Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Sermaye Piyasası Kurulu eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun kendisine başvuru yapanları kardeşi AKP’li vekil Zerhra Taşkesenlioğlu’na yönlendirmesinin ardından rüşvet çarkının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Serkan Taranoğlu aracılığıyla nasıl işlediğini anlattı.
Next Level’daki Zehra Taşkesenlioğlu’nun yönlendirdiği aynı danışmanlık ofisinde bir araya gelirler (yani hepsi beraber çalışmaktalar).
Peker, Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun arkasınaki gücün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Turkuaz medyanın başındaki Serhat Albayrak olduğunu iddia etti.
‘İŞ HALETMEK İÇİN ŞİRKETE ORTAK YAPILIR’
Peker, Salih Orakçı’nın Marka Yatırım Holding’in sorunlarını çözmek amacıyla devreye sokulduğunu anlatan Peker, şöyle devam etti: “Marka Yatırım Holdingin sahibi Mine Hanıma derler ki: Salih Orakcı isminde bir bey var, eski kıyı koruma genel müdürü, eski Başbakan binali yıldırım’ın başdanışmanı, senin sorununu bu halleder. Mine Hanım kendisi ile görüşür. salih orakcı der ki “Ben bu sorunu hallederim ancak bu şartlarda rica edersem iş takipçisi durumuna düşerim Sizin şirketlerden birine beni ortak edin ki bu benim kendi işim diye rica edebiliyim” der. Mine Hanım da kendisine ait olan Er garanti isimli şirketine %50 ortak eder. Bu sorunu halletmek için Mine Hanımdan bazı hediyeler almamız gerekir diyerek bir sıfır Porsche parası bir de 7.40 BMW parasını öncelikli olarak ister. Araçları kendi üzerine almaz Recep Dumangöz ismindeki ortak inşaat işi yaptığı kişinin üstüne yapar. Ayrıca da dağıtmak için 2.5 milyon TL ister. Mine Hanım bu parayı da yollar. Ancak tüm bu süreçlerden sonra sermaye artırımı. işi olmayınca Mine Hanım ortaklık işlerinin iptal edilmesi için talimat verir. Salih Orakçı sermaye artırımı işini halledemeyince Mine Hanım hem ortaklık işlemlerini iptal eder hem de mahkeme kanalıyla Salih Orakcı’ya haciz kararı yollar.
‘MİNE TOZLU SİRENEN İMZALARI TAKLİT EDİLİYOR’
Marka Yatırımın sahibi Mine Hanım sermaye arttırımı yaparak Adana ilinde Lider Adana ve Yeni Adana isimli iki tane şirketi satın alıyorlar. Ancak birkaç gün sonra bu iki şirkete bazı kişilerce 25 milyon TL’lik haciz uygulandığını görünce haklı olarak şikayette bulunuyorlar. Savcılık imzalar Mine Hanıma ait mi diye dosyayı Ankara Jandarma kriminal daireye gönderiyor. Buradan gelen cevap gerçekten enteresan. İmzaların Mine Tozlu Sineren Hanımefendiye ait olduğunu söylüyor. Tabii Adana’daki bu grup ile dolaylı yollardan bağlantısı olan borsa gündem gazetesi ve Hürriyet ekonomi yazarı burak taşçı tarafından “İmzalar Mine Tozlu Hanıma aitmiş” diye haberler giriyorlar (Her zaman diyorum ya maaşı namusu kadar olan gazetecilere ve kemiklik köpek olan analistlere asla inanmayın diye. Namuslular baş tacı.). Marka Yatırım Holdingin patronu Mine Hanım sadece kendisine değil bazı iş insanlarına da bunun gibi sahte hacizler uygulandığını görünce bu kişilerle yan yana gelerek Adana Organize Şube Müdürlüğüne müracaat ediyorlar. Yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir. Adana Organize Şube dosyayı aldıktan sonra imzaların gerçekten Mine Tozlu Sineren’e ait olup olmadığını anlamak için dosyayı adli tıp kurumuna gönderiyor. Gelen sonuç gerçekten çok şaşırtıcı. İmzalar Mine Hanıma ait değildir diye rapor geliyor. Organize şube buna çok şaşırmış olacak ki bir bahane bulup dosyayı adli tıbba bir kez daha yolluyor. Gelen ikinci rapor da bu imzaların Mine Hanıma ait olmadığı yönünde. Bunun üzerine Adana Organize Şube büyük bir operasyon düzenleyerek bu sahte senetlerle haciz düzenleyen ve de bu gazetecilerle dolaylı olarak beraber hareket eden suç örgütüne operasyon düzenliyor. 40 kişinin üzerinde insan tutuklanıyor. Bir insanın aklının almayacağı iğrençlikler yaşandıktan sonra yeni gelen SPK Başkanı, Marka Yatırım Holdingin sahibi Mine Hanımı çağırarak “Sizin savunmanız alınmadan size ceza verilmiş. Biz bunu düzelteceğiz” diyerek güvence veriliyor”