Tüm dünyada 44 milyon alzheimer hastası bulunuyor. Ülkemizde ise 350 bin civarında. Türkiye İstatistik Kurumu 2014 verilerine göre son dönemdeki artış sürerse 2050’de hasta sayısının tüm dünyada 135 milyona çıkması bekleniyor.
Annenizle sabah konuşmanıza rağmen sizi gün içerisinde tekrar tekrar arıyor ve neden onu aramadığınızı mı şikâyet ediyor, ya da 65 yaşını geride bırakmış babanız bir torunu olduğunun farkında bile değil mi? Anne-babanız ya da eşiniz Alzheimer’ın esiri olmuş olabilir. Tek belirtisi unutkanlık gibi görünse de Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre uyku problemleri de Alzheimer’ın habercisi olabiliyor. Beyin hücrelerinin yıkımı olarak tanımlanan Alzheimer hastalığı ilk olarak bellek bölümünü yani yıllarca biriktirilen anıları yok ediyor. Tehlikeden korunmak için ise zihinsel ve fiziksel aktivitelerin önemi büyük. Bunların içerisinde de en önemlisi yeni bir dil öğrenmek. Binlerce kişiyi tehdit eden bu hastalığı Esenyurt Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ile konuştuk.
Yaş ilerledikçe risk artıyor
Nasıl davranmalı?
Hastanız 1958 yılında olduğunu ya da sizin onun annesi olduğunu ileri sürebilir. Siz ona 2015yılında olduğumuzu ve annesinin de uzun bir süre önce öldüğünü söylemeye kalktığınızda, üzülecek ya da söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacak. Her iki durumda da hastayla iletişim başarısız olacak. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacak. Bu bakımdan hastanın yanlışlarının düzeltilmesi ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yok.
Çoğu hasta yakını bulmaca çözmenin yararlı olacağını düşünerek hastalarını saatler boyu bulmaca için zorlayabiliyor. Bulmaca çözmenin ispatlanmış bir yararı ve mantıksal dayanağı yok. Bu bakımdan bu zamanını dışarıda ya da evin içinde müzik dinleyerek geçirmesi daha uyarıcı olur.
Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün.
Kaynak: MeydanGazetesi.com.tr
Tüm dünyada 44 milyon alzheimer hastası bulunuyor. Ülkemizde ise 350 bin civarında. Türkiye İstatistik Kurumu 2014 verilerine göre son dönemdeki artış sürerse 2050’de hasta sayısının tüm dünyada 135 milyona çıkması bekleniyor.
Annenizle sabah konuşmanıza rağmen sizi gün içerisinde tekrar tekrar arıyor ve neden onu aramadığınızı mı şikâyet ediyor, ya da 65 yaşını geride bırakmış babanız bir torunu olduğunun farkında bile değil mi? Anne-babanız ya da eşiniz Alzheimer’ın esiri olmuş olabilir. Tek belirtisi unutkanlık gibi görünse de Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre uyku problemleri de Alzheimer’ın habercisi olabiliyor. Beyin hücrelerinin yıkımı olarak tanımlanan Alzheimer hastalığı ilk olarak bellek bölümünü yani yıllarca biriktirilen anıları yok ediyor. Tehlikeden korunmak için ise zihinsel ve fiziksel aktivitelerin önemi büyük. Bunların içerisinde de en önemlisi yeni bir dil öğrenmek. Binlerce kişiyi tehdit eden bu hastalığı Esenyurt Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ile konuştuk.
Yaş ilerledikçe risk artıyor
Nasıl davranmalı?
Hastanız 1958 yılında olduğunu ya da sizin onun annesi olduğunu ileri sürebilir. Siz ona 2015yılında olduğumuzu ve annesinin de uzun bir süre önce öldüğünü söylemeye kalktığınızda, üzülecek ya da söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacak. Her iki durumda da hastayla iletişim başarısız olacak. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacak. Bu bakımdan hastanın yanlışlarının düzeltilmesi ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yok.
Çoğu hasta yakını bulmaca çözmenin yararlı olacağını düşünerek hastalarını saatler boyu bulmaca için zorlayabiliyor. Bulmaca çözmenin ispatlanmış bir yararı ve mantıksal dayanağı yok. Bu bakımdan bu zamanını dışarıda ya da evin içinde müzik dinleyerek geçirmesi daha uyarıcı olur.
Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün.
