Hizmet Hareketinin çok başarılı akademisyen, eğitimci, gazeteci arkadaş yetiştirdiğini ancak, maalesef spor dalında yetersiz kaldığını beliten Enes Kanter Freedom; “ Keşke bir kaç daha Hakan Şükür’ümüz veya Arif Erdem’imiz olsaydı. Bir çok futbol ve basketbol aşığı gençlerimiz var. Şu an Hakan Şükür abiyle bu projenin ilk adımlarını konuşuyoruz. Hem basketbol, hem de futbolun olduğu spor okulları açmak ve geleceğe başarılı ve ahlaklı sporcular yetiştirmek bizim en büyük hayalimiz.” dedi.
ZAFER POLAT-SYDNEY
-Avustralya’da yaklaşık on günlük temaslarda bulunan, çeşitli sivil toplum örgütleri ve siyasilerle bir araya gelen NBA yıldızı Aktivist Enes Kanter Freedom, ileriye dönük çeşitli projelerini ZAMAN Avustralya okuyucularıyla paylaştı.İşte Enes Kanter Freedom’un sorularımıza verdiği cevaplar:
–Pasifik coğrafyası ve özellikle Avustralya Kıtası’na yaptığınız bu ilk ziyaretiniz hakkında kısa bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?
– Avustralya benim uzun zamandır gelmek istediğim bir ülkeydi ve burada yapılan hizmetleri ta kıtalar ötesi, okyanuslar ötesi Amerika’da duyuyorduk. Buradaki hizmet erlerinin ihlas ve sevgi ile koşturmaları, birbirine bağlılıkları, eğitim ve diyalog hizmetlerinden buraya ziyaret için gelen her arkadaşımız bizlere anlattığı zaman gözlerinin içi parlıyordu. Onun için buralara gelip, bizzat şahit olmak ve o kardeşlerimizin elini sıkıp Allah razı olsun demek benim için büyük bir şereftir.
Yaptığınız ziyaretler, sizde nasıl bir etki bıraktı?
– Avustralya’daki kardeşlerimize nazar değmesin. Moral vermeye gittiğimiz bu ülkede moral alarak dönmüş bulunuyoruz. İnsanların birbirine sevgi ve saygısı çok farklı. Uhuvvet ve ihlas, bu ülkeyi sarıp sarmalamış. Tüm dertleri Hizmet olup, devam deyip koşturan erler ile tanıştık. Rabbim burada karşılaştığımız Hizmet aşkının tüm kıtalara yayılmasını nasip eylesin. Özellikle Hocaefendi’nin Sydney’de vaaz verdiği cami olduğunu bilmek, 1992 yılında temelini bizzat attığı Selimiye Vakfı’na ait Hudeybiye Erkek Öğrenci Yurdu’nu (şimdiki vakıf binası) ziyaret etmek beni çok heyecanlandırdı.
-Gezdiğiniz bütün eyaletlerde bilhassa gençlerle bir araya geldiniz. Buradaki gençler Avrupa, Amerika ve diğer ülkelere kıyasla, farklı bir etki bıraktı mı sizde?
– Gerçekten bu ülkedeki gençler beni hayrette bıraktılar. Kıvrak zekaları ve dünya görüşleri, ileriye dönük planları ve Hizmet etme aşkları, beni çok duygulandırdı. Bu kardeşlerimiz Allah’ın izniyle ileride Avustralya’nın çok önemli yerlerine gelip bizleri en güzel şekilde temsil edeceklerdir.
Gençlerin büyük ilgisi ile karşılaştınız.
Spora ilgilerini nasıl gördünüz?
– Avustralya’daki kardeşlerimiz Amerika’yı ve Amerikan kültürünü çok yakından takip ediyorlar. Onun için benim internetteki bütün ünlü insanlar ile fotoğraflarımı gösterip onları görüntülü aramamı istediler. Özellikle Ronaldo ile fotoğrafımı gördükten sonra her gittiğim okulda aynı soru gelmeye başladı. Abi Ronaldo’yu arar mısın diye.
BÖYLE BİR DÖNEMDE, DAHA BİR KAÇ HAKAN ŞÜKÜR’ÜMÜZ VE ARİF ERDEM’İMİZ OLSAYDI:
Hizmet Hareketi’nin genel olarak sanat ve sportif alanlarda fazla etkin olamadığı bir gerçek. Bir NBA starı olarak, spor alanında ileriye dönük projeleriniz var mı?
– Hizmet Hareketi yıllardır çok başarılı akademisyen, öğretmen, profesör, ilahiyatçı, gazeteci arkadaşlarımızı yetiştirmiş ama maalesef spor dalında o kadar aktif olamamışız. Ama bunu değiştirmek bizim elimizde. Böyle bir dönemde, bir kaç Hakan Şükür’ümüz ve Arif Erdem’imiz olsaydı, belki olaylar çok farklı yerlere ulaştırılabilirdi. Ama hiçbir şey için geç değil. Hizmet Hareketi’nde bir çok futbol ve basketbol aşığı gençlerimiz var. Bunları güzel bir takip ve rehberlik ile başarılı yerlere getirmemiz mümkün. Şu an Hakan Şükür abiyle sporla ilgili bu projenin ilk adımlarını konuşuyoruz. Hem basketbol, hem de futbolun olduğu spor okulları açmak ve geleceğe başarılı ve ahlaklı sporcular yetiştirmek bizim en büyük hayalimiz. Hizmette abiler bu projenin ilk adımlarını yazmaya başladılar ve ben eminim ki ileride kendinden söz ettirecek farklı dallar da binlerce başarılı sporcu olacaktır.
