Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu’ndan çaldığı 25 kilo altın ve 50 kilo gümüşle İngiltere’ye kaçtığı belirlenen temizlik görevlisi Erdal Timurtaş Türkiye’nin gündemine oturdu.
Ancak uzmanlar bu olayın kesinlikle tek başına değil organize bir olay olduğu noktasında birleşiyor.
İşte uzmanların bu iddiasını kanıtlayan tespitleri:
-Adliyelerde adli emanet, en korunan bölümlerdendir. Savcı ve emanet memuru dışında kimse bu bölüme dokunamaz. Bu nedenle tek kişiyle açıklanması çok zor.-Anahtar bu iki isimde olur. Temizlik işçisinin anahtara erişmesi ancak içerden destekle mümkündür.
Adliyede X ray cihazları, polis noktası var. Depo tarzı yük çıkışları kamerayla izlenir. 75 kiloyu çıkarmak kamera kör noktası gerektirir, güvenlikle uyum gerektirir, en az birkaç dakika adliye içinde rahat dolaşmayı gerektirir. Yalnızca temizlikçi olması bu hareket serbestisini açıklamıyor.
-Normalde adliye emanetinde: Günlük sayım olur, her giriş çıkış kayıt altına alınır, Personelin devamsızlığı hemen rapor edilir. Bu kişi haftalarca işe gelmiyor, kimse durumu önemsemiyor, kasalar da kontrol edilmiyor. Bu büyük bir iç denetim zafiyeti veya BİLİNÇLİ görmezden gelmeye işaret ediyor.
– Normalde kasada: cep telefonları, USB’ler, ruhsatlı tabancalar, başka suç delilleri de bulunur. Ama bunlar duruyor. Sadece ziynet altınlar, yani yükte hafif pahada ağır olanlar kayıp. Bu, soygunun “deneyimsiz birinin panikle yaptığı bir şey” olmadığını gösteriyor. Listeye hâkim birinin altınların hangi numaralı kasalarda olduğunu bildiği anlaşılıyor.
– Zanlının önce vize alması, ailecek çıkış yapması, Daha sonra altınların kaybolduğunun anlaşılması…Bir amatör bunu yapamaz. Bu, önceden planlanmış bir “boşaltma operasyonu” izlenimi veriyor.
– Erdal Timurtaş mesaj atıp ‘Malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin’ diyor.. Bu mesaj çok tuhaf ve amatörce. Genellikle: Kaçan fail sessiz kalır, İletişimi keser, Not veya mesaj bırakmaz. Bu mesaj: Ya dikkat dağıtmak için atılmıştır, Ya “ben yaptım” algısı yaratıp başka kişileri perdelemek içindir. Bu da “tek fail” ihtimalini zayıflatıyor.
Şu sorular soygunu çözecek:
Anahtar kimdeydi, yedek anahtar var mıydı? Kasaların içeriğine erişim listesi kimlerde? O gün kamera kayıtlarında kimlerle 5 saniyelik bile temas var? Kasaların sayımı en son ne zaman yapıldı ve neden raporlanmadı? Temizlikçi nasıl bu kadar rahat hareket etti — kimin görev bölgesine girip çıktı?
Olay günü diğer personelin HTS / sinyal bilgileri ne diyor? Memurun İngiltere’de bağlantıları kimler? Orada biriyle buluştu mu?