Hayali terör örgütü hikâyesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurmay yapısı çökertildi. Milli Savunma Bakanlığı’nın son açıklaması, TSK’nın nasıl bilinçli biçimde içinin boşaltıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Milli Savunma Bakanlığı’nın TBMM’de yaptığı açıklama, yıllardır sürdürülen “F.TÖ” anlatısının asıl mağdurunun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. TSK’da kurmay subay neredeyse kalmadı. Oysa ortada ne gerçek anlamda bir silahlı terör örgütü ne de somut bir yapı var. Ama sonuç: Harp akademileri kapatıldı, TSK’nın beyni dağıtıldı.“F.TÖ” adını verdikleri yapıyla mücadele ettiklerini söyleyerek devleti yeniden dizayn eden iktidar, bu süreçte en büyük yıkımı Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) yarattı. 15 Temmuz 2016 sonrası ilan edilen OHAL ve KHK süreciyle binlerce subay, özellikle de kurmay kadrosu tasfiye edildi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, “Kurmay subayların yüzde 95’i F.TÖ’cüydü, ihraç ettik” açıklamasında bulundu. Bu, aslında 2016’dan bu yana resmi ağızlardan yapılmış en ağır itiraflardan biri oldu. TSK’nın kurmay kadrosu, yani strateji ve komuta merkezleri, “F.TÖ” gerekçesiyle tasfiye edildi.
TSK’DA KURMAY SUBAY KALMADI
Sözcü gazetesinin haberine göre; şu an Kara Kuvvetleri’nde 199 generalin sadece 66’sı, Hava Kuvvetleri’nde ise 65 generalin yalnızca 17’si kurmay. Yani TSK’nın en kritik kademesi olan kurmay subaylar artık yok denecek kadar az.Terfi edecek kurmay subay da kalmadığı için, hükümet şimdi yeni bir yasa ile kuvvet komutanlarının yaş haddini 72’ye çıkarıyor, kurmay olmayanlara da “kor” rütbesi açıyor. Sorunun kökü ise net: F.TÖ bahanesiyle uygulanan topyekûn kıyım.
BİR ÖRGÜT VAR DEDİLER, DEVLETİ ÇÖKERTTİLER
Oysa bugüne kadar “F.TÖ” adını verdikleri yapının ne silahlı bir örgütlenmesi ispatlanabildi ne de terör örgütü niteliğinde eylemleri. Ama her şey buna bağlandı.On binlerce asker, hâkim, savcı, öğretmen bir gecede “terörist” ilan edildi. Hiçbir somut eylem, silah, hücre ya da emir-komuta zinciri bulunmayan bu yapı, sadece bir “hikâye” üzerinden ülkenin kılcal damarlarına kadar sirayet etti.
Ama o hikâyenin en ağır faturasını TSK ödedi. 2016’da Harp Akademileri kapatıldı. Askerî liseler kaldırıldı. Eğitim sistemi sivil bürokratların eline geçti. Ordu, liyakatten uzak, sadakat temelli bir yapıya dönüştü.
VELİ AĞBABA: TSK’YI YERLE BİR ETTİNİZ
CHP’li Veli Ağbaba, komisyondaki konuşmasında gerçeği özetledi: “Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı darbede esir düştü. En yakınındakilerin hepsi F.TÖ’cü çıktı. TSK’nın kimyasını siz bozdunuz, yerle bir ettiniz.”
İYİ Partili Ayyüce Türkeş ise şöyle konuştu: “Kurmayların yüzde 95’i nasıl F.TÖ’cü olur? Hiç mi istihbarat yoktu? Babam kurmay subaydı, defalarca güvenlik soruşturmasından geçti. Bu bir devlet zaafıdır, bir rejim krizidir.”
KOMUTA ZİNCİRİ KIRIK, ORDU DİREKSİYONSUZ
Bugün yaşadığımız durum, sadece bir güvenlik zafiyeti değil, devletin beka sorunudur. TSK gibi bir orduyu cemaat hikâyeleriyle biçmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ve şimdi: Savaşa girsek komutan bulamayacak durumdayız. İşte “F.TÖ” hikâyesiyle geldikleri yer tam da burasıdır.