HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kulislere yansıyan ‘yeni çözüm süreci’ tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunu. Buldan, “Lafı ortaya atanların ne çözüm sürecine dair belgesi ne de izlenim var… Bu lafların içi boş. Bizim görebildiğimiz kadarıyla iktidar içerisinde bir çözülme var. Fiyaskoya dönüşen inkâr ve imha siyasetinin çözülme süreci var bu iktidarda.” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Pervin Buldan, HDP’yi hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. Buldan, “Güya bizleri, milletvekili olarak görmediğini söyleyen bir zat var. Biz de kendisini bakan olarak görmüyoruz ve tanımıyoruz, ne olacak peki? Sen istesen de istemesen de bu ülkede 10 milyona yakın insan bizlere oy verdi, milletvekili seçti, parlamentoya gönderdi.” ifadelerini kullandı.
Perin Buldan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
KENDİ TOPLANTILARINDA BİLE ARTIK HDP’Yİ KONUŞUYORLAR
Çok uğraştılar, uğraşmaya devam ediyorlar. Diktatörlük tarihine geçecek baskı ve hukuksuzlukları yaptılar, devam ediyorlar. Bizleri susturmaya çalıştılar. Son olarak ne yaptılar? Saliha Aydeniz başta olmak üzere dokunulmazlığın kaldırılması için jet hızıyla harekete geçtiler, bu da bir tür kumpas davası olarak önümüzde.
Kendi toplantılarında bile artık HDP’nin konuşulduğunu duyuyoruz. Halk HDP’yi dinliyor dedikleri duyuluyor. Fırtınalar sert esti ama bizi yıkmayı başaramadı. HDP kökleri olan bir çınardır.
Hep birlikte kazanacağımız büyük finale doğru ilerliyoruz, çözüm biziz, sözümüz var.
AKP-MHP iktidar bloğu diyor ki, yüz yıldır halklara büyük acılar ve yıkımlar yaşatan, inkarcı, imhacı ve tekçi sistem aynen devam etsin… Parlamentodaki bizim dışımızdaki muhalefete bakıyoruz, kriz ve çatışma üreten mevcut sistemi biraz restore edelim, dökülen yerlere sıva yapalım diyorlar.
BİNA ÇÜRÜK, RESTORASYON KURTARMAZ
Biz de diyoruz ki bu bina çürük. O binanın kolonları çöküyor, o bina yapılırken malzemeden çalındı, temel sağlam atılmadı. Sizin neyle bu işi restore edeceğinizi anlamakta zorluk yaşıyoruz. Bu inkar ve restore siyasetleri topluma umut olabilir mi? Asla yapamaz…
Binayı sağlam temeller üzerinde yeniden kurmadan, eşit hak ve temelli yeni bir toplumsal sözleşmeyi yapmadan yeni bir geleceğin olmayacağını herkes biliyor. Barış olmadan ortak geleceği nasıl kuracağız?
2015’te bitirdikleri çözüm sürecinin üzerine korkunç bir yolsuzluk ve hukuksuzluk düzeni kurdular. İktidar bu düzenin bitmemesi için savaş politikalarında, güvenlikçi politikalarda ısrar ediyor, etmeye devam ediyor.
KUMPASÇIYI (SOYLU), ALBÜMLERİNDEN TANIYORUZ
Biri var ki, bu kumpasçıyı albümlerden, fotoğraflardan tanıyorsunuz. Çözüm ihtimalinden bile korkan bir kişiden bahsediyorum. Çözüm olursa talan imparatorlukları çözecek, farkındayız. Hemen yalanlara sarıldığını gördük.
BİZİ 10 MİLYON İNSAN SEÇTİ, SEN İSTEMESEN NE OLUR?
Güya bizleri, milletvekili olarak görmediğini söyleyen bir zat var. Biz de kendisini bakan olarak görmüyoruz ve tanımıyoruz, ne olacak peki? Sen istesen de istemesen de bu ülkede 10 milyona yakın insan bizlere oy verdi, milletvekili seçti, parlamentoya gönderdi…
Bir dahaki dönem çok daha güçlü geleceğiz, çok daha kalabalık geleceğiz. Bu da sana dert olsun! Bizim üzerimizden siyasi hesaplar yapmayı bırak. Asıl albümlerinin, suç ortaklığının hesabını nasıl vereceksin bunu düşün. Artık zaman çok dar…
Bu iktidar ve onun şürekası tir tir titriyor. Bu halk asla diz çökmedi, hele Van halkı sizin önünüzde asla diz çökmedi. Siz onlara diz çöktüremeyeceksiniz. Silahla yürüttüğünüz seçim kampanyanız iktidarınızın sonu olacak.
MUHALEFETE DE YÜKLENDİ
Halkın ve demokratik siyasetin durduğu yer çözüm noktası iken, muhalefet halkın gösterdiği yerden meseleye yaklaşmamakta ısrarcı. 3-5 milletçi oy için Türkiye’nin bir yüz yılını daha mı heba etmek istiyorsunuz? Kim bu meseleye demokratik çözüm üretmez, bu konu üzerinden milletçilik yarışına girerse çok büyük kaybeder.
YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ, ‘BOŞ LAF’
Bugünlerde yeni bir şey konuşuluyor. Yeni bir çözüm süreci var mı yok mu diye herkes kulislerde bir laf attı ortaya… Lafı atanların da ortada ne çözüm süreci olduğuna dair belge var ne de izlenim var… Bu lafların içi boş. Bizim görebildiğimiz kadarıyla bir çözüm, iktidar içerisinde bir çözülme var. Fiyaskoya dönüşen inkar ve imha siyasetinin çözülme süreci var bu iktidarda.
EK BÜTÇE, ‘İFLAS’ İTİRAFIDIR
Dün Meclis’e ek bir bütçe getirdiler. Bu bütçe aynı zamanda iflas bütçesidir, bu ülkenin iflas ettiğinin açık bir kanıtıdır. Bütçeleri 6 ayda çöktü. Emekçiye, işçiye, halka ek bir bütçe getirdiklerine dair bir şey yok. Bu gidişata hep birlikte yeter artık diyoruz.
Dün kadın düşmanı erkek yargı, Pınar Gültekin’i katleden erkeğe verilen müebbeti haksız tahrikle 23 yıla indirdi. Şaşırdık mı? Elbette hayır. Kadını katledenle, hukuku ve adaleti katledenin iş birliği yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu kadın düşmanı kararı, tüm kadınlar adına en güçlü sesle lanetliyorum.