HDP’nin yasama çalışmalarına verdiği
arayı sona erdirmesinin ardından Meclis genel kurulunda parti adına ilk
konuşmayı HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı.Eş genel başkanları
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil 10 milletvekili tutuklanan HDP,
yasama çalışmalarına ara verip halkla buluşacağını açıklamıştı. Bu kararı geri
alan partinin son grup toplantısı Meclis TV’de gösterilmemiş, ayrıca salona
seyirci de alınmamıştı.Önder, partisi adına genel kurulda yaptığı konuşmaya
Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden faks yoluyla Meclis başkanlığına gönderdiği
soruları okuyarak başladı.
Bizi
yıldırmayı murat ediyorsanız avucunuzu yalayacaksınız
Önder, “Yasama faaliyetlerine bir şekilde devam
ediliyor. Dolayısıyla bundan sonra kürsüye çıkan bütün arkadaşlarımız bugün
zindanda rehin olarak tutulan yoldaşlarımızın mesajlarını, konuşmalarını bu
kürsüden her gün sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.HDP’li
vekil, ardından tutuklu Kürt siyasetçileri anarak şunları söyledi: “Ahmet Türk, Gültan Kışanak, Figen
Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, İdris Baluken ve diğer bütün milletvekili
arkadaşlarımız o cezaevlerine sığmayacak kadar büyüktürler. Bakın, siz Ahmet
Türk’ün şahsına değil; bir halkın onuruna, izzetine, ortak yaşam umuduna ve
gelecek umuduna büyük bir sabotaj yaptınız. Yoksa, bizim bütün yoldaşlarımız,
arkadaşlarımız o cezaevine sığmayacak, o zindanlarla zapt edilmeyecek kadar
büyük bir onurun ve kavganın içerisinden geliyorlar.”
Önder,
HDP’li vekillerin tutuklanmasının kendilerini yıldırmayacağını belirterek şöyle
konuştu: “Bunlardan murat
ettiğiniz her ne ise bunların sadece birisi olacak, diğer hiçbir şey olmayacak.
Bizi yıldırmayı murat ediyorsanız avucunuzu yalayacaksınız. Bizi bezdirmeyi,
bizi sindirmeyi, bizi teslim almayı hedefliyorsanız rüyanızda göreceksiniz. Ama
barışı ve ortak yaşamı torpillemeyi, dinamitlemeyi hedefliyorsanız tebrik
ederiz, başarmak üzeresiniz. Ha gayret, biraz daha uğraşırsanız, artık bir
halk, bu ülkenin içerisinde kendisi için hiçbir gelecek tasavvuru içinde
olmayacak.”