BM Genel Kurulu’nda konuşan Federal Başbakan Albanese, Gazze’deki durumu “insani felaket” olarak nitelendirdi. Albanese; “Filistin’i tanımakla, Avustralya Filistin halkının meşru ve uzun süredir devam eden özlemlerini tanımaktadır. Bu yalnızca BM’de bir koltuk, bir ses, bir oy demek değildir. Bu, ev diyebilecekleri bir yer için gerçek bir umuttur. ”dedi.
Albanese de İsrail’in Gazze’deki “insani felaketten” sorumluluğunu kabul etmesi gerektiğini, on binlerce insanın yardım çalışanları ve gazeteciler dahil öldüğünü vurguladı.Anthony Albanese, Avustralya’nın Filistin devletini tanıma kararının gerekçelerini açıklayarak, New York’ta düzenlenen tarihi bir konferansta BM’de dünya liderlerine hitap etti. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve diğer dokuz Batılı ülkenin lideri, onlarca yıldır reddettikleri bir adımı atarak, BM’ye artık Filistin devletini tanıdıklarını resmen bildirdiler. Bu kararla birlikte, Filistin’i tanıyan ülke sayısı BM üyesi 193 ülkeden en az 157’ye çıkmış oldu.
Albanese, Fransa ve Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yaptığı konferansta, BM Genel Merkezi’nde onlarca dünya lideri önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Filistin’i tanımakla, Avustralya Filistin halkının meşru ve uzun süredir devam eden özlemlerini tanımaktadır. Bu yalnızca BM’de bir koltuk, bir ses, bir oy demek değildir. Bu, ev diyebilecekleri bir yer için gerçek bir umuttur. Bu, nesiller boyunca Yahudi halkını ayakta tutan aynı umuttur.”
Albanese, “Avustralya’nın Filistin’i bağımsız ülke olarak tanıması” kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, “İsrailliler ve Filistinliler için kalıcı barış ve güvenliğe giden tek yol iki devletli çözümdür” dedi.
Başbakan Albanese, Gazze’deki durumu “insani felaket” olarak nitelendirerek, bu durumun Avustralya’yı harekete geçirme kararında önemli bir etki oluşturduğunu söyledi. Anthony Albanese, tanıma kararının “doğru zamanda” yapılmasının önemli olduğunu, kararın sembolik değil pratik etkileri olması gerektiğinin altını çizdi.
FİLİSTİN’İN İNŞASI İÇİN YAPIMASI GEREKEN ÇOK İŞ VAR:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 80. oturumunda konuşan Albanise şunları söyledi: “Avustralya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. Oturumu’nda Filistin Devleti’ni tanıyacak.Bu tanıma, İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözüm, Gazze’de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik uluslararası momentumun oluşmasına katkıda bulunmak içindir. Avustralya, Filistin halkının kendi devletine sahip olma hakkını tanıyacak; bu hak, Filistin Yönetimi’nden alınan taahhütlere dayanmaktadır. Avustralya hükümeti, Netanyahu Hükümeti’nin işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı yerleşimlerin hızla genişlemesini, ilhak tehdidini ve açıkça herhangi bir Filistin devletine karşı olan tutumunu eleştirmiştir. Avustralya, bu hakkın gerçekliğe dönüşmesi için uluslararası toplumla birlikte çalışacaktır. Filistin devletini inşa etmek için yapılması gereken çok iş var. Avustralya, Filistin için güvenlik ve yönetişim düzenlemelerini kuran güvenilir bir barış planında ortaklarla beraber çalışacaktır ki İsrail’in güvenliği de sağlansın.” dedi.
ALBANESE: AVUSTRALYA BAŞKA ÜLKELERİN YÖNLENDİRMESİNE BOYUN EĞMEYECEK
Bu arada Avustralya’nın kararı, hem Avustralya’da hem de ABD’de muhafazakâr siyasilerden sert tepki gördü. Muhalefet lideri Sussan Ley, ABD Kongresi’ndeki Cumhuriyetçi üyelere mektup göndererek, Koalisyon hükümetinin Avustralya’nın Filistin’i tanıma kararını geri alacağını bildirdi.
Öte yandan ABD ve bazı müttefiklerin Filistin kararına karşı tepki gösterdiği, özellikle ABD’li bazı diplomatlar ve dış politika aktörlerinin Avustralya’nın bu hamlesinden memnuniyetsizlik duydukları ifade edildi. Başbakan Albanese ise; bu tür eleştirilere rağmen, Avustralya’nın dış politikasını başka ülkelerin yönlendirmesine boyun eğmeyeceğini söyledi.
KARAR FİLİSTİN TARAFINDAN SEVİNÇLE KARŞILANDI:
Bu arada Avustralya, Filistin yönetiminin bazı reformları hayata geçirmesini şart koştu. Bu şartlar arasında demokratik seçimler, iyi yönetişim, Hamas’ın yönetimden dışlanması ve İsrail’in varlığının kabulü gibi adımlar bulunuyor. Karar, Filistin yönetimi tarafından “bağımsızlık ve egemenliğe giden tarihi bir adım” olarak memnuniyetle karşılandı. İsrail ise sert tepki göstererek bunun Hamas’ı ödüllendirmek anlamına geldiğini savundu. Uzmanlar, bu adımın ABD ile ilişkilerde gerginlik yaratabileceğini ancak Avrupa’da birçok ülkeye örnek olabileceğini belirtiyor.
EŞ ZAMANLI KARAR KABUL EDİLDİ:
Öte Avustralya’nın tutumu, Birleşik Krallık, Kanada, Fransa, Andorra, Belçika, Lüksemburg, Malta, Monako ve Portekiz tarafından da paylaşıldı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron toplantıyı, Fransa’nın Filistin devletini tanımasını ilk kez fiilen ilan eden bir açıklamayla açtı: “Gazze’de devam eden savaşı haklı gösterecek hiçbir şey yoktur. Tam tersine, her şey onu kesin olarak bitirmemizi gerektiriyor.”
Soykırım eleştirileri BM bulgularını takip ediyor Konuşmacı Batılı liderlerin çoğu, ateşkese, Gazze’ye engelsiz yardım akışına ve Batı Şeria’daki yerleşimci şiddetinin ve yerleşim genişlemesinin durmasına destek verdi. Ancak çoğu, geçen hafta BM soruşturma komisyonunun açıkça vardığı sonuçlara rağmen İsrail’i soykırımla suçlamaktan kaçındı. Komisyon, dünyanın önde gelen insan hakları örgütleri ve soykırım uzmanlarıyla aynı çizgide kalarak İsrail’in soykırım işlediği sonucuna vardı.
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, ülkesinin soykırımı durduracak önlemler alacağını ve göz yumanların tarih tarafından ağır biçimde yargılanacağını söyledi.
İrlanda Başbakanı Micheál Martin ise: “Dünya gözleri önünde güvenilir bir şekilde soykırım olarak tanımlanabilecek bir şeyin gerçekleştirildiği bir noktaya ulaştık,” dedi. Burak Akif CAN-ZAMAN Avustralya

