15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Kayseri’de trafik polisi olarak
görev yapan S.Ç.,’nin, eşi el işi yaparak biriktirdiği 5 bin lirayı Bank
Asya’ya yatırdığı için meslekten ihraç edildi. Eş F.Ç. “Böyle zalimlik,
vicdansızlık olmaz. Bu siyasal İslamcılar bizi dinden soğuttu. Nefret ettiğim
Atatürk’e artık hayranım” diye konuştu
15 Temmuz’daki darbe girişiminin
ardından, çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle 115 bin kişi hakkında işlem
yapılmıştı.Haklarında işlem yapılan memurlardan pek
çoğunun mağdur olduğu, ‘kurunun yanında
yaşın da yandığı’ gündeme gelmişti.
Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin
haksız yere işten atıldığı ya da açığa alındığı savunulmuş, CHP’nin hazırladığı
raporda soruşturmanın ‘cadı avı’na
dönüştüğü vurgusu yapılmıştı.
Önceleri her konuşmasında haksız yere
mağduriyet yaratılmaması için ‘kılı kırk yaracaklarını’ vurgulayan Başbakan
Binali Yıldırım, daha sonra tavır değişikliğine gidip,“Şimdi
ne yazık ki ana muhalefet partisi başkanı 15 Temmuz’u bıraktı, sanki 15 Temmuz
olmamış, millet mağdur olmamış, şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış,
bedel ödememiş, bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Bırak kardeşim. Milletin
mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin mağduriyeti mi önemli?” diye
konuşmuştu.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ortada bir mağduriyet olmadığını
söyleyip kestirip atmıştı: “Kardeşlerim
kusura bakmayın, mağdur falan yok. Bütün mesele yargı, kolluk kuvvetleri ile
birlikte burada samimi davrandığı sürece mağdur falan yoktur. Samimi
davranmıyorsa ilgili yerlere müracaatla hakları iade edilir.”
ŞU AN EKMEK ALACAK
PARAMIZ YOK
Mağdur edildiğini söyleyen on binlerce
insandan biri de trafik polisi eşi meslekten ihraç edilen F.Ç.
Diken’e konuşan F.Ç., 15 Temmuz’dan
sonra eşine ödenen son maaşın da geri istendiğini anlattı. Darbe gecesi görevde
olan eşinin ertesi gün 15.00’te eve dönebildiğini sözlerine ekleyen kadın,
gözyaşları içerisinde şunları söyledi: “O
gece eşim sokakta ölseydi, şu an şehit olarak anılacaktı. Böyle vicdansızlık,
zalimlik olmaz. Bizi beş kuruş parasız bıraktılar. Şu an ekmek alacak paramız
yok. Sefil bir haldeyiz.”
Çaresiz kadın, eşi S.Ç.’nin 22 senelik
mesleğinden ihraç edilmesinin nedenini ise şu sözlerle anlattı: “Eşim, bir gün bile rüşvet almamış bir
memurdu. Ne KPSS ile mesleğe başladı, ne de torpille. 22 sene namusuyla
çalıştı. Ekonomik olarak hep sıkıntı çektik. Eşime yardımcı olmak için evde el
işi yapar, satardım. 15 Temmuz öncesi biriktirdiğim 4 bin 746 lirayı, kötü
günde kullanmak için Bank Asya’da hesap açarak yatırdım. Hesap defterini de kitapların
arasına sakladım. Bir gün eşim hesap defterini gördü ve sinir krizi geçirdi…
‘Sen benim başımı belaya mı sokacaksın, götürüp onların bankasına neden
yatırdın’ diyerek parayı çekip, başka bir bankaya yatırdı. 15 Temmuz’dan sonra
da bu banka hesabı nedeniyle eşim ihraç edildi. Hepi topu dört bin lira para
için… Dediği gibi gerçekten başını belaya soktum.”
AĞLAMAKTAN KONUŞAMADI
Ağladığı için konuşmakta zorluk çeken 44
yaşındaki kadın, üç çocukları olduğunu, bugüne kadar ne Fethullah Gülen
Cemaati, ne de başka bir cemaatle ilişki içine girdiklerini söyledi: “Cemaatle bağlantımız bir bu banka
hesabı, bir de çocuklarımdan birinin üniversite hazırlık sınavından önce
onların dershanesine gitmiş olması. Bunun sebebi de dershane parasını verecek
gücümüzün olmaması ve oğlumun dershaneyi burslu kazanmasıydı. Zaten eşim 17-25
Aralık’tan sonra oğlumuzun kaydını almıştı dershaneden.”
EŞİM ÇAYCIDA ÇALIŞIYOR
Eşinin iki ay önce görevden ihraç
edildiğini, 15 Temmuz nedeniyle işten çıkarıldığı için adeta fişlendiğini,
kimsenin de eşine iş vermeye yeltenmediğini söyleyen F.Ç., kendisinin bir
çaycıda çalıştığını aktardı: “Namusunla
çalışıyorsan ayıbı olmaz. Ama zoruma gidiyor bu yaştan sonra çaycılık yapmak.
Kocam 50 yaşında. Bu saatten sonra, bir de böyle karalanmışken kim iş verecek
ona? İnanır mısınız, beş kuruş paramız yok. Devlet bizi bir günde sefil
bıraktı.”
SİYASAL İSLAMCILAR
BİZİ DİNDEN KİTAPTAN SOĞUTTU
AKP’nin iktidara gelmesine kadar
başörtüsü nedeniyle kendilerinin de sıkıntı çektiğini, hatta kızlarının adını
da eski Fazilet Partisi’nin başörtülü milletvekili Merve Kavakçı’dan
esinlenerek ‘Merve’ koyduklarını belirten kadın, şöyle devam etti: “Biz bunlara çok güvendik. Destek verdik.
Ancak yaşadıklarımızdan sonra verdiğimiz destek için o kadar pişmanız ki.
Nefret ettiğim Atatürk’e şimdi hayranım. Bu siyasal İslamcılar bizi namazdan,
kitaptan, dinden soğuttular. Bari eşimin emekliliğini verseler. Bu kadar
zalimlik, vicdansızlık olmaz.”Diken.com