O zaman gençler, bir sonra ki gelişinizi heyecanla bekliyorlardır. Bu projeler ne zaman başlayacak?
– Şu an bahsettiğimiz yeni basketbol projesinin ilk adımları atılıyor. Ve bu başladıktan sonra en az her üç ayda bir Avustralya ve Pasifik bölgesine gelmeyi planlıyorum. Sadece ben değil, sezonları bittikten sonra bir çok farklı takım arkadaşlarımın da bana katılıp, bu güzellikleri yaşamasını istiyorum. Avustralya’daki gençlerde çok büyük bir potansiyel var. İleriye dönük çok başarılı sporcu olacak ve bulundukları bölgede dinlerini, dillerini, kültürlerini ve bayraklarını en güzel şekilde temsil edecekler.
AVUSTRALYALI SİYASİLERİN HİZMET HAREKETİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ GURUR VERİCİ:
Avustralya’ya, daha çok Hizmet Gönüllüleri’ni ziyaret ve onlarla buluşma programı gibi olsada, resmi bazı görüşmelerde de bulundunuz. Görüşmelerin detayıyla ilgili neler söylersiniz?
– Gittiğimiz bir çok şehirde eyaletteki yerel siyasiler ve yetkililerle görüşüp onların Hizmet Hareketi ile alakalı düşünceleri, fikirleri ve gurur verici sözlerini dinledik. Birçoğu böyle bir dönemde Hizmetin Avustralya gençlerini en güzel şekilde eğittiğini ve diyoloğa açık bir hareket olduğu için minnettarlıklarını belirtti. Hatta bir siyasi dedi ki, “Keşke bu ülkenin kendi insanları, sizin kadar bu ülkeye Hizmet verip, gençliğin yetişmesine ve diyaloga sizin kadar katkılar sunabilselerdi. Sizlere şehrim ve ülkem adına çok teşekkür ediyoruz.
Başkent Canberra’da federal siyaselerle bir araya geldiniz. Temasların detayıyla ilgili neler paylaşmak istersiniz?
Siyasetin kalbi Başkent Canberra’da çeşitli partilerden senatör ve milletvekili ile 2 ayrı konuya konsantre olduk.
Birincisi; Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve Avustralya devletinin, Hizmet Hareketi’ne bakışını konuştuk. Özellikle Amerika’da son çıkan 142 imzalı mektubu, Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı zulmün boyutlarından bahsettik. Hizmet Hareketi Gönüllüleri’nin, Avustralya’da yaptığı eğitim ve diyalog adına faaliyetleri gururla ve büyük bir hayranlıkla takip ettiklerini söylediler.
İkincisi ise; Avustralya’nın 5 farklı eyaletinde bütün İbrahimi dinleri birleştirip, basketbol kampları düzenleyeceğimizi ve bunun için Avustralya devleti ile hareket etmek istediğimizi belirttik. Özellikle orta Doğu ve dünya da bu kadar sıkıntının yaşandığı bir dönemde, genç nesle ulaşmanın en kolay ve başarılı yolun spor olduğunu ve projemizin detaylarını heyecanla beklediklerini belirttiler.
KARDEŞLERİMİZİN AİLEYMİŞ GİBİ BİRBİRLERİYLE SARILMALARI BENİ ÇOK ETKİLEDİ:
Hangi duygular ve güzel hatırlarla Kıta Ülkesi’nden ayırılıyorsunuz?
– Buradaki Hizmet erleri, gözden ırak olduğu gibi fitne ve fücurdan da uzak kalmışlar. Herkes hizmetine ve davasına dört elle sarılmış ve burada ülkemizi, bayrağımızı ve değerlerimizi nasıl en güzel bir biçimde temsil ederimin derdinde. İnsanların birbirine saygısı, kardeşlerimizin içindeki uhuvveti ve ihlası, birbirine sadece bir arkadaş değil, aynı zamanda bir aileymiş gibi sarılmaları beni derinden etkiledi.
Avustralya, Paris Olimpiyatları’nı 18 altın Madalya ile dördüncü olarak tamamladı. Bu başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Basketbol ve spor Avustralya’da gün geçtikçe büyüyen bir alan ve olimpiyatlardan sonra bir çok genç kardeşimiz spora daha da önem vermeye başladı. Özellikle Avustralya takımının basketbolda ilk sekize girmesi ve en fazla madalya alan ülkelerden biri olması Avustralya’da spor aşkını tekrardan ateşledi. Bir dahaki olimpiyatlara çok daha hazır bir şekilde geleceğini düşünüyorum.
Basketbolu saymazsak, sporun hangi dallarıyla yakından ilgilisiniz?
Basketbolun dışında özellikle yüzme, tenis ve koşu sporları benim en fazla ilgimi çeken spor dalları. ZAMAN-Avustralya