Özbekistan yetkilileri tarafından doğrulanmasa da, İslam Kerimov’un öldüğü haberi, dünyanın dikkatini yeni liderin kim olacağı sorusunun cevabına odakladı. İslam Kerimov’un ölmesi, 27 yıl yönettiği ülkesinde büyük bir güç boşluğu yaratacak.
Kerimov’un ölüm haberi henüz Özbekistan yetkilileri tarafından doğrulanmadı, ancak Kerimov’un daha önce hastaneye kaldırıldığının resmi merciler tarafından açıklanması bile aslında ilginç. Zira Kerimov’un sağlık durumuna dair tartışmalar ve sorgulamalar Özbek basınında en hassas konuların başında geliyordu. 1 Eylül’de Özbekistan Bağımsızlık Günü’nün kutlanacak olması, muhtemelen hükümet yetkililerini Kerimov’un hastanede olduğunu açıklamaya mecbur etti. Kerimov’un Bağımsızlık Günü’nde halkın karşısına çıkamayacak olmasının resmi bir açıklaması olması gerekiyordu.
Ölüm haberi doğrulanmasa da, çeşitli kaynaklarda Kerimov’un öldüğü dilllendirliyor. Basın özgürlüğü ve şeffaflık açısından dünyanın en düşük not alan ülkelerinden olan Özbekistan’da, ülkeyi 27 yıldır yöneten (ilk ve halen tek) devlet başkanının ölümü elbette anında duyurulmayacaktır. Fakat asıl soru, neredeyse 80 yaşındaki liderin bugün ölmese bile uzun yıllar ülkesinin başında duramayacağını bildiğimiz için, “ondan sonra kim gelecek?” sorusu.
Bu konuda medya kaynakları görüş birliği etmişçesine üç isimden bahsediyorlar. Mevcut Başbakan Şevket Mirziyoyev, Batı ile ilişkileri daha sıcak kabul edilen Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Rüstem Azimov ve Milli Güvenlik Komitesi Başkanı Rüstem İnayetov. Bölge uzmanı QHA kaynakları, Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov’u da bu üçlüye ek olarak değerlendirilmesi gereken isimlerden sayıyorlar.
Mirziyoyev, tam bir görev adamı olarak biliniyor. 27 yıl boyunca ülkeyi saran istihbarat ve güç ağları ören Kerimov’un uygulayıcı yapımcısı gibi hareket eden Mirziyoyev, potansiyel adaylardan en avantajlı görüneni. Ancak Rüstem İnayetov, Kerimov’un iktidarını mümkün kılan Özbek istihbaratı ve derin yapılanmasının beyni. Kimin iktidara geleceğini, İnayetov’un gölgede kalıp uygulayıcının vitrine çıkmasını mı tercih edeceği, yoksa ipleri eline almaya mı karar vereceği belirleyecek gibi duruyor.
Öte yandan, Mirziyoyev ve İnayetov arasında bir çekişmenin var olduğu çeşitli kaynaklar tarafından dillendiriliyordu. Özbek siyasetine Taşkent, Semerkant gibi bölgelerde konuşlanan “klan”ların büyük tesir ettiği ve bu ikilinin iki rakip klanın temsilcisi olduğu düşünülünce, güç boşluğunun derin seviyede bir çatışma yaratacağını söylemek de mümkün. Bu da, Batı ile ilişkileri görece daha yakın olan Azimov ve Kamilov’un şanslarını arttırabilir. Bölge hala Batı için stratejik öneme sahip ve 2005 yılına dek Özbekistan ve Amerika arasında sıkı bir işbirliği vardı.
Türk Dünyası faaliyetleri kapsamında Özbekistan ile ilişkileri bir türlü istenen seviyeye getirememiş Türkiye içinse, lider değişikliği yeni bağlar ve yakınlaşma tesis etmek için önemli bir fırsat olabilir. Türkiye’nin seçim ve lider değişikliği tecrübesi hiç bulunmadığı için çalkantı yaşayacağı muhakkak olan Özbekistan’a karşı yeni dönemde takınacağı tavır, Türk Dünyası’ndaki konumunu derinden etkileyecek.
M. Bahadırhan Dinçaslan