Avustralya Katolik Üniversitesi (ACU) Rektörü Prof.Dr. Zlatko Skrbis, Fethullah Gülen Kürsüsü’nün yenilenmesi töreninde yaptığı konuşmada, “Bu kürsü, İslam âlimi, düşünür ve dinler arası diyaloğun öncüsü merhum Fethullah Gülen’in mirasını onurlandırmaktadır. Yalnızca bir akademik girişim değil, aynı zamanda kültürler arası anlayışın yeniden canlanmasıdır,” dedi.
![]()
Avustralya Katolik Üniversitesi (ACU), “İslam ve Müslüman-Katolik İlişkileri Çalışmaları Fethullah Gülen Kürsüsü”nün süresini, Hocaefendi’nin vefatının birinci yıl dönümünde yeniledi. ACU Üniversitesi ile Avustralya Kültürlerarası Derneği (AIS) arasında 2007 yılında imzalanan iş birliği protokolüyle kurulan ‘Gülen Kürsüsü’ geçtiğimiz günlerde üniversitenin Melbourne’deki Greg Craven Merkezinde verilen bir resepsiyonla süresi yeniden uzatıldı.
![]()
“Gülen Kürsüsü iş birliğine katkı sağlayacak”
Programa, ACU Rektör Vekili Prof. Zlatko Skrbis, Chicago Katolik İlahiyat Birliği’nden Prof. Dr. Scott C. Alexander, Gülen Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. İsmail Albayrak, akademisyenler, Selimiye Vakfı CEO’su Bahadır Yavuz ve yönetim kurulu üyeleriyle çok sayıda davetli katıldı.Program, Hocaefendi’nin hayatı, fikirleri ve evrensel değerlerini anlatan kısa bir tanıtım videosuyla başladı. İlahiyatçı-Yazar Abdullah Aymaz’ın gönderdiği videolu mesajında; Hocaefendi’nin eğitim, diyalog ve karşılıklı hoşgörüye verdiği önemin altını çizerek; “ Dilerim bu dostluk ve karşılıklı iş birliği kıyamete kadar sürer”dedi.
![]()
“Gülen Kürsüsü, 2007’de kuruldu ve dünyada bir ilk”
Kürsünün 2007’de, Müslüman-Katolik ilişkileri üzerine kurulan dünyada ilk akademik kürsü olma özelliğini taşıdığının altını çizen Kürsü Başkanı Prof. Dr. İsmail Albayrak, programın Hocaefendi’nin vefat yıl dönümüne denk gelmesinin ayrıca çok anlamlı olduğunu söyledi. Prof.Dr Albayrak;“Kürsü çalışmalarının yenilenerek devam etmesi, benim için en az ilk kuruluş yıllarındaki kadar anlamlı. İlk dönemde Hizmet Hareketi güçlü bir konumdaydı; bugünse tüm zorluklara rağmen ACU’nun bu kararlılığı takdire şayan” dedi.
![]()
![]()
Prof. Skrbis: “Kürsü, birlik ve iş birliğinin güçlü sembolü”
ACU Rektörü Prof. Dr. Zlatko Skrbis, Papa VI. Paul’ün “Nostra Aetate” belgesinin 60. yılına denk gelmesi itibarıyla bu yenilemenin çok anlamlı olduğunu vurguladı. Fethullah Gülen Kürsüsü’nün ACU’da uzun yıllara dayanan bir geçmişinin olduğunu belirten Zlatko Skrbis, kürsünün hem anlamlı hem de duygusal bir değer taşıdığını hatırlatarak; Bu, geçmişteki bir çalışmanın tekrarı değil; yeni bir vizyon ve sorumluluk bilinciyle başlatılan bir yenilenmedir. Günümüzde, dinler arası nitelik taşıyan faaliyetler her zamankinden daha önemli bir hâle gelmiştir. Bölünme ve yanlış anlamaların sıklıkla söyleme hâkim olduğu bir çağda yaşıyoruz; ancak bu kürsü, birlik ve iş birliğinin bir sembolü olarak durmaktadır.Fethullah Gülen Kürsüsü, sadece bir akademik pozisyon değil, bizzat diyaloğun gücüne olan inancın bir ifadesidir.” dedi.
Skrbis, kültürlerarası anlayışın toplumda bir umut ışığı olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kültürlerarası diyalog konusundaki kararlılığınız, toplumumuzda bir umut ışığı olarak parlıyor. Bu kürsü, üniversitemiz tarihindeki önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kürsü, geçmişin canlanmasından öte bir vizyonun ilanıdır”diye konuştu. ‘Gülen Kürsüsü’nün’ Müslümanlarla, Katolik ilişkileri alanında güçlü bir taahhüt olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Skrbis, günümüz dünyasında dinler arası anlayışın önemi her zamankinden daha büyük olduğunu kaydetti. Kürsünün, ACU Üniversitesinde birçok yönünde hayati bir rol oynayacağını da belirten Zlatko Skrbis, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Fethullah Gülen Kürsüsü, yüksek kaliteli akademik derslerin tasarlanmasını, İslam ve dinler arası çalışmalar alanında ileri düzey araştırmalar yapılmasının yanı sıra, Avustralya’da din araştırmalarının geleceğini şekillendirecek genç akademisyenlerin yetiştirilmesi gibi pek çok sorumluluk üstlenecek. Bu iddialı bir çalışmadır, ancak şimdiye kadar dikkate değer sonuçlar vermiş bir çalışmadır. Önceki dönemlerinde Fethullah Gülen Kürsüsü, özellikle İslam araştırmaları alanında bir araştırmacı ve akademisyen neslinin yetişmesine öncülük ederek, bu alanlarda yıllar içinde önemli katkılarda bulunmuştur.Programdan mezun olan birçok doktora öğrencisi, Avustralya’daki ve uluslararası düzeydeki üniversitelerde kendi önemli katkılarını sunmaya devam etmişlerdir. Charles Sturt Üniversitesi’ndeki İslam Çalışmaları ve Medeniyet Merkezi’nin kurulması önemli bir örnektir.”
![]()
“Bu dostluk kıyamete kadar sürsün”
Öte yandan programa katılan ve Peygamberimizin “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmiş olamaz” hadisini hatırlatan Amerikalı Prof. Dr. Scott C. Alexander ise emeği geçenlere teşekkür etti. Prof. Dr. Alexander; “Fethullah Gülen Kürsüsü, karşılıklı anlayış, adalet, ahlaki refah ve barış için birlikte çalışmanın güçlü bir sembolüdür. Dünya karanlık bir döneme sürüklenirken, umut belki de inanç temelli, sınırları aşan diyalog hareketleriyle olur.”
![]()
“Birlik ve kapsayıcılığın önemi vurgulanıyor”
Avustralya Kültürlerarası Derneği (AIS) Koordinatörü Ahmet Keskin, ACU’ya destekleri için teşekkür ederek, “Bu girişim, dinler arası iş birliğini güçlendirecek ve karşılıklı anlayışı derinleştirecektir. Gülen Kürsüsü, birlik ve kapsayıcılığın önemini vurgulayan akademik bir köprüdür,” dedi.Program, Prof. Gabrielle McMullen başkanlığında düzenlenen ve Prof. Dr. İsmail Albayrak, Prof. Dr. Scott Alexander ile Doç. Dr. Züleyha Keskin’in katıldığı “Hizmet Hareketi ve Hocaefendi” konulu panelle sona erdi. Zafer Polat – Akif Burak Can | Zaman Avustralya – Melbourne