Araştırmayı yapan Dr. Stephen Clibborn, kendilerine
sürekli gelen haberlerden ve daha küçük ölçekli yapılan çalışmalardan ücret
hırsızlığı ve geçici vizeyle çalışan işçilerin aşırı sömürüsünün Avustralya’da
yaygın olduğunu vurguladı.
Avustralya’nın ‘University of New South Wales’, ‘University
of Technology Sydney’ ve ‘University of Sydney’ üniversiteleri tarafından
ülkede yürütülen ortak bir araştırmaya göre; ülkede geçici işlerde çalışan
göçmen işçilerin daha çok sömürüye maruz kaldığı açıklandı. İlk defa bu alanda
yapılan araştırmada patronların, işçi olarak çalışanlara karşı ortaya konulan
‘ucuz işçi çalıştırmanın’ “ücret hırsızlığı ve çalışanı sömürü” olarak
nitelindirildiği kaydedildi. Araştırmanın, ülkedeki 457 çalışma vizesi ve uluslararası
öğrenciler ile geçici vizeyle çalışan diğer bütün yabancı işçileri kapsadığı
belirtildi. Çalışmayı sürdüren araştırmacılardan Dr. Laurie Berg’un
belirttiğine göre: söz konusu çalışmayla, geçici işçilere iş yaşamındaki
deneyimleri, düşük maaşlı işlerden dolayı karşılaştıkları sıkıntılar ve bunlara
karşı geliştirdikleri çözüm yollarının anlatılmasının sorulduğu belirtti.
DÜŞÜK ÜCRET VE İŞÇİLERE BASKI
Öte yandan çalışmada yer alan bir diğer araştırmacı
Dr. Stephen Clibborn ise kendilerine sürekli gelen haberlerden ve daha küçük
ölçekli yapılan çalışmalardan ücret hırsızlığı ve geçici vizeyle çalışan
işçilerin aşırı sömürüsünün Avustralya’da yaygın olduğunu vurguladı. Çarpıcı
araştırmada, işçilere düşük ücret ödenmesinin yanı sıra, insanların maaş
bordroları ile oynandığı, öğrencilerin ise; vizelerinde belirtilen saatlerden
daha uzun süreler çalıştırıldığına dikkat çekildi. Çalışanların, haklarının
arayanlar ise tehdit edilerek, fiziksel şiddete maruz kalındığını ve ülkeden
atılmayla tehditle karşı karşıya kalındığına dikkatin çekildiği araştırmada,
yabancı işçilerin genel anlamda bu haksızlıktan bir çıkış yolu bulamadığı kaydediliyor.
Bu arada Avustralya’da halen 1,8 milyon işçi geçici statüyle çalıştığı kaydedilirken,
sözkonusu araştırmaya katılan işçi sayısının 2 bin 200 kişi olduğuna vurgu yapıldı.