‘Gazeteci yazarlara kitap yasağı ve hırsızlık, cinayet ve tecavüz suçlusuna geçerli değil’
15 Temmuz sonrası tutuklanan ve 5 aydır haksız yere Silivri Cezaevi’nde tutulan gazeteci-yazar Ahmet Turan Alkan, cezaevinde yaşadıklarını ve gazetecilere getirilen kitap yasağını detaylarıyla anlattı. Twitter hesabı üzerinden paylaşımda bulunan, oğlu ve ailesiyle görüş sırasında öğrendiği Adalet Bakanlığı’nın ‘cezaevlerinde kitap yasağı yok’ açıklamasını şaşkınlıkla karşılayan Altan, ilk üç ayda dışardan gelen kitapların alınmasına izin verilirken, bunun son 2 aydır durdurulduğunu aktardı.
Bir yaftayla tutuklandığını aktaran Ahmet Turan Alkan, “Dışarda kitap temini yasaklanınca adeta oksijenim kesildi. Bir tutukluyu, özellikle benim gibi hayatı kitaplar arasında geçmiş bir insanı arzu ettiği kitapları okumaktan alıkoymak büyük bir baskıdır. Dışardan kitap gelmesinin yasaklanması psikolojik dengemi alt üst etmek, ruhi çöküntüye sürüklemekten başka hiçbir anlama gelmiyor. Buna rağmen cezaevinde kitapla buluşabileceğimi düşünüyor ve psikiyatristten ilaç desteği almıyorum. ” dedi.
Kitap yasağının sadece gazeteci ve yazarlara uygulandığını kaydeden Alkan, “Yani hırsızlık, cinayet, tecavüz gibi suçlardan tutuklu bulunanlar için böyle bir yasak geçerli değildir. Bakanlığı bu konuda duyarlı ve insaflı olmaya davet ediyorum.” çağrısında bulundu.
Aralarında Ahmet Turan Alkan, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ali Bulaç, Nazlı Ilıcak, Ali Ünal, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel’in de aralarında yer aldığı 170’e yakın gazeteci ve yazar aylardır tutuklu bulunuyor.
Ahmet Turan Alkan’ın sosyal medya hesabından paylaşılan mektubu ve açıklaması şöyle:
ADALET BAKANLIĞI CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENE MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 03.12.2016 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASIYLA İLGİLİ KAMUOYUNA ZARURİ AÇIKLAMA
Tutuklu bulunduğum Silivri Cezaevinde karşılaştığım haksız ve hukuksuz muameleler ile ilgili basın yayın organlarında çeşitli haberler yapılmaktadır. Benim adıma açılan twitter hesabından yayınlanan bir twette ‘Ahmet Turan Alkan 129 gündür tutuklu ve kitap okuması yasak’ şeklinde bir ifade kullanılmıştır. Bu tweet ile ilgili Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 03.12.2016 tarihinde basın açıklaması yapmış ve açıklamada bu haberin yalan olduğu ifade edilmiştir.Böyle bir ‘tweet’ yazıldığını ve Bakanlığın basın açıklaması yaptığını cezaevi görüşünde oğlum ve avukatımın haber vermesi üzerine öğrendim. Silivri Cezaevi’nde yaklaşık üç ay öncesine kadar dışardan kitap temin edebiliyorduk. Adalet Bakanlığı’nın açıklamasında belirtilen kitaplar, oğlum Talat Alkan tarafından bu dönemde getirilen kitaplardır. Gelen ilk kitaplardan sonra dışardan kitap getirilmesi yasaklandı.
KİTAPLAR YASAKLANINCA ADETA OKSİJENİM KESİLDİ
Dışarda kitap temini yasaklanınca adeta oksijenim kesildi. Bir tutukluyu, özellikle benim gibi hayatı kitaplar arasında geçmiş bir insanı arzu ettiği kitapları okumaktan alıkoymak büyük bir baskıdır. Dışardan kitap gelmesinin yasaklanması psikolojik dengemi alt üst etmek, ruhi çöküntüye sürüklemekten başka hiçbir anlama gelmiyor. Buna rağmen cezaevinde kitapla buluşabileceğimi düşünüyor ve psikiyatristten ilaç desteği almıyorum.
CEZAEVİ KÜTÜPHANESİ HER DEFASINDA ‘KİTAPLARI BAŞKASI OKUYOR’ DİYOR
Cezaevine ilk geldiğimizde bize bir kitap listesi verildi. Listede yazılı kitapları kütüphaneden temin edebileceğimiz söylendi. Gerçi, bu liste beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktı. Buna rağmen bazı kitaplar seçip görevliye verdim. Ama her defasında ‘bu kitaplar başkaları tarafından okunuyor’ denilerek seçtiğim kitaplar teslim edilmedi. Bu durum sürekli hale geldi. Ben de protesto etmek için kitap talep etmeyi bıraktım. Bu yüzden oğlum tarafından getirilen sınırlı sayıda kitabı tekrar tekrar okuyorum.
Kitaba ulaşmak için gösterilen diğer yol kitabın kantinden temin edilmesidir. Bu yol bugüne kadar kağıt üzerinde kalmış, fiilen işlemeyen bir uygulamadır.
HIRSIZLARA, TECAVÜZ VE CİNAYET SUÇUNDAN TUTUKLULARA KİTAP YASAĞI GEÇERLİ DEĞİL
Kitap yasağı, sadece fetö isnadıyla tutuklanan kişiler için uygulanmaktadır. Yani hırsızlık, cinayet, tecavüz gibi suçlardan tutuklu bulunanlar için böyle bir yasak geçerli değildir. Bakanlığı bu konuda duyarlı ve insaflı olmaya davet ediyorum. Sen şunu yaptın, şu suçu işledin denilmeden bir yaftayla tutuklandım. Nerdeyse beş aydır her tutuklunun sahip olduğu asgari haklardan bile mahrumum. Ne isnat ederlerse etsinler terörist muamelesi de yapsalar ben sadece bir tutukluyum. Hala kanuni bir merci önüne çıkarılmadım. Ne zaman çıkarılacağım da belli değildir. 63 yaşındayım. Bu yaşa kadar ülkemin birliği ve güzel günleri için çaba harcadım. Beni üzen ve ülkem adına endişelendiren şey maruz kaldığım muamele değil, bu üslubun ülke sathında yaygınlaşmasıdır.
Bu vesileyle bütün dostlarıma selam ediyorum.
Silivri’de Tutuklu
Ahmet Turan Alkan