Bir toplumun harap edilmesi onun öz değerlerini elinden almakla gerçekleşir. Manevi değerlerinden mahrum edip tüketim toplumu haline getirmekle sarsılır ve sonra o toplumu bilgisiz, cahil, her söylenene inanan, ne dediğini, ne yaptığını, nereye gittiğini bilmeyen muvazenesini kaybetmiş bir nesil haline getirmekle itibar ve değerini kaybetmiş olur.
Bu hale getirilen bir toplum düşmana gerek yoktur. Kendiliğinden çöker, yıkılır gider. Milletimiz için problemin en büyüğü iman’dan mahrumiyet ve cehalettir. Üzerimize düşen en büyük sorumluluklardan birisi de, neslimizi ve toplumumuzu imansızlıktan ve cehaletten kurtarıp bilgi toplumu haline getirmektir. Her devir ve dönemde musibetlerle sarsılan insanların sıkıntılardan kurtuluşları imanları sayesinde olmuştur.
Bugün inkar ve küfür felaketlerinden neslimizi kurtaracak olan da, sağlam bir iman gerçeğidir. Hiç bir müfsit “ben müfsitim” demez. Daima sureti haktan görünür. Kimse ayranım ekşidir demez. Bu mevzuda mihengimiz, ölçümüz : Kur’an hakikatları, sünnet mizanlarıdır. Neyin doğru olduğunu İslam’ın temel prensipleriyle ancak çözebiliriz.
Maddi ameliyatlarda uyutmak esastır. Manevi ameliyat için iman’la uyandırma gerekir. İnancı tam, benliğine hakim, kendine güvenen, ba’sü ba’del mevt yani yeniden diriliş mevzuunda şüphesi olmayan nesiller yetiştirme esas olmalıdır.
Tolstoy; “Toplumu uyandırmak, düşünceyi özgürleştirmek için okumaya sevketmeli, okumayı sevdirmelidir” der. Evet insan, çay gibi akan, rüzgar gibi uçup giden zaman dilimini israf etmeden; ilim, ibadet ve Allah’a kullukla ölümsüz ebedi hayatımız adına değerlendirmek, neticede pişmanlık duymayacak, aksine memnun mesrur olacak bir hayat yaşamak, manevi hayatını derinleştirmek ve güzelleştirmek, duygularını olgunlaştırmak, iradesini kontrol altına almak, hisleriyle değil; akıl mantık ve iradesiyle hayatını, bütün duygularını kontrol altına alarak, her türlü kötülüklerden kendini uzak tutmaya gayret etmelidir.
İnsanın hayatını yenilemesi, imanla, ameli salihle, hakkı tutup kaldırma mevzuunda marziyatı ilahiyeyi esas almasıyla ciddi bir gayret, fevkalade bir aşk ve heyecan içinde kabiliyetlerinin inkişafı adına ilme sarılıp, her türlü sıkıntı ve musibetlere karşı aktif sabırla hak bildiği davada sebat göstermesi esastır.