Robert Ellis, İsrail’in The Jerusalem Post gazetesi için kaleme aldığı yazıda, Maraş merkezli depremlerle birlikte ‘Erdoğan’ın kağıttan kulesinin yerle bir olduğunu’ yazdı.
Yunanistan’ın Avrupa ve Amerika Çalışmaları Araştırma Enstitüsü’nden Robert Ellis, İsrail’in The Jerusalem Post gazetesi için Maraş merkezli depremleri konu alan bir makale kaleme aldı. Ellis, “Erdoğan, depremin ardından günah keçisi arıyor” başlıklı yazısında, “Depremle birlikte Erdoğan’ın kağıttan kulesi yerle bir oldu. Günah keçilerini bulmak ve yağmacıları tutuklamak için bir yarış başladı bile” diye yazdı. ‘Türkiye’deki her doğal ve doğal olmayan afetin ardından çoğu zaman bir günah keçisi arandığını’ ve ‘bu sayede sorumluların cezadan kaçtığını’ kaydeden Robert Ellis, Maraş merkezli depremlerin de bu açıdan ‘bir istisna olmadığının’ altını çizdi.
‘ERDOĞAN’IN KAĞITTAN KULESİ YERLE BİR OLDU’
Yazısında AK Parti hükümetinin başlattığı büyük çaplı inşaat projelerinin yanı sıra ülkedeki iş kazaları sonucu hayatını kaybeden işçileri de hatırlatan Ellis, Maraş depremlerinin ardından Türkiye’de yaşananlar hakkında özetle şu değerlendirmeleri paylaştı:
“Erdoğan, hükümetinin depremlere müdahalesi konusundaki eksikliklerini kabul etmekle birlikte öfkesini, siyasi çıkar için olumsuz kampanyalar yürüten provokatörlere yöneltti. Erdoğan, depremin vurduğu bölgeleri bir yıl içinde yeniden inşa etmeye de söz verdi.”
‘295 BİN BİNA İMAR AFFI KAPSAMINDAYDI’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a deprem vergisi olarak toplanan 88 milyar liranın nasıl harcandığını açıklamasını istediği de hatırlatılan yazıda, şu ifadelere yer verildi:
“Seçimler yaklaşırken Erdoğan’ın bir o kadar zorlanacağı şey de sosyal medyada dolaşan bir videoda söyledikleri. Erdoğan, bu videoda, depremin merkez üssü Kahramanmaraş’taki binalar için 2019 yılında getirilen imar affını onaylamak ile övünüyordu. Bu ise söz konusu binaların yapı ve deprem düzenlemelerinden muaf olması demekti. Depremin etkilediği 10 ilde yaklaşık 295 bin bina da bu kapsamdaydı. Şehircilik Bakanlığı, 2018 yılında, Türkiye’deki yapıların yarısının ilgili düzenlemelere uygun olmadığını kabul etmişti; bu, Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi diğer depremlerin beklendiği Türkiye için pek de iyiye işaret değil.