Kaynak: MeydanGazetesi.com.tr
Tüm dünyada 44 milyon alzheimer hastası bulunuyor. Ülkemizde ise 350 bin civarında. Türkiye İstatistik Kurumu 2014 verilerine göre son dönemdeki artış sürerse 2050’de hasta sayısının tüm dünyada 135 milyona çıkması bekleniyor.
Annenizle sabah konuşmanıza rağmen sizi gün içerisinde tekrar tekrar arıyor ve neden onu aramadığınızı mı şikâyet ediyor, ya da 65 yaşını geride bırakmış babanız bir torunu olduğunun farkında bile değil mi? Anne-babanız ya da eşiniz Alzheimer’ın esiri olmuş olabilir. Tek belirtisi unutkanlık gibi görünse de Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre uyku problemleri de Alzheimer’ın habercisi olabiliyor. Beyin hücrelerinin yıkımı olarak tanımlanan Alzheimer hastalığı ilk olarak bellek bölümünü yani yıllarca biriktirilen anıları yok ediyor. Tehlikeden korunmak için ise zihinsel ve fiziksel aktivitelerin önemi büyük. Bunların içerisinde de en önemlisi yeni bir dil öğrenmek. Binlerce kişiyi tehdit eden bu hastalığı Esenyurt Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ile konuştuk.
Yaş ilerledikçe risk artıyor
Nasıl davranmalı?
Hastanız 1958 yılında olduğunu ya da sizin onun annesi olduğunu ileri sürebilir. Siz ona 2015yılında olduğumuzu ve annesinin de uzun bir süre önce öldüğünü söylemeye kalktığınızda, üzülecek ya da söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacak. Her iki durumda da hastayla iletişim başarısız olacak. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacak. Bu bakımdan hastanın yanlışlarının düzeltilmesi ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yok.
Çoğu hasta yakını bulmaca çözmenin yararlı olacağını düşünerek hastalarını saatler boyu bulmaca için zorlayabiliyor. Bulmaca çözmenin ispatlanmış bir yararı ve mantıksal dayanağı yok. Bu bakımdan bu zamanını dışarıda ya da evin içinde müzik dinleyerek geçirmesi daha uyarıcı olur.
Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün.
Kaynak: MeydanGazetesi.com.tr
Tüm dünyada 44 milyon alzheimer hastası bulunuyor. Ülkemizde ise 350 bin civarında. Türkiye İstatistik Kurumu 2014 verilerine göre son dönemdeki artış sürerse 2050’de hasta sayısının tüm dünyada 135 milyona çıkması bekleniyor.
Annenizle sabah konuşmanıza rağmen sizi gün içerisinde tekrar tekrar arıyor ve neden onu aramadığınızı mı şikâyet ediyor, ya da 65 yaşını geride bırakmış babanız bir torunu olduğunun farkında bile değil mi? Anne-babanız ya da eşiniz Alzheimer’ın esiri olmuş olabilir. Tek belirtisi unutkanlık gibi görünse de Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre uyku problemleri de Alzheimer’ın habercisi olabiliyor. Beyin hücrelerinin yıkımı olarak tanımlanan Alzheimer hastalığı ilk olarak bellek bölümünü yani yıllarca biriktirilen anıları yok ediyor. Tehlikeden korunmak için ise zihinsel ve fiziksel aktivitelerin önemi büyük. Bunların içerisinde de en önemlisi yeni bir dil öğrenmek. Binlerce kişiyi tehdit eden bu hastalığı Esenyurt Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ile konuştuk.
Yaş ilerledikçe risk artıyor
Nasıl davranmalı?
Hastanız 1958 yılında olduğunu ya da sizin onun annesi olduğunu ileri sürebilir. Siz ona 2015yılında olduğumuzu ve annesinin de uzun bir süre önce öldüğünü söylemeye kalktığınızda, üzülecek ya da söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacak. Her iki durumda da hastayla iletişim başarısız olacak. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacak. Bu bakımdan hastanın yanlışlarının düzeltilmesi ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yok.
Çoğu hasta yakını bulmaca çözmenin yararlı olacağını düşünerek hastalarını saatler boyu bulmaca için zorlayabiliyor. Bulmaca çözmenin ispatlanmış bir yararı ve mantıksal dayanağı yok. Bu bakımdan bu zamanını dışarıda ya da evin içinde müzik dinleyerek geçirmesi daha uyarıcı olur.
Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün.
Kaynak: MeydanGazetesi.com.tr