKÜN AMA SAMİMİYETLE…
İmamoğlu, TBMM’de başlatılan yeni süreci olumlu bulduğunu ve toplumsal barışın samimi bir siyasal iradeyle mümkün olduğunu dile getirdi. “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” başlığını yalnızca bir siyasi slogan olarak değil, gerçek bir toplumsal ihtiyaç olarak gördüğünü belirtti.
“Türkiye’nin geleceği ancak şeffaflık, katılımcılık ve çoğulculukla mümkün olabilir. Terörü bitirmenin yolu, baskıyı artırmak değil; demokrasiyi güçlendirmektir.” dedi. İmamoğlu, geçmişteki çözüm süreci hatalarının tekrar edilmemesi gerektiğini, Meclis’teki tüm partilerin sürece açık ve eşit biçimde katılması gerektiğini vurguladı.
CEZAEVİNDE DAYANIŞMA: DEM, TİP, İYİ PARTİ VE BAĞIMSIZ VEKİLLER
Silivri’deki günlerinde kendisini yalnız hissetmediğini söyleyen İmamoğlu, DEM Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), İYİ Parti ve bazı bağımsız milletvekillerinin kendisini ziyaret ettiğini belirtti.
“Bu ziyaretler sadece bir nezaket değil, demokrasiye sahip çıkma iradesidir,” diyen İmamoğlu, Türkiye’de muhalefetin her şeye rağmen birlikte durabildiğini görmenin umut verici olduğunu dile getirdi.
BU BİR KİŞİSEL MESELE DEĞİL, MEMLEKET MESELESİDİR
İmamoğlu, cezaevi sürecinde umudunu kaybetmediğini, asıl umudu gençlerde gördüğünü belirtti. “Gençlerin gözlerinde karanlığı değil, aydınlığı görüyorum. Onlar daha adil, özgür ve eşit bir Türkiye hayal ediyor. Bu mücadeleyi onlarla birlikte vereceğim.” dedi.
Son olarak kendisine yönelik yargı süreçlerinin kişisel olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Benim yaşadığım şey bireysel bir dava değil, bu ülkenin nasıl yönetileceğiyle ilgili bir tercihtir. Hukuka mı döneceğiz, yoksa keyfiliğe mi teslim olacağız? Bu sorunun cevabını hep birlikte vereceği.,” dedi.