Müslümanların en çok önem verdiği aylardan biri olan Muharrem ayı ne zaman
başlıyor sorusu sorulmaya başlandı bile. Muharrem ayının önemini
sizler için bu haberde derledik. Peki, Muharrem ayı orucu nasıl tutulur, kaç
gündür?2 Ekim Pazar günü başlayan Muharrem ayı, 31 Ekim Pazartesi günü son bulacak. Muharrem ayının 10’unda ihya edilen aşure
günü ise 11 Ekim Salı günü. Muharrem ayının, hicri senenin ilk ayı
olması nedeniyle öneminin yanında tarihte bu
ayın ilk 10 günü içinde gerçekleşen olaylar hasebiyle de Müslümanlar için
ayrı bir yeri vardır. Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Süresi’nin 36. ayetinde mealen
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki, Allâh-ü
Teâlâ katında ayların sayısı, Cenâb-ı Hakk’ın kitabında gökleri ve yeri
yarattığı günden beri on ikidir. Bunlardan dördü haram (hürmetli) olanlardır…”.
Ayette bahsi geçen aylar ise Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve
Receb aylarıdır.
MUHARREM AYI VE ALEVİLER
Muharrem ayı, bütün Aleviler için yas ayıdır. Muharrem erkânı,
Kerbelâ’dan gerekli derslerin çıkartılmasına yardımcı olarak
sosyo-ekonomik hayata da katkı sağlamıştır. Özellikle
Alevîler Muharrem ayının ilk on iki gününü
oruçlu olarak geçirirler. Bu günlerde Hz. Hüseyin ve
beraberindekilerin susuz bırakılmış olmasından dolayı su içmezler.
Âşûrâ günü Hz. Hüseyin’in mübârek başı gövdesinden ayrıldığı için bıçak
kullanmazlar, et ve soğan yemezler. Matem günleri olduğu için traş
olmazlar. Muharrem ayında cem yapılmaz, bağlama çalınmaz. En önemli ibâdet
ise tutulan oruçlardır. Kerbelâ Olayı’nın anlatıldığı Hadîkatü’s-Süedâ,
Kumru isimli kitaplar okunmakta ve gözyaşları akıtılarak dinlenmektedir. Muharrem ayı münâsebetiyle, Kerbelâ Olayı sırasında
verilen Hakk ve hakîkat mücadelesini, her yıl tekrar tekrar dinleyen
cânların manevî dirençleri güçlenmekte, Hakk’ın gâlibiyyeti için mücâdele
azîmleri artmaktadır. Okunan her eser, tutulan her oruç, dökülen her bir
gözyaşı Ehl-i Beyt’i Hz.Muhammed Mustafâ’dan ayırmayan cânların imân ve
ikrârlarını canlı tutmaktadır. Muharremiyye eserindeki bilgilerden
bazıları şöyledir: “Bir kişi âşûrâ günlerinde bir fakîrin
karnını doyursa, cemî’ Ümmet-i Muhammed‘in yoksulların doyurmuşça sevap bula ve her kim âşûre günlerinde bir
yetimin başını okşasa şefkat eliyle, Hak
Teâlâ Hazreti Kemâl-i Kerem’inden eli altında ne kadar kıl var ise,
adedince ol kulun derecâtını artıra. Pes mü’min olan kişiye lâzımdır ki
âşûrâ günlerinde ve gayrı günlerde fakîrleri, yetîmleri, ve garîbleri hoş tutalar.
İMAMI HÜSEYİN İÇİN VE
71 CAN İÇİN TUTULAN ORUÇLAR
10 Ekim 680’de Kerbela’da Yezid tarafından öldürülen
İmam Hüseyin ve 71 kişi için tutulan oruç aslında bir yas ibadetidir ve İmam
Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır. Aleviler, Hz. Ali ile Muaviye
arasında, sonra onların oğulları olan İmam Hüseyin ile Yezid arasındaki mücadeleye
basit bir “iktidar kavgası” olarak bakmazlar. Aleviler için bu mücadele asıl
olarak mazlum ile zalimin mücadelesi olduğu gibi, özgürlükle esaretin
ayrışmasını da simgeler. Çünkü İmam Hüseyin, haksızlığa tavır almış, canı
pahasına da olsa Yezid’e biat etmemiştir.
Bundan dolayı da, Aleviler için Hz. Ali ve oğlu İmam Hüseyin mazlumluğun,
direnişin ve adaletin, Muaviye ve oğlu Yezid ise zalimliğin sembolleridir.
Yaygın bir kanının aksine “Muharrem Orucu” veya adına “12 İmam Orucu” da denen
matem orucu, Hz. Ali’ye ve Ehlibeyt’e bağlılıklarıyla bilinen Şii, Caferi ve
Arap Alevilerince zorunlu bir oruç olarak görülmez. Muharrem Orucu daha çok
Anadolu ve Rumeli Alevilerine hastır. Nitekim Kul Nesimi bunu “biz bir oruç
tutarız, başka birine benzemez” dizeleriyle dile getirmiştir. Kerbelâ, Irak’ta,
Hazreti Peygamber’in kızı Hazret-i Fâtima ile damadı Hazret-i Ali’nin oğulları
İmâm Hüseyin’in, Yezîd’in emriyle Kûfe valisi Ziyâd oğlu Ubeydullâh’ın,
ashâbtan Sa’d b. Ebu-Vakkas oğlu Ömer’in kumandası altında gönderdiği ordu tarafından
sarılıp Hicretin 61.yılı (M.680) Muharrem ayının onuncu günü, yanındakilerle
beraber şehit edildiği yerin adıdır.