Konuştukları AKP milletvekillerinin yüzde 80-90 oranında “gerçekleri gördüğünü” anlatan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ancak “zulüm korkusuyla” sustuklarını söyledi. Babacan’a göre seçim yaklaştıkça AKP’liler de konuşmaya ve yanlışları daha yüksek sesle dile getirmeye başlayacak.
KRT TV’de Savaş Kerimoğlu’nun sunduğu Uyanma Vakti programında gündemi değerlendiren Babacan, muhalefet partilerinin oluşturduğu 6’lı masanın hedefinin ortak cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledi. Babacan, cumhurbaşkanı seçimlerini ilk turda ve açık arayla kazanmanın şart olduğunu söyledi.
‘ALTILI MASA KORKULU RÜYASI HALİNE GELECEK’
Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 6’lı masayı sık sık hedef almasıyla ilgili olarak da, “Sayın Erdoğan’ın altılı masayı anlaması mümkün değil. Zihin dünyasında bunu kavraması mümkün değil. Kendi belirlediğimiz takvim işliyor, bunu da zihin dünyasında kabullenemiyor. Göreceksiniz altılı masadan daha çok bahsedecek. Altılı masayla yatacak, altılı masayla kalkacak. Altılı masa korkulu rüyası hâline gelecek” dedi.
‘ALTILI MASADA CUMHURBAŞKANI ADAYINI KONUŞMADIK’
“Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili hedefimiz ortak aday” diyen Babacan, “Çünkü cumhurbaşkanlığını ilk turda ve açık arayla kazanmanın şart olduğunu düşünüyoruz. Şu anda bizim stratejimiz cumhurbaşkanı adayı meselesini sürecin en sonunda konuşmak. Altı partinin önce geçiş sürecinin yol haritasında uzlaşması gerekecek. Cumhurbaşkanı adayının da o uzlaşmanın altına imzası gerekecek. Cumhurbaşkanı adayı altı genel başkandan birisi olabilir veya dışarıdan bir isim olabilir. Altılı masada bunların hiçbirisini konuşmuş değiliz. Şu isim olsun, bu isim olmasın diye bir değerlendirmemiz de altılı masada olmadı” şeklinde konuştu.
‘SEÇİM YAKLAŞTIKÇA AK PARTİ’DE VİCDANLARDAKİ SES AÇIĞA ÇIKACAK’
AKP’lilerin zulüm korkusuyla ülkede yaşananlara ses çıkarmadığını söyleyen DEVA lideri, “AK Parti bünyesindeki insanlarla konuştuğunuzda, milletvekilleri dahil %80-90 oranında, bütün gerçekleri gördüklerini anlıyoruz. Fakat öyle bir insan kaynağı yapısı oluştu ki dirayetli, düşündüğünü korkmadan söyleyebilen insanların sayısı artık bir elin parmaklarını geçmiyor. Fakat seçim yaklaştıkça onlar da vicdanlarının güçlü sesine karşı susmayacak. O vicdanlardaki ses açığa çıkacak. İnsanlar zulüm korkusuyla susuyorlar. Önümüzdeki süreçte vicdanının sesini dinleyen ve dillendiren daha çok sayıda insanı göreceğimizi düşünüyorum. Korku duvarı, korku eşiği aşağıya doğru inecektir” dedi.
‘YAKIN TARİHTE BÖYLESİNE YÜKSEK RİSK PRİMLERİ GÖRMEMİŞTİK’
Babacan’ın ekonomiye ilişkin eleştirileri ise şöyle:
“CDS, ne kadar yükselirse o kadar tehlikeli, iflas riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteren bir rakam. Geçen hafta 836’yı gördü, sonra 870’lere kadar çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihinde böylesine yüksek risk primleri görmemiştik. On sene önce iflas etmiş Yunanistan risk primini 180’e düşürmüş.”
‘BEN UYARIYI YAPTIM, FORMÜLÜ SÖYLEDİM’
“Ben uyarıyı yaptım. Bu, otobüsün uçuruma doğru gittiğini gösteren bir göstergedir. Uçuruma giderken ‘Vaktiniz var, direksiyonu kırıp uçurumdan yuvarlanmayı önleyebilirsiniz’ dedim. Formülü söyledim. Acilen Merkez Bankası ve TÜİK’in başına liyakatli ve ehliyetli bir kadroyu koyun, elinizi ayağınızı çekin.”
‘BÜTÇEDEKİ FAİZ YETMEYECEK’
“Bu sene bütçedeki faiz 240 milyar. Yıllardır 50 milyar civarında seyretti. Bu da yetmeyecek çünkü bütçe eylül ekim ayında yapıldığı zaman faiz yüzde 17’ydi. Şimdi yüzde 28-30. Gelecek sene için koydukları faiz 291 milyar. Sayın Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin devlete en yüksek faizi ödeten devlet başkanı olmuştur. Bu şekilde tarihe geçmiştir.”
‘BİLİYORMUŞ NUMARASI YAPIYORLAR’
“Bazen bana ‘Bu kadar akılsız, saçma sapan bir şey olamaz. Acaba bildikleri başka bir şey mi var?’ diyorlar. Yok yahu. Bildikleri hiçbir şey yok. Biliyormuş numarası yapıyorlar. Eğer bilseler, eylül ayında açıkladıkları Orta Vadeli Programdaki dolar kuru varsayımı 9,30’ken bugün kuru 17,30’a patlatırlar mı?”
‘MİLLÎ GELİRİMİZİ 12.500 DOLARA ÇIKARIRKEN DIŞ GÜÇLER YOK MUYDU?’
“Biz millî gelirimizi alıp 3.500 dolardan 12.500 dolara çıkarırken dış güçler yok muydu? 34 yıllık enflasyonu alıp da iki yılda tek haneye düşürdüğümüzde dış güçler yok muydu? 2002’den 2008’e dünyada petrol fiyatları 20 dolardan 150 dolara çıktı. O dönemde tek haneye indirdik. ‘Petrol 7,5 katına çıkmış, enflasyon dünyanın her yerinde var’ diyebilirdik. Ama tek haneye indirdik. Bunlar anlamamışlar… Sadece o başarının üstünde sörf yaptılar.”