Japonya’daki işletmelerin Batılı ülkelerden, hatta diğer Asya ülkelerinden farklı, kendine özgü kuralları vardır. Buradaki bir şirkette ilk kez müdürlük görevi yapacak birinin çalışanlara yönelik geri bilgi akışında bulunması hayretle karşılanabilir. Yani orada, çalışanlar hakkında değerlendirme yapıp onlara bildirme kuralını unutmak gerekir.Yabancı ülkelerde çalışan müdürlerin oradaki kültüre entegre olması konusunda uzman olan Sharon Schweitzer, Japon dilinde geri bilgi akışını karşılayacak bir kelime olmadığını söylüyor.”Japonya’da müdürünüz size bir şey söylemiyorsa bu sorun olmadığı anlamına gelir” diyor Schweitzer. “Proje hakkında sizden bilgi istiyorsa çalışmanızla ilgili bir sorun var demektir.”
Japonya’da müdürler çalışanlarından son durum raporu istemez, çünkü onlar zaten sürekli verirler bu bilgiyi. Astlar gün boyunca üstlerine e-posta gönderip ne zaman yemeğe çıkacaklarını, projenin yüzde kaçını tamamladıklarını, ne zaman çay molası alacaklarını vs. bildirirler.Yabancı müdürler bu mesajlara cevap vererek örneğin projenin yüzde 32’sini bitirmiş oldukları için onları övüp kutlama yolunu seçebilir. Fakat Schweitzer bunun yapılmamasını salık veriyor. “Onlara cevap yazar tebrik ederseniz hem siz hem de onlar saygınlığını yitirmiş olur. Sadece teşekkür edin ya da hiç cevap vermeyin” diyor.
Uzun vadeli yaklaşım, önemli olan
Yabancı bir müdür çözümün belki de yıllık değerlendirmelerde yattığını düşünür. Fakat Japonya’da performansla ilgili olarak müdürle teke tek görüşme yapılmaz.İşçinizi böyle bir toplantı için ofise çağırmak paniğe yol açabilir. Japon işyerlerinde çalışanların daha mutlu olması için tavsiyelerde bulunan bir şirketin yöneticisi Taro Fukuyama daha basit bir çözüm öneriyor: Onlarla yemeğe çıkmak.Japonya’da işyerinden arkadaşlar patronlarıyla birlikte sık sık içki içmeye gider. Ama böyle bir ortamda bira ve saki eşliğinde geri bilgi akışı sadece yolunda gitmeyen işler üzerinde yoğunlaşacaktır.Fukuyama bunun nedenini şuna bağlıyor: Japonya’da işçiler geleneksel olarak çalışma hayatları boyunca şirket değiştirmezler. Aynı şirkette kalarak yükselmenin yoluna bakarlar. Bunun için de fazla ses çıkarmaz ve hatalardan kaçınmaya bakarlar.”Hata yapmamanın yolu ise risk almamak, sadece patronun dediği şeyleri yapmaktır. Bunun doğruluğunu sorgulayabilirsiniz, ama tek kural olması o kültüre adapte olmayı kolaylaştırır” diyor Fukuyama.
Ayrı muamele istenmiyor
Bir İngiliz bisküvi şirketinin Japonya’daki şubesine genel müdür olan Jim Whittle, oradaki çalışma kültürüne adapte olmamanın olumsuzluklarını yaşayarak öğrendi.Metro istasyonlarının önünde bisküvi numuneleri dağıtarak satışları artırma önerisini getiren bir işçisini alınan olumlu sonuçlardan dolayı ödüllendirmek için Whittle bütün ekip önünde bu kişiyi övmüş, ancak bu iyi karşılanmamıştı.İş arkadaşlarının yanında ayrı muamele gösterilmesi o kişinin başına buyruk ve güven duyulmayacak bir kişi olarak algılanmasına neden olmuştu.”Japonya’da etkin bir çalışma için öğrenilmesi gereken kurallar vardır; bunları öğrenmezseniz ekibinizin saygısını kazanamazsınız” diyor Whittle. “Başka yerlerin tersine, buraya gelip geçmiş başarılarınız üzerinden kabul görmenizi bekleyemezsiniz. Burada her şey güven kazanmaya ve iyi ilişkiler kurmaya bağlıdır.”
İşçilerinize ‘muhteşem bir iş başardın’ derseniz, bir şey mi oldu diye şüpheleneceklerdir.
Keiko Sakurai, San Francisco ve Tokyo merkezli bir danışmanlık şirketinde yabancı yöneticileri Japonya’da çalışma, Japon müdürleri de diğer ülkelerle iş yapma konusunda hazırlayan bir danışman.Japonlarla çalışırken astları hakkında 10 olumlu yorum hazırlamalarını istediğinde bu çalışmayı zor bulduklarını söylüyor. Bunu, olumlu geri bilgi akışı diye bir anlayışa sahip olmamalarına bağlıyor.Fakat genç işçiler buna daha açık; iyi bir şey olduğunda patrondan olumlu yorum duymak istiyorlar. Yavaş yavaş bazı şeyler değişiyor artık.”İşçilerinize gidip ‘muhteşem bir iş başardın’ derseniz, bir şey mi oldu diye şüpheleneceklerdir. Yapmanız gereken işin nesi muhteşem diye düşünürler” diye açıklıyor Sakurai.Sözlü ifade edilmeyen, davranışlar yoluyla sergilenen ipuçlarından, yaptığınız olumlu yorumun çalışan kişilerce nasıl anlaşıldığını anlayabilirsiniz.Yani her yerde olduğu gibi, işçilerinizin ihtiyacı olan motivasyon, arada bir söylenecek “iyi iş başardın” sözleriyle sağlanabilir.Bu makalenin İngilizce aslını BBC Capital sayfasında okuyabilirsiniz.
Kaynak:http://www.bbc.com/turkce