Bir aile yakını, “6 aylık hamileyken de tutukladılar, sonra bebekten dolayı bıraktılar. Neva 1,5 yaşına girdi. Bir anda alıp götürdüler. Gerçek terör örgütlerine böyle yapamıyorlar, biz masum olduğumuz için mi bunlar yapılıyor? Eşi de kaç yıldır hapiste. Denetimlisi verirlerse eşi çıkacak ama bilmiyoruz.” dedi.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde görev yaparken KHK ile ihraç edilen akademisyen Hatice Kaya, Bank Asya’ya para yatırdığı için 20 aylık kızı Neva ile birlikte 23 Ağustos’ta tutuklanıp Manisa E Tipi Cezaevine gönderildi.
Kaya’nın tutuklandığı duyuran DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Bu mutluluklar geride kaldı, artık ikisi de zindanda! Legal fiillerinden ihraç edilip, 6.3 ceza aldı. Bebeği Neva ile bugün Manisa Cezaevine girdi. Daha kötüsü baba da hapis! Hiç olmazsa aynı zamanlı ana, babalar zindana girmesin yasa önerimizi Ak Parti MHP zulmü reddetmişti!” dedi.
HAMİLEYKEN DE TUTUKLANMIŞTI
Edinilen bilgilere göre, Hatice Kaya 6 aylık hamileyken 7 Ekim 2022’de eşiyle birlikte Antalya’da tutuklanmış ve bir ay hapis yattıktan sonra kamuoyunda oluşan tepkilerden sonra 9 Kasım 2022’de tahliye edilmişti. Tutuksuz yargılanan Kaya’ya, Bank Asya’ya para yatırmak ve Bylock gerekçesiyle verilen 6 yıl 3 aylık ceza onaylandığı için tekrar tutuklandı.
Kronos’a konuşan bir aile yakını, “Hatice’yi 6 aylık hamileyken de tutukladılar, sonra bebekten dolayı bıraktılar. Kızı dünyaya geldi. Neva 1,5 yaşına girdi. Bir anda alıp götürdüler. Geçen hafta perşembe günü TEM’den gelip evi bastılar. Gerçek terör örgütlerine böyle yapamıyorlar, biz masum olduğumuz için mi bunlar yapılıyor? Çocuk şu an annesiyle birlikte hapiste. Hatice ek süt izni istedi ama vermediler. Eşi de kaç yıldır hapiste. Denetimlisi verirlerse eşi gelecek hafta çıkacak ama bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 26 Eylül 2023’te açıkladığı KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya kararına göre, bankaya para yatırmak, derneğe üye olmak, Bylock kullanmak, gazeteye abone olmak, çocuklarını kapatılan okullara göndermek ve benzeri eylemler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddesinde belirtilen “kanunsuz suç olmaz” ilkesine göre suç teşkil etmiyor. Sözleşmenin tarafı olan Türkiye dahil tüm ülkelerin AİHM kararlarına uyma zorunluluğu bulunuyor.